Muhterem ve sevgili din ve iman kardeşlerim. Allahın selâmı, bereketi, yardımı, koruması üzerimize olsun.

Allahü Tealayı ve Resulünü

(Salat ve selam olsun ona)

gerçekten ve candan seviyorsak, Allah ve Resulünün düşmanı olan Tağutları, Deccalları, kezzabları sevmiyorsak,

Aşağıdaki maddeleri hayata geçirelim:

1. İtikadımızı, yani inançla ilgili bilgilerimizi tashih edelim, doğrultalım. Tevhid ve tenzih inancı üzere olalım. Kur’ân, Sünnet, cemaat, Sevâd-ı Âzam, cumhur-i ulema yolunda yürüyelim.

2. Beş vakit namazı dosdoğru kılalım.

3. Hür ve mukim erkekler, şer’î bir özürleri yoksa farz namazları cemaatle kılsınlar.

4. Hür İslâm kadın ve kızları hakikî şer’î tesettüre bürünsünler.

5. Her Müslüman, öğrenilmesi farz olan ilmihal bilgilerini doğru olarak öğrensin ve hayata uygulasın.

6. Kur’ânı, Sünneti, Şeriatı düstur=temel kanun olarak kabul edelim.

7. Mü’minleri Ümmet çatısı altında birleştirelim.

8. Râşid, âdil, âlim, âbid, ihlaslı, muktedir, zâhid, muttaqi, Ümmetin işlerini istişare ile gören bir İmama biat ve itaat edelim.

9. İslâm adaletinden ve insafından ayrılmayalım. Düşmanlarımıza bile adaletsizlik yapmayalım.

10. Zekatlarımızı Kur’âna, Sünnete, Şeriata, fıkha uygun olarak, hakkeden gerçek kişilere temlik suretiyle verelim.

11. İslâm ahlâkıyla ve bilgeliğiyle ahlâklı ve faziletli olalım.

12. Dilimizi gıybetten, laf taşımaktan, yalandan, iftiradan, tecessüsten koruyalım.

13. Okumayan cahil Müslümanlar değil, faydalı kitaplar ve yazılar okuyan bilgili ve ziyalı Müslümanlar olalım.

14. Meşreb, görüş, fikir, metot ayrılıkları yüzünden mü’minlere düşmanlık etmeyelim, onlarla çekişmeyelim, onları dışlayıp ötekileştirmeyelim.

15. İş ve ticaret sahipleri Cuma ezanı okununca dükkanlarını bürolarını kapatsınlar.

16. Emr-i mâruf ve nehy-i münker yapalım.

17. Bütün işleri ehliyetli, liyakatli kimselere verelim.

18. Büyük günahları açıkta, açıkça, küstahça, arsızca işlemeyelim.

19. Bedevî Müslüman değil, medenî Müslüman olalım.

20. Lüksü, israfı, aşırı tüketimi terk edelim.

21. Allahın bize büyük nimeti olan ekmeğe saygı gösterelim, değil bir lokmasını, ufak bir kırıntısını bile ziyan etmeyelim, çöpe atmayalım.

22. Dindar Hıristiyanların bile red ve tenkit ettiği, içkili fuhuşlu rezil yılbaşı eğlenceleri yapmayalım.

23. Dünyanın imarını ve dünya hizmetlerini aksatmadan âhirete dönük olalım.

24. Vasıfsız ve güçsüz Müslümanlar değil, vasıflı ve güçlü Müslümanlar olalım.

25. Kendimiz öğrendiğimiz gibi çocuklarımıza da ilmihallerini öğretelim, onlara namaz kıldıralım.

26. Toplumu yıkan, ahlâkı çökerten, nesebi bozan zinaya karşı olalım. Onun tekrar suç sayılması ve cezalandırılması için çalışalım.

27. Yıkıcı muhalefetten ve onun zıddı olan yalakalıktan, yağcılıktan uzak duralım.

28. Cemaat, tarikat, hizip, fırka, grup, parça holiganlıkları, militanlıkları yapmayalım.

29. Evlerimize fitnevizyon cihazları koymayalım.

30. Telefon zevzekliği, gevezeliği yapmayalım, bağımlısı olmayalım.

31. En büyük düşmanımız olan nefs-i emmârelerimizle mücadele edip onları dizginleyelim, frenleyelim.

32. Örnek İslâm büyüklerinin hayatlarını, menkıbelerini okuyalım, onları taklid edelim, onları örnek alalım, onlar gibi dindar, ahlâklı, faziletli olmak için çalışalım.

33. Dünyevîleşmekten ateşten kaçar gibi kaçalım. Müslüman olalım, Kur’ân ve Sünnete uyalım, Şeriatı rehber kabul edelim.

Yukarıda otuz üç madde sıraladım. Bunları yerine getirenler inşallah vasıflı ve güçlü Müslüman olur… Bunların tersini yapanlar Tağuta, Deccala, kezzaplara farkında olmadan hizmet eder.

* (İkinci yazı) Galatasaray’da Cami Namaz Cemaat

Galatasaray lisesi mezunu kadim dostlarımdan (….) beyefendinin, Galatasaray Mekteb-i Sultanisinin camii ve bütün Müslüman talebenin vakit namazlarını kılmalarıyla ilgili mektubundan birkaç paragrafı aşağıda muhterem okuyucularımın dikkatlerine arz ediyorum:

“-1988 yılında Galatasaray’dan mezun olmadan önce, bir tâmirat esnasında basket salonunun lambrilerinin arkasından caminin mihrabının göründüğünü, muhtemelen Kütahya işi olan çinilerin gayet iyi halde olduğunu hatırlıyorum.

Sonra tekrar üzeri lambrilerle örtüldü, bir zarar gördüğünü zannetmem. Biraz gayret ve iyi niyetle kurtarılabilir.

-Bizim talebeliğimiz sırasında müze ile alâkadar olan coğrafya hocası merhum Ferruhzat Turaç,

kendi talebeliğinde beş vakit namaz kılındığını söylemişti.

Lise’den 1930 mezunu olan Ferruhzat Bey’in 1910’ların başında doğduğu tahmin edilebilir, yani Ziyad Ebüzziya Bey’den biraz önce.

Ferruhzat Hoca’ya göre, namaz kılınacağını bildirmek üzere bütün sınıflara giren hocaların bazıları Fransızdı ve “A la mosquée” diyerek talebeyi dershaneden koridora çıkarıyorlardı.

-Ferruhzat Hoca veya bir başka Galatasaraylıdan,

(belki de Ziyad Beyden)

lisenin camiinde bir de

sakal-ı şerif bulunduğunu

duymuştum. Kim bilir nerelerdedir?..

-Ferruhzat Hoca, gayrimüslim talebenin de bir hoca, belki de müstahdem refakatinde kendi ibadethanelerine -biraz cebren- götürüldüklerini söylemişti.


Musevilerin mukaddes günlerinin Cumartesi, Hristiyanlarınkinin Pazar olduğuna göre, bu talebenin çoğunun daimi yatılı olduğunu tahmin ederim.”

(O tarihlerde okul, Cuma günü hafta tatili yapıyordu…)

* * *

Evet, biz Müslüman Türkler, Devletimizin Batıya açılmış penceresi olan Galatasaray Lisesinde okuyan Müslüman öğrencilerin günlük vakit namazlarını okulun 600 kişilik camiinde, okulun resmî imamının ardında cemaatle kıldıklarını hiç unutmamalıyız.

Bu okulda ve diğer okul ve liselerde namaz kılmak ihtiyarî değil, mecburî idi.

Bir de günümüze bakalım:

İmam-Hatip okullarında bile namaz mecburiyeti yok…

Böyle din okulu olur mu?

Osmanlı devleti, sadece okullarda değil, bütün kışlalarda, askerî okullarda, garnizonlarda cemaatle namaz kıldırıyordu.

Savaş gemilerinde resmî imamlar ve

(büyüklerinde)

müftüler vardı.

Osmanlı Hıristiyan ve Musevî tebaasına da büyük ve geniş bir din, inanç, ibadet, inandığı gibi yaşamak hürriyeti sağlamıştı.

Sultan Abdülaziz zamanında açılan Darülacezede bir cami, bir kilise, bir de havra

vardır.

Liselerde 12 metre karelik minik mescidler açılacak diye feryad eden

sözde ilericiler ne kadar tahammülsüz, hoşgörüsüz,

yobaz kimselerdir.

Bu arada, özel kolej açan Müslümanlardan rica ediyorum:

Okullarının mutlaka güzel bir camii bulunmalı ve öğrencilere güzellikle namaz kıldırılmalıdır.

Namazsız Müslümanın ne kendisine, ne Millet-i İslâmiyeye, ne vatana hizmeti olur.

Birleşik Krallığın

(İngiltere)

Büyük Britanya kısmında

1944’ten bu yana

bütün kolejlerde, sabahleyin derslere başlamadan önce okul şapelinde

(kilisesinde)

ibadet edilmesi, ayin yapılması mecburidir.

Militanca ve agresif şekilde İslâma ve Müslümanlara karşıt olan holigan ateistler, okullarda namaza, Kur’ân dersine düşmanlık etmeleri, inanan çoğunluğu gericilikle suçlamaları sosyal barışı ve mutabakatı dinamitlemektedir. Medenî olsunlar, hoşgörülü olsunlar, tahammüllü olsunlar, Müslüman halkın temel hak ve hürriyetlerine saygı göstersinler.

Yıllarca önce,

Le Figaro’nun dergilerinden birinde,

İngiltere’de, çoğunluğunu Müslüman öğrencilerin oluşturduğu

bir okulun kilisesinde, heykellerin üzeri örtülerek Kur’ân okunduğunu, namaz kılındığını

anlatan resimli bir röportaj okumuştum.

Tatlısu Müslümanlığını bırakalım ve Osmanlı Müslümanlığına dönelim.

İmam-Hatip okullarında namaz mecburî olsun, özel İslâm kolejlerinin camileri olsun ve mümkün olduğu kadar çok sayıda talebeye cemaatle namaz kıldırılsın.

Şunu zihnimize iyice yerleştirelim:

Müslümanlar itikatlarını tashih etmedikçe, beş vakit namazı dosdoğru, ihlasla kılmadıkça, ahlâklarını düzeltmedikçe kurtulamazlar, iflah olmazlar, necat bulmazlar; aksine zillet ve esaret içinde sürünürler

(Not: Galatasaray camiinin mihrabını ve duvarlardaki çiniden ism-i Celal, ism-i Nebi, Hulefa-i Râşidîn levhalarını bendeniz de görmüştüm. Merhum Ziyad Ebüzziya bey üstadımızın yazdığına göre camide bir de oyma ahşap güzel bir minber varmış. İnkılapçılar tarafından yok edilmiş. Elleri kırılsın!)

31.12.2014