Allah Hepimizi Islah Eylesin
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 09 Aralık 2018
Birileri kendilerini Peygamberan-ı izam aleyhimüsselam hazeratı gibi
kendilerinin yüzde yüz haklı, tenkit edenlerin yüzde yüz hatâlı olduğunu zannediyor.
Ehl-i Sünnete göre, Peygamberler dışında kimse mâsum değildir. İnsan yanılabilir.
İslâm’ın iki kere iki eder dört’leri vardır. Bunları inkâr edenler sapıktır.
Kur’ân’daki, Sünnetteki, Şeriattaki hükümlerin bir kısmı bu devirde geçerli değildir,
Din râsih, Rabbanî, ilmiyle âmil, âbid, zâhid, Resulullah Efendimize
irtibatlı, icazetli, ihlaslı, Allahın âyetlerini ucuza pahalıya satmayan gerçek ulemadan öğrenilir.
Kendisini
ve
sananların peşinden gidilmez.
Türkiye Müslümanları
bulunmuş, Ehl-i Sünnet çizgisinde yürümüş, İslâmı Ehl-i Sünnetin ahkâmına göre hayata uygulamış olsalardı; bugünkü fitneler fesatlar, nifaklar şikaklar, krizler, tefrikalar, çekişmeler tepişmeler, bölünmeler parçalanmalar olmayacaktı.
Rahman bize birlik, ittihad, vifak, tesanüd, ehil olanlara biat, itaat emr ediyor; şeytan ise tersini istiyor.
Bendeniz din alimi ve din hocası değilim, ne ictihad yapabilirim, ne fetva verebilirim.
ve kendi üslubumla beyan etmektir.
İtikadın
bu iki kere iki eder dört’lerdendir. Beş vakit namazın dosdoğru kılınması böyledir. İhlaslı olmak böyledir. Farz olan ilmihalini öğrenmek böyledir. Ahlâklı Müslüman olmak, ahlâksız olmamak böyledir.
Bütün mü’minlerin tek bir Ümmet çatısı altında toplanmaları böyledir. Âdil ve râşid bir İmama biat ve itaat etmek böyledir. Allah katında İslâm’dan başka hak, makbul, geçerli din olmadığını söylemek böyledir.
Mevrid-i nassa aykırı bir şey yazarsam, işte o zaman sınırları aşmış ve ayıp etmiş olurum.
Ey Müslüman kardeşlerim!..
Eli kalem tutan her Müslüman böyle yazabilir.
demek için de alim ve fakih olmak gerekmez. Çünkü
Bendeniz kendime elbette Müslüman derim ama iyi Müslüman demem. Nefsimi tebrie etmem, aklamam. Hatâlı, günahkâr, noksan bir Müslüman olduğumu kabul ederim.
Bundan dolayı da nefsime pay çıkartmam.
Din konusunda yazdıklarım ilmihallerdeki ve İslâm ahlâkı kitaplarındaki bilgileri tekrarından ibarettir.
Zaruri ve müttefakun aleyh dinî konularda iki kere iki eder dört dediğim vakit, yanılmam mevzuubahs olamaz.
Büyük bir camiin müezzini cuma ezanı okusa, on bin kişi gelse, müezzin
diyemezse, bendeniz de yazılarımdan nefsime pâye ve hisse çıkartmam. Böyle yaparsam eşeklik ve eblehlik yapmış olacağımı iyi bilirim.
Faydalı, uyarıcı yazılar kaleme aldığımı zannediyorum. Aksini düşünsem yazılarıma hemen son verir, bir kenara çekilirim.
ehl-i Tevhid ve ehl-i Kıble iseler ve samimiyetle tenkit ediyorlarsa hakkım onlara helal olsun, ellerinden öperim.
Allah onları, bendenizi, hepimizi ıslah eylesin. Allah bizi ıslah ederse zaten bütün problemler halledilir.
Faziletli, Dürüst Büyük Medya Yoksa…
fitne ve fesattan, nifak ve şikaktan kurtulmaz ve sonunda yıkılır.
Gazeteleri, siyasî dergileri çıkartan, tv kanallarını yöneten kimseler vasıflı ve faziletli olmazsa,
Futbol bir spor dalıdır ve takımlar birbirleriyle yarışır, öyle mi?
Şike rezaletleri ayyuka çıkmış, bazı büyük takımlar mafyalaşmış.
Dev servetlere, bankalara, holdinglere sahip iş adamlarının günlük gazeteleri, tvleri var.
Medya sektöründe ne kadar çok
var.
Siz böyle bir büyük medya ile Türkiye’nin selamet sahiline erişeceğine, düze çıkacağına inanıyorsanız, doğrusu çok safsınız.
Milyarlarca dolarınız yoksa ne büyük gazete çıkartabilirsiniz, ne büyük tv kanalı kurup çalıştırabilirsiniz.
Birkaç medyatik patronun medyasına mâruz kalmaktır.
Gazetecilikte ve televizyonculuktaki
krizler, hıyanetler, rezaletler, pislikler bitmeyecektir.
Aklı çalışan, eli kalem tutan, kültürü ve ahlâkı yüksek, gerçekten aydın bir vatandaş olduğunu düşünelim. Bu zatın ülkenin dünü, bugünü, yarını hakkında çok önemli fikirleri var; problemler ve krizler için çareleri, çözümleri, teklif ve temennileri var…
Serveti olmayan üç beş idealist vatandaş bir araya gelip de, hacmi küçük de olsa çok ciddî ve çok faydalı bir gazete çıkartabilir mi?
Son derece önemli olan
Bu memlekette mafyalar, çeteler olduğunu kim inkâr edebilir?
Uyuşturucu mafyası… Faiz çetesi… Derin devletler…
Sahte ilaç çetesi… Tereke mafyası…
Din ve mukaddesat sömürüsü sektörü… Karı satışı, seks, fuhuş çeteleri… Arazi talanı ve yapılaşma çetesi…
Ve…
Medyası, yazımın ilk cümlesindeki hasletlere ve şartlara sahip olmayan bir ülkenin
Fazilet olmayınca da gerçek Cumhuriyet olmaz.
Âdil bir hukukun ve âdil mahkemelerin olmadığı bir ülke düşünebilir misiniz?
Halk günlük dozunu alır, uyuşur, mayışır, beyni dumura uğrar. 22.02.2014