Afyon Valisini Tebrik Ediyorum
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 10 Aralık 2018
Afyonkarahisar valisi beyefendiyi üç hizmetinden dolayı tebrik ediyorum.
tedbirler almış..
etmek isteyen öğrenciler için
emr etmiş..
Kadınlar ve kızlar için bedava
koydurmuş. Bu üç şey de onun vazifelerindendi. Bunları yerine getirmiş.
öfke ve panik içinde…
Bu dediklerine kendileri inanıyor mu acaba? Eminim ki, inanmıyorlardır. Maksat yaygara ve gürültü…
M. Kemal Paşa’nın başkanı olduğu ilk Büyük Millet Meclisi
bütün alkollü içkileri yasaklamamış mıydı?
Vaktiyle
ama başa çıkamamıştı. Büsbütün yasak edilemezse de kısıtlanmasında büyük yarar vardır.
Devlet bütün okullarda mecburî din dersleri okutmuyor mu? Namaz dinin direği olduğuna göre namaz kılmak isteyen öğrenciler için elbette mescit olacak.
büyük kısmındaki kolejlerde her sabah derslere başlamadan önce
İngiltere oluyor da bizde niçin olmasın? Hem orada mecburî, bizde isteyen namaz kılabilsin.
Bunu herkesin alkışlaması gerekmez mi?
Bu üç şeyle Şeriat gelmez…
Şeriat düzeninde
Sultan Abdülhamid zamanında, başta Galatasaray lisesi olmak üzere bütün liselerde
Galatasarayın 1924’e kadar imamı olmuştur.
Şeriat kadınlara çok hürmet ettiği, değer verdiği için onları korur ve rahat edebilmeleri için kendilerine
Bunu,
vatandaşlarımızdan, bilhassa medyacılardan çok rica ediyorum.
Afyonda yapılanlar çok iyi ve doğru şeylerdir. İnşallah bu uygulamalar ve benzerleri Türkiyenin genelinde yapılmalıdır. Bunlarla Şeriat gelmez, biraz ahlâk ve dirlik düzen gelir.
Şeriat uygulaması tabiî ki, türbeleri yıkan
zihniyetine uygun olmayacaktır.
Şeriat adalet, güvenlik, insaf, ahlâk, fazilet, yardımlaşma, iyilikleri emr etmek, kötülükleri yasaklamak, mürüvvet, fütüvvet demektir. Şeriat düzeninde gayr-i Müslimlere de hürriyet vardır.
Müslüman ile İslamcı başka olduğu gibi
ile
Şeriat düzeninde hırsızlık olmaz, sömürü olmaz, soygun ve talan olmaz. Şeriat, saçı bitmedik yetimlerin haklarını kimseye yedirmez. Yemeye kalkanı tepeler.
Şeriat düzeninde büyük soyguncular, büyük uyuşturucu tacirleri icabında asılır. Şeriat düzeninde iç savaş ve terör olmaz. Şeriat düzeninde kapıları kilitlemeye lüzum kalmaz.
Tam tarihini hatırlamıyorum, bundan
Hakkımdaki suçlayıcı, küçük düşürücü iddialar ipe sapa gelir ciddî şeyler değildi. Kendimi çok kolay bir şekilde savunabilir, onu mahcup edebilirdim. Düşündüm taşındım, cevap vermekten kaçındım. Niçin?..
O bendenizin aleyhine yazınca, pek dikkati çekmezdi ama cevap verdiğim takdirde zararlı, utandırıcı bir polemik, kalem dövüşü, söz düellosu başlayacak ve dikkat çekecekti.
Böylece İslamî kesimde, küçük de olsa, fitne fesat çıkacaktı. Halkımız, bu arada Müslümanların büyük bir kısmı polemikten, çekişmeden, düellolardan çok hoşlanıyor. Bunlara alet olmak istemiyorum, bu yüzden aleyhimdeki yazılara cevap vermiyorum.
Bunlara karşı savunma yapılmaz, kabul ve teşekkür edilir.
Bu konuda
sidik yarışı yapmak doğru olmaz. Binaenaleyh zaruret olmadıkça cevap verilmemelidir.
Bunlara çok yumuşak ve kibar bir üslûpla cevap verilmeli, doğru olanlar için teşekkür edildikten sonra yanlış olanlar, gerekçe gösterilerek reddedilmelidir.
Kaç sene oldu tam hatırlamıyorum,
Cevap vermemiştim, avukatım savcılığa müracaat etmiş, savcılık küfürbaz aleyhine kamu dâvası açmıştı.
Televizyonlardaki açık oturumların bazısında çok çirkin, çok üzücü, çok yüz kızartıcı sahneler oluyor.
Birbirlerinin üzerine yürüyenler… Çantasını karşıtının kafasına fırlatanlar… Hepsi için söylemem ama bazı sunucular
diyorlar ama içlerinden de seviniyorlar.
İki Müslüman şahsiyet, yazar, düşünür çatışırlarsa, polemik yaparlarsa bunların kavgasıyla ilgilenmesinler. Maalesef, bir muharririn normal yazıları bir sitede günde
tıklanıyorsa,
Kavga edenler de, merak edip okuyanlar da yanlış yapıyor.
Cenab-ı Hakk yazarlarımızı ve okuyucuları bu gibi çirkinliklere düşmekten korusun. 15 Mart 2013