Toplum maddî bakımdan zenginleşti, halkın çoğunluğu refaha kavuştu, lüks yaygınlaştı ama ilim, irfan, eğitim, hikmet, kültür, insanlık, iç barış, sosyal mutabakat, görgü geriledi, cahillik ve azgınlık yaygın hale geldi.

Soru: Hiç alim kimse yetişmedi mi?.. Yetişti ama onlar birer istisnadır. İstisnalar kuralı bozmaz.

Soru: Hiç ârif yok mu?.. Âriflerin sayısı âlimlerden azdır. Her âlim ârif değildir.

Soru: Bu memlekette akıllı kalmadı mı?.. Bir miktar var ama onların akl-ı selim sahibi olanları çok azdır. Hem, akılsızlık yaygın ve yoğun hale gelince akıllıların borusu ötmez.

Soru: Ahlâk bakımından durumumuzu nasıl görüyorsun?.. Dökülüyoruz.

Soru: Hiç ahlâklı kalmadı mı?.. Elbette var ama ahlâksızlık genel ve yoğun hale geldi. Ahlâklı ve faziletli olanlar azınlıkta kaldı. Ahlâksızlar cesur, gözü kara ve atılgan, ahlâklılar pısırık, sin(diril)miş.

Soru: Türkiye hikmetli bir ülke midir?.. Hikmet bir vadide, biz başka bir vadide…

Soru: Türkiye bir İslâm ülkesi midir, yoksa Müslüman bir ülke midir?.. Müslüman bir ülkedir.

Soru: Niçin İslâm ülkesi değildir?.. İslâm ülkesi olması için şu kurumların bulunması olmazsa olmaz şarttır: (1) Çok yüksek, çok üstün, çok vasıflı medreseler… (2) İslâm eğitimi veren İslâm mektepleri… (3) Olgun Müslüman yetiştiren tasavvuf tarikatları tekkeler… (4) Ümmet birliği… (5) Âdil râşid muktedir bir İmam-ı Kebir… (6) Emr-i maruf ve nehy-i münker yapan hisbe teşkilatı… (7) İslâmî yargı… (8) Şeriat… (9) Fütüvvet ahlâkı ve teşkilatı.

Soru: İslâm dünyasında bir İslâm ülkesi var mıdır?.. Bir tek, Endonezya’nın en batısında bulunan ACEH DARÜSSELAM özerk bölgesi vardır. Orada Şeriat hükümlerinin yüzde 95’i hayata uygulanır.

Soru: Türkiye İslâm’a yaklaşıyor mu, İslâm’dan uzaklaşıyor mu?.. Dinî uygulama bakımından uzaklaşıyor. Siyasal İslâm güçlenirken, dindarlık geriliyor, sekülerleşme (dinden uzaklaşma) yaygın hale geliyor, yığınlar yabancılaşıyor.

Soru: Egemen azınlıklar, vesayet sistemi, derin güçler din konusunda ne yapıyor?.. Onlar İslâm’ı büsbütün kazımak, yok etmek istediler ama bunda başarılı olamadılar. Şimdi dinin içini boşaltmak ve boşalttırmak istiyorlar.

Soru: Boşaltmayı anladım da boşalttırma ne oluyor?.. Müslüman kesimdeki bazı din sömürücülerini, cahilleri, dindar görünen münafıkları, geri zekalıları, bedevî zihniyetlileri, arivistleri, akılsız Feministleri kullanarak tahribat yaptırıyorlar.

Soru: Sen böyle diyorsun ama bazıları da İslâm çok ilerliyor diyor?.. Onlara kulak asmayın. İslâm’ın birinci şartı iman etmektir. Bugün iman konusunda büyük zafiyet var. İkinci şart günlük namazları dosdoğru eda etmektir. O da, yüzde 10’nun altına düşmüştür. Dinin beş temel şartından biri olan Ramazan orucunu tutanların sayısında azalma vardır. Ramazan gündüzlerinde cayır cayın yenilip içilmektedir. Zekât konusunda da durum iç açıcı değildir. Müslüman olmayan Japonya’da, Müslüman Türkiye’de olduğundan fazla ahlâk ve fazilet vardır. Bu tablo iç açıcı değildir.

Soru: Ümitsiz misin?.. Kesinlikli değilim, realist bir kimseyim. İslâm’da Allah’tan ümit kesmek küfürdür. Allah’tan ümidimizi kesmeden durumun kötü olduğunu göreceğiz, bileceğiz.

Soru: Ne yapılmalıdır?.. Büyük, genel, ciddî bir TOPYEKÛN ISLAH PLANI PROGRAMI PROJESİ hazırlanmalı ve hayata geçirilmelidir.

Soru: Bunu kim yapabilir?.. Ümmet adına İmam-ı Kebir ve onun müşavirleri yapabilir.

Soru: Bugün birbirinden kopuk binlerce İslâmî cemaat, tarikat, vakıf, dernek, sivil toplum kuruluşumuz var. Onlardan sadece biri yapabilir mi?.. Yapamaz. Bu iş mutlaka ORTAK yapılmalıdır.

Soru: Böyle bir ıslah projesi hazırlayacak ehliyetli kimselerimiz yok mudur?.. Var iseler, ortaya çıksınlar ve yapsınlar. En azından ıslahın müfredatını bildirsinler.

Soru: Genel bir ıslah olmadan kurtuluş, necat, felah, hürleşme, izzet olamaz mı?.. Olamaz.

Soru: Salahın olmadığı yerde ne olur?.. Fitne fesat tefessüh (kokuşma, çürüme, dağılma), isyan tuğyan, nifak şikak, fuhşiyat (azgınlık), bin çeşit beyinsizlik olur.

Soru: Dediklerinin doğru olduğunu nereden biliyorsun?.. Bendeniz İslâm, Kur’ân, Sünnet, Şeriat kriterlerine (kıstas, ölçüt) vurarak konuşuyorum. Namazı terk eden ve şehvetlerine uyan Müslüman bir toplumun durumunun iyi olduğunu kimse söyleyemez ve ispat edemez.

Soru: Kurtulmak için ilk önce ne yapmalı?.. Hemen, an kaybetmeden Kur’ân’a, Sünnete, Şeriata, İslâm ahlâkına uymalı. Kur’ân’a uymayan helak olur… Sünnete tabi olmayan helak olur… Şeriata uymayan perişan olur… Kötü cahiliyet ahlâkı (ahlâksızlığı) alçaltır, yenik düşürür, zelil kılar.

02.06.2018