DARÜLİSLAMDA âmirine bi’l-mâruf ve nâhine `ani’l-münker polisi olur, iyi işleri emr eder, kötü işleri engeller.Türkiyenin Kemalist, laik sistemi böyle bir teşkilatın kurulmasına ve faaliyet göstermesine izin vermez.

Emr-i mâruf ve nehy-i münker farzdır… Peki, içinde yaşadığımız zaman ve zeminde Müslümanlar bu konuda ne yapacaklardır?

Bu iş, bu farz şu veya bu cemaatin, tarikatin, mezhebin, meşrebin, grubun, parçanın tek başını yapabileceği, becerebileceği bir vazife değildir. Mutlaka birlik lazımdır.

En azından beş kadar cemaatin bir arayla gelip bir emr-i maruf ve nehy-i münker yayın ve propaganda kurumu tesis etmesi gerekir.

Bu kurum, cemaat veya tarikat propagandası yapmayacak, cemaatler ve fırkalar üstü olacak; İslam adına Müslümanlara=Ümmete hizmet edecektir.

Bu iş toplanan hayır paraları sadece emr-i maruf hizmetlerine harcanacaktır.

Bu hizmeti yürütmek için aylık bir dergi, çeşitli konularda broşürler, afişler bastırılacak, filmler hazırlanacaktır.

Halk sınıflarının kültürüne uygun bir lisanla iyilikler tavsiye edilecek, kötülükler kınanacaktır.

Sahih itikada davet edilecek, reformcu ve bid’atçilerin bozuk inançlarından sakındırılacaktır.

Beş vakit namaz seferberliği ilan edilecektir.

Yasal sınırlar içinde kalmak şartıyla müstehcen yayınlarla alabildiğince mücadele edilecektir.

Riba, zina ve kumarla savaşılacaktır.

Her güzel meyvenin haşaratı vardır. Emr-i maruf hizmetleri için toplanan paraları yemek isteyecek haşarat olması normal ve tabiîdir. Bu zararlılar kuruma yaklaştırılmayacak, onlara zırnık kaptırılmayacaktır.

Emr-i mâruf teşkilatı nefret ettirmemeye azamî gayret sarf edecektir.

Emr-i maruf hizmetlerinin nasıl yapılacağını anlatan talimatnameler hazırlanacaktır.

Zina, riba, yüksek ve lüks bina, israf, şatafat, lüks hayat, aşırı tüketim, kanaatsizlik, her gün altı milyon ekmek ziyanı, yeşil alanların tahribi ve bunlara benzer konular hakkında resimli broşürler ve afişler bastırılıp milyonlarca adet dağıtılacaktır.

Okullarda buluğa ermiş erkek ve kız çocukların birlikte okutulması çok keskin ve ağır şekilde tenkit ve protesto edilecektir.

Toplu taşıt vasıtaları içinde, sokak cadde meydanlarda, her yerde birbirine sarılıp öpüşen terbiye ve edebi az kimselerin nasıl protesto edileceği, uzmanlar tarafından hazırlanana özel talimatlara göre öğretilecektir.

Devletin TC başlıklı fuhuş vesikalarıyla yasal kölelik yaptırılması, bundan KDV alınması protesto edilecektir.

En fazla, vazifelerini yapmayan Müslüman sorumlular eleştirilecektir.

Bozuk ve sapık dinde reform, dinde değişim, dinde yenilik, mezhepsizlik, sekülarizm, laikçilik, sulandırılmış İslam gibi bid’atlerle mücadele edilecektir.

Emr-i mâruf yapılırken mümkün olduğu kadar dikkatli hareket edilecek fitne çıkartmaya çalışanlara fırsat ve imkan verilmeyecektir.

Zaman ve mekandan münezzeh, kemal sıfatlarla sıfatlı, noksan sıfatlardan münezzeh Hak Teala hazretleri, kulum Bana yürüyerek gelirse, Ben ona koşarak gelirim buyurmaktadır. (Kudsî hadis)

Biz Müslümanlar sırf Hak rızası için ihlasla hayırlı hizmetler yaparsak, O bizi aydınlatır, doğru yola rehberlik eder.

Emr-i mâruf ve nehy-i münker farzını bilkülliye terk ve tatil eden bir Müslüman toplum iflah olmaz, çöker.

Bu konuda alarm zilleri çalıyor, duyuyor musunuz?

**

Bu yazıyı kaleme aldıktan sonra kızlı erkekli öğrenci daireleri skandalı patlak verdi.

Kuvve-i şeheviyeleri galeyan halinde olan kızlar ve erkekler aynı dairelerde yaşıyorlarmış.

Çağdaş, ilerici, Kemalist geçinenler hükümet ve yargı buna karışamaz diye yaygara koparttılar.

M. Kemal zamanında böyle daireler olabilir miydi?

Osmanlı Ceza Kanununda da, Paşanın tercüme ettirdiği İtalyan-Türk Ceza Kanununda da zina suçtu ama şimdi değil.

Jinekologlarla, ruh hastalıkları uzmanlarıyla konuşun, bir kısım gençliğin ne korkunç buhranlar içinde olduğunu anlarsınız.

İslamın iffet, hayâ, tesettür, hicab gibi değerleri vardır. Materyalistler ve ateistler bunları kabul etmiyor diye biz de mi vaz geçeceğiz?

Yeni kanunlarla aile temelinden dinamitlenmiştir.

Ailenin artık reisi yoktur. Koca, karısına haklı veya haksız bağırsa, üzerine yürüse, bir tokat atsa, kadın hemen aile mahkemesine giderek kocayı evden uzaklaştırma kararı çıkartmaktadır.

Ateistlerin çok normal ve tabiî gördüğü bazı şeyler İslamda yasaktır, haramdır.

Müslümanlar yan gelip yatacak, her şeyi siyasî iktidar yapacak… Bu ne eşekçe düşüncedir.

Kripto büyük medya korkunç bir ahlaksızlık ve müstehcen yayın seferberliği başlatmıştır.

Müslümanlar bunu gerektiği kadar ve yeterli şekilde protesto ediyor mu? Yasal yollardan engellemeye çalışıyor mu?

İyiliği hakim kılmak, kötülüğü kösteklemek konusunda vazifelerimizi yapıyor muyuz?

Sokakta, meydanda, otobüste birbirine sarılıp öpüşenlere karşı yasal sınırlar içinde mahalle baskısı uyguluyor muyuz?

Mahalle baskısı ne demektir? Ramazanda Erzurumda açıkta oruç yiyememek demektir. Bu baskı meşru mudur? Şiddete varmamak ve mer’î kanunları çiğnememek şartıyla elbette meşrudur.

Emr-i mâruf ve nehy-i münker farzını eda etmeyen Müslümanlar, kelle sayısı itibarıyla çoğunlukta olsalar bile; ezilmeye, zillete, esarete, sürünmeye, hakarete uğramaya mahkumdur. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın mı?.. O yılan bir gün seni de sokacaktır. 17.11.2013