Aldatan Olma!

Aptallığı saflığı aldatılmışlığı gerektiğinde kabul et ama sakın ola ki, aldatan sen olma.

***

Çok dikkatli ol. Dinsiz ve densiz deliler sana akıllı demesinler; bırak deli demeyi, hattâzır deli desinler.

***

Âhir zamanda Şeriat hükümlerini yerine getirmenin, Sünnete uymanın, avucunda kor tutmak kadar zor olduğunu bil.

***

Ben sana Osmanlıca öğren diyorum, Mısır hiyeroglif yazısını ve lisanını çözen Champollion ol demiyorum.

***

Sana zararım dokunmasını istemem, lütfen benden uzak ol.

***

Zavallı dolar milyarderi sözde zengin!.. Evine ve ofisine kök boyalı, el dokuması birkaç güzel halı seremeyecek kadar akıl, kültür ve sanat fukarası.

***

Son bayramda o şehre dört milyon bayramcı akın etmiş, yollar tıkanmış, otellerde yer olmadığı için bir kısım bayramcılar parklarda, plaj kumları üzerinde yatmış, marketlerde yiyecek kalmamış, def’-i hacet edecek tuvalet bulamamışlar, bir kalabalık, bir rezillik olmuş ki, sormayın… Ne eğlenmişler, ne eğlenmişler… Bunlar ne akıllı, ne tedbirli, ne hesaplı kitaplı bayramcılarmış…

***

Uzlete ve inzivaya çekilmek isteyen sofuya: Niyetini tashih et. İnsanların şerlerinden kendini korunmak için çekilme, insanları kendi şerrinden korumak için çekil.

***

Makam otomobilini kurallara, nizamlara, talimatnamelere aykırı olarak tatil günlerinde özel ve ailevî işleri için kullanan birine: Bunların hepsinin hesabını vereceksin.

***

Haram gelir elde eden, haram yiyen, haramla zengin olan birine: Sen bir ateş parçasısın.

***

Eskiden dilekçe yazmak zordu. Bir kağıda düzgün el yazısı veya daktilo ile yazacaksın. Altına 15 kuruşluk damga pulu, bir kuruşluk da tayyare pulu yapıştıracaksın. İmzalayacaksın, elden veya PTT taahhütlü olarak göndereceksin… Şimdi bilgisayarın başına geçip ilgili makama yazıyorsun, düğmeye basıyorsun, tık bir saniyede gidiyor… Kötülükleri, adaletsizlikleri, zulümleri, yanlışları böyle kolay dilekçelerle şikayet etmeyen, haklarını aramayan vatandaşlara yazıklar olsun!.

***

Bu cümleyi her gün en az iki kere tekrarlayın: Siyasal İslam ilerledikçe, gerçek dindarlık geriliyor.

***

En korkunç, ölümcül mânevî hastalık: Parayı din iman haline getirmek, paraya put gibi tapmaktır.

***

Lüks otomobil fetişisti… Lüks cep telefonu fetişisti… Lüks giysiler fetişisti… Lüks hayat meftunu ve delisi… Lüks ve gösterişli yerlerde görünme delisi… Lüks lokantalarda tıkınma kaçıklığı… Ya Rab, ne kadar çok fetişist var bu devirde!

***

Kişi noksanını bilmek gibi irfan olamaz… Özeleştiri yapmayan kimse kesinlikle olgun bir insan değildir.

***

Fatih Sultan Mehmed Han seni görse yüzüne tükürürdü.

***

İri bir din sömürücüsü münafığın İslam’a ve Ümmet’e verdiği zararı, bin harbî kâfir veremez.

***

Devamlı olarak, mütemadiyen, ara vermeden gıybet eden bir kimse, kesinlikle salih ve dindar bir Müslüman olamaz. Olsa olsa şeddeli bir eşşek olur.

***

Kur’an, Sünnet, Şeriat, İslam ahlakı kriterlerine göre gıybet eden bir kimseye, yahu gıybet etme denildiğinde, ben gıybet etmiyorum, söylediklerim doğrudur derse o herif veya karı kâfir olur.

***

Sakal bırakmak sünnettir, bir sünneti yerine getirmek niyetiyle ihlasla sakal bırakan kimse faziletli bir Müslümandır. Sakalı yüzünden ucba, kibre, gurura kapılmak, sakalsız mü’minleri tahkir ve tezyif etmek ise haramdır.

01.08.2016