Ankara’da ABD’nin ve İsrail’in siparişi üzerine yeni bir İslâm türetiliyormuş…
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 29 Aralık 2018
Pazartesi
ABD’nin meşhur
dergisi yazmış, Ankara’da yeni bir İslâm türetiliyor, ılımlı/light bir İslâm… demiş.
Böyle bir İslâm, dergiye göre
Bu yeni İslâm’ı Müslümanlar mı sipariş etmiştir?..
Ankara’da heyetler harıl harıl çalışıyormuş. Hadîsler ayıklanıyormuş…
Kur’ân’ın miras hukukunda reformcular değişiklik istiyormuş… Velhasıl, ABD Evangelistlerinin, Yahudi Siyonistlerin, bilcümle inkar ve tekzib dünyasının istediği
imál edilecekmiş.
Bu işle uğraşan yerli oryantalistlere, reformcu ilahiyatçılara soruyorum: Hazırladığınız bu İslâm Yüce Allah’ın rızasına uygun olacak mıdır? Peygamber Efendimizin (Sallallahu aleyhi ve sellem) ruhaniyeti bu yeni/light/ehlî İslâm’dan razı ve memnun olacak mıdır? Sayın yerli oryantalistler ve ilahiyatçılar, iyi biliniz ki, böyle bir İslâm’ı Müslümanlık alemi kabul etmeyecektir.
Bu kafadakilerin yaptıklarını görüyoruz.
On dört asırdır İslâm dünyasında görülmemiş bir reform, yenilik, değişiklik… Light İslâm…
Bu bir başlangıçtır. İleride ellerine fırsat geçince neler yapmazlar… Yakın tarihimizde bu memlekette
Camilerin mihrabına piyano koyup, müzik eşliğinde
ve tasavvur etmemişler miydi?
Bir gece, yatsı ezanıyla, Park Palas’taki orkestrayı sekteye uğrattığı için Ayazpaşa’daki caminin minaresini Belediye Tanzifat amelesine
(Temizlik işçilerine)
sabaha kadar yıktırtmamışlar mıydı? Eskiden bu işleri dine muhalif ve düşman olanlar yapıyordu. Bu gün ise sözde dindar geçinenler yapıyor.
Vaktiyle Hindistan’da
adında
vardı.
Selamı yasaklatmıştı, onun yerine herkesin
demesini emr etmişti. Camilerin yerine
açtırmıştı. Gerçek ulema ve şeyhler, bu mürted (dinden çıkmış) hükümdarın emirlerini ve dinini kabul etmemişti. Onlara çeşitli zulümler yapılmıştı. Müceddid-i elf-i sani İmamı Rabbanî kaddesallahu sırruh efendimiz hapse atılmıştı.
Bir takım kötü alimler mürted Ekber Şah’a itaat etmişler, yeni dinini hak din olarak göstermeye yeltenmişlerdi. Sonra ne oldu.
Oğlu ve torunu bu kötü yoldan gitmedi.
Amerikalıların, Yahudilerin, Vatikan’ın, dünya küfür mihrak ve merkezlerinin emir ve direktifleriyle İslâm’ı bozmak isteyenlere sesleniyorum: Bu yaptığınız zulümdür. Önce kendinize zulm etmiş oluyorsunuz. Allah zalimleri sevmez.
İslâm’ı bozamazsınız. Kur’an’ı ve Sünneti çarpıtamazsınız. Üzerinde on dört asırlık icmâ-i ümmet bulunan temel gerçekleri değiştirmek sizin elinizde değildir. Kur’an’da ve Sünnette kesin olarak emr ve nehy edilmiş şeylerin hepsi Kıyamet’e kadar bakidir.
Sizler öncelikle kendinize yazık ediyorsunuz. Reformu, ehlî İslâm türetmeyi, tarihselliği, dinde yeniliği teşvik eden birtakım İslâmcı politikacıları da uyarıyorum. Amerikalı ve İsrailli dostlarınızı memnun edeyim derken ilahî gazaba uğrayabileceğinizi düşünüyor musunuz?
Biz, sizlerin çoğunun gençliğinizde hangi kitapları okuduğunuzu, hangi bid’at cereyanlarının tesiri altında kaldığınızı, gizli meşrebinizin ne olduğu biliyor ve tahmin ediyoruz.
İslâm tarihinde birçok sapık, bâtıl, bid’at, bozuk, yanlış fırka, hizip, mezhep, cereyan türemiştir.
“Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacak, biri dışında bunlar cehennemliktir…” Ashab sormuşlar: “Kurtulacak olan (Fırka-i Nâciye) hangisidir?” Şu cevabı buyurmuşlar: “Benim ve ashabımın yolundan gidenler.”
Vaktiyle Hindistan’da
adında sahte bir peygamber çıkmış,
İslâm’dan cihad farizasını kaldırdığını ilân etmişti.
Reformcular, light/ılımlı İslâmcılar, hadîsleri ayıklamaya yeltenenler, light/ılımlı yeni bir İslâm türetmeye kalkışanlar, kafirlerin istedikleri ehlî bir İslâm için lebbeyk diyenler!.. Gittiğiniz yol çok yanlıştır. Biz Müslümanlar dinimizi ancak ve ancak gerçek İslâm ulemasından öğreniriz.. Ismarlama light İslâmlara ihtiyacımız yoktur. 03 Haziran 2008