(başlık)
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 17 Şubat 2017
Cumanız mübarek olsun, Cenab-ı Hak size ve hepimize sıhhat afiyet selamet, selim akıl, doğru fikir versin.
Cuma namazına gidiyor musunuz? Gidiyorsanız Allah ibadetinizi kabul etsin. Gitmiyorsanız, inşaallah önümüzdeki haftadan itibaren gitmeye başlayın.
Sadece cuma namazı kılmak ile kulluk vazifenizi yapmış olmazsınız. İslâmın beş şartından ikincisi günde beş vakit namaz
kılmaktır. Bu konuyu çok ciddî şekilde düşünmenizi ve günlük namazları kılmaya başlamanızı tavsiye ederim.
Dosdoğru kılınan namazın kişiyi ahlâksızlıktan, azgınlıktan koruyacağı Kur’ânda beyan edilmiştir.
Namaz için camiye girerken, kapıda cep telefonunuzu kapatmayı unutmayın. Sessize almak değil, kapatmak. Camide telefonla meşgul olmak, mesaj okumak, mesaj yazmak çok ayıp ve günahtır, affedilmez bir hafiflik ve görgüsüzlüktür. Siz sevgili din kardeşim sakın cep telefonu manyağı olmayınız, bu size yakışmaz.
Camide sakın yanınızdaki arkadaşınızla veya herhangi biri ile konuşmayınız. Sevgili Peygamberimiz (Salat ve selam olsun ona) bunu yasaklamıştır.
Cuma günü, maddî imkânınız varsa gerçek fakirlere (profesyonel dilencilere değil) Allah rızası için yardım yapınız. Mesela yoksul birine yemek yediriniz, miskin bir Müslüman bulup ona harçlık veriniz.
Bugün (diğer günlerde de) sakın öfkelenmeyin, sinirlenmeyin, kızmayın. Öfke baldan tatlıdır ama bazen insanı katil bile yapar. Sakin ve sabırlı olun.
Bilhassa cuma günleri yakın komşularınıza daha fazla güler yüzlü olun, aranızda samimiyet varsa imkânınız derecesinde onlara ikramda bulunun.
Her gün, hassaten cuma günü başkalarının analarına, kızlarına, eşlerine, bacılarına kötü gözle bakmayın, göz zinası yapmayın. Bu size yakışmaz.
Dilinizi gıybetten, yalandan, iftiradan, laf taşımaktan, fitne ve fesat çıkartacak sözlerden koruyun.
Gevezelikten, zevzeklikten, laf ebeliği yapmaktan uzak durun, az ve öz konuşun, her söylediğiniz doğru olmalı, her doğruyu söylemenin doğru olmadığını da iyi bilin.
Otomobil kullanırken zaruret (zorunluluk) olmadıkça korna çalmayınız, ses kirliliği yapmayınız.
Hemen bu cuma nefs-i emmârenizle savaşmaya başlayın. O sizin, içinizdeki kendi şeytanınızla birlikte en büyük düşmanınızdır. Sakın onun isteklerini yerine getirmeyin.
Fazla kilolarınız varsa, bu cuma İslâmî perhize başlayın. Size yetecek, ayakta tutacak kadar yiyin. Prensibiniz şu olsun: Yemek için yaşamayın, yaşamak için yiyin.
Cumayı fırsat bilin, günahlarınızdan tevbe ederek Allahtan af dileyin. Cuma günü duâların kabul edildiği bir saat vardır. Duâ edin, iyilikler dileyin.
Osmanlıca bilmiyorsanız bu cuma bin yıllık yazımızı öğrenmeye başlamaya ne dersiniz?
Başta anneniz babanız olmak üzere sevdiklerinizi arayıp hal ve hatırlarını sorunuz, gönüllerini alınız.
Size ebedî mutluluk kazandıracak faydalı bir kitaptan birkaç sayfa okuyup aydınlanmaya ne dersiniz? Bunu alışkanlık haline getirin ve bu cumadan itibaren her gün en az yarım saat faydalı kitap okuyun.
Roman okur gibi paldır küldür okumayın, dikkatle öğrenerek okuyun. Okuduğunuz bilgileri hayata uygulayın.
İlmihalinizi iyi bilmiyorsanız bu cumadan itibaren öğrenmeye başlayın.
Sizden zor bir şey isteyeceğim: Bugün tenha bir yere çekilip Türkiye’nin, İslâm dünyasının, insanlığın haline üzülüp biraz ağlayabilir misiniz? Ağlayamazsanız ağlar gibi yapınız.
Mü’min kardeşlerinizi ötekileştirmekten vaz geçin. En günahkar mü’minde bile sevebileceğiniz, tutabileceğiniz bir cevher vardır: İman…
Cumanız tekrar mübarek olsun. Selam ve hürmetler ederim.
17 Şubat 2017