Alman Adaleti vs…
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 05 Ocak 2019
Cumartesi
Türkiye Almanya’dan, Sivas olayları ile ilgisi olduğunu iddia ettiği vatandaşı Muhammed K.’nın iadesini istemiş.
bu isteği reddetmiş.
Gerekçeleri şunlar:
* Muhammed K. Sivas olayları esnasında yapılan gösterilere katılmıştır.
* Ancak, kendisinin bu esnada taş attığı veya şiddet olaylarına karıştığına dair iddialar isbatlanamamıştır.
* Bir gösteri, şiddet olaylarıyla sonuçlansa da, sadece bu gösteriye katılmış olmak bir suç teşkil etmez.
(1) Hukukun üstünlüğü ilkesi vardır ve hayata uygulanmaktadır.
(2) Orada mahkemeler bağımsızdır; siyasî iktidar, çeşitli lobiler, gizli kuruluş ve dernekler, Derin’ler mahkemelere, hakim ve savcılara direktif veremez, asla baskı yapamaz. Böyle bir şeye yeltenenler toplumun, medyanın, aydınların, üniversitelerin sert tepkisi ve protestosuyla karşılaşır; adliyeye tesir etmek isteyen bir politikacının kariyeri sona erer.
(3) Orada Katolik, Protestan, dinsiz, Müslüman veya Budist mahkeme önünde, adalet karşısında eşittir. Almanya’da şu anda (sanırım) bir buçuk milyon Türk yaşamaktadır. Bunlardan biri mahkemeye düşerse, onun Sünnî veya Alevî olmasının neticeye ve verilecek hükme hiçbir tesiri olmaz. Orada adalet terazisi yanlış tartmaz.
(4) Almanya’da ceza hukuku uygulaması sahasında “Kanunsuz suç ve ceza olmaz” temel prensibi hâkimdir.
(5) Almanya’da din, inanç, inandığı gibi yaşamak, fikir, görüş, tenkit hürriyeti son derece geniştir.
(6) Almanya’da vatandaşların ve orada yaşayan Müslümanların dinî dernek kurma hakları vardır. İsteyen “Hilafet Derneği” bile kurabilir.
(7) Alman üniversitlerinde, isteyen kız öğrenciler başları örtülü olarak okuyabilirler. Başları örtülü, saçları görülmüyor diye kimse onlara baskı yapmaz, hakaret etmez, tahsil yapma hürriyetlerine engel olmaz.
Gelelim Sivas hadiselerine:
* Sivas hadisesinden bahs ederken mutlaka, ondan birkaç gün sonra cereyan eden
katliamına da temas etmek gerekir.
*
Çünkü Başbağlar’da hiçbir provokasyon (tahrik, kışkırtma) yoktu. Camiden çıkan vatandaşlar çok hain, çok gaddar, çok acımasız, çok vahşi bir şekilde katl edilmişlerdir. Onların hiçbir suçu yoktu, onlar yüzde yüz mâsum idiler. Tek suçları Müslüman olmaktı.
* Sivas hadiselerinde çok planlı, çok kötü niyetli kışkırtmalar vardır. Bunlar Büyük Millet Meclisi araştırma dosyasında isbat edilmiştir
* Sivas hadisesinde, Türk milletini bölmek, parçalamak, böylece hükmü altında tutmak isteyen gizli ve güçlü lobilerin, Derin’lerin tesiri vardır.
* Başbağlar katliamının mahkemeye intikal etmemesi, suçluların yakalanmaması, cezaya çarptırılmaması son derece vahim bir insan hakları ihlalidir.
İleride bu memlekette şu iki şeyin gerçekleşeceğine inanıyorum:
(1) Başbağlar katliamı dosyası, tozlu arşivlerden çıkartılacak, suçlular bulunacak ve âdil ve bağımsız mahkemeler önünde hesap verecektir. Sadece suçlular değil, onlara kanat gerenler de yargılanacaktır.
(2) Almanya’nın Karlsruhe eyaleti yüksek mahkemesinin Muhammed K. hakkında verdiği
kararı da göstermektedir ki,
Sivas’ta ölenler,
Halbuki
Sivas’ta
Sivas’ta Alevî kökenli bir gazeteci vatandaşımız, feryat etmiş, hadiselerin içyüzünü anlatmış, lakin kimseye laf dinletememiştir.
Sivas olaylarının yeniden muhakeme edilmesi zamanı henüz gelmemiştir.
Gün gelecek, bu dosya yeniden açılacaktır.
Bizde Sivas mahkemesi niçin yeniden görülmesin?
* Sivas hadisesinde büyük bir kışkırtma vardır.
* Madımak Oteli’ni kim ateşe vermiştir?
*
* Sivas hadisesinden birkaç gün sonra patlak veren
sanıkları niçin yakalanıp mahkemeye verilmemiştir?
* Bütün vatandaşlar, temel hak ve hürriyetlere sahip olmak konusunda ve adalet önünde eşit değil midir? Yoksa bazıları ötekilerden daha eşit midir?
*
Sivas davasında var güçleriyle çalışan, cansiperâne hizmet veren avukatlara teşekkür ediyorum, kendileri tebrike ve minnete layıktır. Var olsunlar. Ancak, birinci celseye show yaparcasına katılıp da sonradan boşlayanlara teessüf ediyorum. Mahkemeler show yeri değildir, kendini gösterme mekanı değildir.
Sivas hadiseleri ve Başbağlar katliamı konusunda bir komite kurulsun. Komite üyeleri hiçbir maddî veya manevî ücret almasınlar.
Lâyık isem ve uygun görülürse bendenizi de bu heyete üye yapsınlar.
05 Kasım 2006