ABD’nin çirkin yüzü
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 14 Şubat 2019
Pazartesi
ABD’de gerçekleştirilen 11 Eylül saldırılarıyla ilgili aşina iddialara bir yenisi daha eklendi. Los Angeles kenti narkotik şubesinde çalışırken işten kovulan bir polis müdürü, Toronto Üniversitesi’nde konferans veriyor. Verdiği konferansta iki konuya dikkat çekiyor. Michal Ruppert, 11 Eylül saldırılarını ABD hükümetinin önceden bildiğini ve önlem almadığını iddia ediyor. Bir diğer iddiası da İsrail’in saldırıları önceden haber verdiği fakat dikkate alınmadığı noktasında.
Ruppert, ABD’li büyük şirketlerin Özbekistan’daki önemli yatırımlarını hatırlatarak saldırıların bu yatırımların geleceğini garantiye almak için yapılmış olduğu kanaatini izhar ediyor. Ona göre Taliban hükümetinin Afganistan’da afyon üretimini yasaklamasının da payı var bu saldırıda. “Çünkü” diyor, “ABD ekonomisi çöküşte ve tek umudu uyuşturucudan gelecek para. Oysa Taliban bu boruyu kesince ekonomik ümitler suya düştü.” Yetkili kendisin de CIA’nın uyuşturucu bağlantılarını amirlerine rapor ettiği için işten kovulduğunu belirtiyor.
Bu iddialar yabana atılır cinsten değil. Özellikle İsrail’in uyardığı iddiası, o günlerde “saldırı öncesi ikiz kulelerdeki yahudiler korundu” iddialarını oldukça ciddi bir boyuta taşıyor.
11 Eylül’le birlikte bütün dünyayı hegemonyasına alan ABD’nin Ortadoğu’ya yönelik son çıkışlarına dikkat edilmelidir. Daha bugünden Irak topun ağzında. Türkiye’nin Irak konusunda baştan beri hem sivil hem askeri kanat olarak çok titiz davrandığı biliniyor. Buna rağmen Başbakan’ın ABD’ye gidip geldikten sonra ağız değiştirmesi kayda değer bir değişikliktir.
ABD’nin Irak konusundaki savaş sevdası kesinlikle bu ülkeyle sınırlı değil. Bush bunun “terörün kökünü kurutmak için” zorunlu olduğunu söylüyor ama onların terörden ne anladıkları artık çok iyi biliniyor. Daha bir kaç gün önce Kızıldeniz’de el koydukları gemideki silahlar için Arafat’ı tehdit edip, “Ortadoğu’da terörün kökünü kurutmak için tam çaba gösterilmeli. Bölgeye giderken yakalanan gemideki silahları sipariş etmek terörle mücadelenin bir parçası olmuyor. Bu terörü arttırmak oluyor.” diyordu. Oysa dünya silah devlerini parmağının ucunda oynatan İsrail hiç terörle suçlanmıyor! 29 Ocak 2002