Cuma

 

Bilhassa Fransa’da birtakım aşırılar, Yahudileri ve İsrail’i tenkit edenleri antisemitizm yapmakla suçluyor ve onları sindirmeye, korkutmaya çalışıyorlar. Böyleleri, Yahudilerin üstün ırk olduğu dogmasına inanmış kimselerdir ve bu dogmalarını medya ve siyaset terörü ile dünyaya hâkim kılmak istemektedir.

Yahudiler de insandır, İsrail devleti de herhangi bir devlettir. Ancak Yahudilerin diğer insanlara, İsrail’in diğer devletlere üstünlüğü yoktur. Araplar, Hintliler, Çinliler, Türkler, Almanlar, İngilizler tenkit edilebiliyor da, Yahudiler niçin edilmeyecekmiş? Dünya üzerindeki yüz elli küsur devlet tenkit edilebiliyor, kınanıyor da, İsrail niçin tenkit edilemesin?

Yahudiler hatâ yapmaz mı? İsrail devleti, hiçbir suçu, günahı, kusuru olmayan tertemiz bir devlet midir? Almanların, İkinci Dünya Savaşı’nda Yahudilere yapmış olduğu zulümler, abartılarak yazılabiliyor da, İsrail’in Filistinlilere yaptığı zulümler niçin yazılmasın, tenkit edilmesin?

Yüzölçümü bakımından çok küçük olan İsrail, dünyanın sayılı nükleer silah sahibi devletlerindendir. İsrail’in nükleer silah sahibi olması dünya barışı, insanlık için bir tehdit ve tehlike olmuyor da, İran’ın bu silahlara sahip olmak istemesi niçin oluyor?

İsrail ve ABD, İran’ı vurmaya hazırlanıyor. Gerekçeleri de, bu İslâm devletinin nükleer silah yapmaya çalışması… Bu gerekçeye gülmek mi, ağlamak mı lazımdır?

İsraël Shamir bir Yahudidir. Halen İsrail’in Hayfa şehrinde oturmaktadır. Internet sitesiyle, gazete yazılarıyla, çeşitli beyanlarla Siyonizme, İsrail’in siyasetine veryansın ediyor. Bir Yahudi bile, Siyonizmi ve İsrail’i kötülerken, tenkit ederken, bir Müslüman olarak ben niçin edemeyecekmişim?

Kendini üstün ırk, diğer insanları ikinci sınıf insan kabul edersen; bu dogmanın, bu inancın elbette faturasını ödemek zorunda kalırsın. Sen onları horgörürsen onlar da seni horgörürler. Men dakka dukka… İsrail’in, bir devlet olarak bir misyonu olması gerekmez miydi? İsrail Ortadoğu’da bir barış, bir uzlaşma, bir insanlık örneği ve modeli olmalıydı. Ama olamadı. Tam tersine, zulüm yaptı. İnsanları vatanlarından sürüp çıkardı.

2000 yıl önce oralarda Beni İsrail yaşamışmış. İnsanlar ve milletler, iki bin yıl önceki haritaları, tapu senetlerini ortaya çıkarıp, bunlara dayanarak hak iddia etseler dünya altüst olur.

Bir Yahudi olan Uri Avneri, İsrail’i ve Siyonizmi şiddetle ve radikal şekilde tenkit ediyor. Bu ırkçı ideolojik sistemin değiştirilmesini, yerine birYahudi-Arap federasyonu kurulmasını istiyor.

Yahudi asıllı Fransız düşünürü ve yazarı Guy Sorman İsrail için “Tarihî bir ârızadır. Vaktiyle Kudüs’teki Frank krallığı da böyle bir arızaydı…” diyor.

Musevîliğin en ortodoks ve dindar şubesi olan Naturei Carta da İsrail’in ve Siyonizmin can düşmanıdır. Siyonizm çok yanlış bir ideolojidir. Hem de çok egoist… Tarih boyunca Yahudiler defalarca büyük zulümlere, darbelere, felaketlere mâruz kalmışlardır. En büyük felâkete Siyonizm yüzünden kalacaklardır.

Diğer din ve milletler içinde, tarih boyunca Yahudilere en fazla tolerans gösteren, onların güven içinde ve kimliklerini koruyarak yaşamalarını sağlayan din ve millet İslâm, Müslümanlar olmuştur. Yahudiler, bunca iyiliğe karşılık şu anda Müslümanlara karşı amansız bir düşmanlık ve zulüm sergilemektedir. İsraël Shamir mi haklıdır? Uru Avneri mi haklıdır? Naturei Carta mensubu Yahudiler mi haklıdır? Yoksa, onların zıt kutbu olan Siyonistler mi?

Kudüs, üç dinin kutsal şehridir. Hiçbir zaman yüzde yüz Yahudilerin, İsrail’in olamaz. Ya paylaşırlar, yahut, paylaşmamanın cezasını çekerler, faturasını öderler. İsrail; inancın, ahlâkın, faziletin hakim olduğu bir ülke midir? Bu sorunun cevabını bana değil, dindar Yahudilere sorunuz!

İsrail halkının ancak yüzde on beşi dindardır. Son yıllarda, İsrail’de Yahudi Şeriatının yasak ve haram kılmış olduğu domuz eti bile satılmakta ve yenilmektedir.

İsrail’de, seks bakımından büyük bir gevşeklik ve serbestlik görülmektedir. İsrail’de Musevî şeriatının yasak ettiği bin türlü günah işlenmektedir. İsrail’de büyük bir kokuşma vardır. Birtakım ünlü ve iri adamların Karun kadar kara servetleri olduğunu kulağı delik olanlar biliyor.

Bunları tenkit etmek niçin antisemitizm olsun? Internet sitelerinde, Yahudi olmalarına rağmen İsrail’i ve Siyonizmi tenkit eden yüzlerce Yahudinin ağır yazıları yayınlanmaktadır. Himmet sahibi biri çıksa da bunlardan seçmeler yaparak bir kitap yayınlasa.

“Yahudi gözüyle İsrail ve Siyonizm…” Ne ibretli bir kitap olur. Vaktiyle 1492’de İspanya’da zulme uğrayan, vatanlarından kovulan Yahudiler Türkiye’ye sığınmışlar, bu topraklar onlara yeni bir vatan olmuştu. Ben bir Müslüman olarak, uğradığım zulümler dolayısıyla vatanımı terk etmek zorunda kalsam, İsrail’e sığınabilir miyim? Antisemitizm edebiyatı yapmak kolaydır, ucuzdur ama bu soruya cevap vermek zordur.

Siyonizm yüzünden dünya büyük bir felakete yaklaşmaktadır. Büyük Ortadoğu savaşının, onun ardından Üçüncü Dünya Harbi’nin arefesindeyiz. Başkan Bush “Biz kazanacağız…” diyor. Vaktiyle Hitler de böyle demişti.
Ortadoğu savaşı, Üçüncü Dünya Savaşı İsrail ve Siyonizm yüzünden çıkacaktır.
Çünkü İsrail, Siyonistler, onları destekleyen Evangelistler (Bütün Hıristiyanları kasd etmiyorum):

  • Kalıcı bir barış istemiyorlar,
  • Gerçek bir barış istemiyorlar,
  • Âdil bir barış istemiyorlar,
  • Kudüs’ü paylaşmak istemiyorlar,
  • Filistinlilerin Filistin üzerindeki haklarını inkâr ediyorlar,
  • İnsan haklarını ihlal ediyorlar,
  • Evrensel ahlâkın ve bilgeliğin tam tersine işler yapıyorlar.

    Yakın tarihte gördük. O koskoca Sovyetler Birliği, Afganistan savaşı yüzünden yıkıldı. Amerika, Vietnam’da büyük bir yenilgiye ve hezimete uğradı. Bir buçuk milyarlık İslam dünyası ile hiçbir süper devlet başedemez.

    Siyonistler ve Evangelistler Ortadoğu’yu ve İslâm dünyasını pençelerine almak için manevralar yaparken, Batı’da İslâm hızla ilerliyor. Tarihçi (üstelik de Yahudi) Bernard Lewis ne dedi, birkaç ay önce?

    “Pek yakında Avrupa, Müslüman çoğunluklu bir kıt’a olacaktır…”

    İsrail elindeki nükleer silahları kullansa ne olacak? Farzedelim birkaç milyon insan ölecek, birkaç milyon sakat kalacak, öldürücü radyasyonlar Ortadoğuyu (Türkiye dahil) kasıp kavuracak… Sonra ne olacak? Müslümanlar bitecek mi? Allah’ı unutanlar plan üstüne plan, hesap üstüne hesap yapıyorlar. Peki Allah’ın hesabı, kaderi yok mudur?

    Hazret-i Muhammed’in ilahî risaletini inkar etmekle iş bitiyor mu? Çingiz’in istilası… Hülagû’nun istilası… Haçlı seferleri hep birer tarihî arıza idiler. Ârızalar bitti ve İslâm dünyası süreklilik çizgisinde yürümeye devam etti. Musevî ol, Hıristiyan ol, Müslüman ol, şu temel gerçeği asla unutmamalısın: Allah âdildir, zulmedenleri sevmez. Allah zulm edenlere ilânihâye fırsat ve imkân vermez. Allah, bazen ilahî hikmetiyle bir zâlimi öbür zâlimin başına musallat eder ama sonunda ikisinin de belasını verir. Müslümanlık dünyası korunmuş bir dünyadır. Müslümanların başlarına gelen belâ, felaket, ve azaplar hep kendi günahları, ihmalleri, hıyanetleri yüzünden gelmiştir, gelmektedir. Müslümanlar İslâm’a sımsıkı sarıldıkları ve Allah’a itaatkâr oldukları zaman onları hiçbir güç yenemez.

    Pax Judaica mı, Pax Islamica mı? Tarihe bakıyoruz görüyoruz, şimdiki zamana bakıyoruz görüyoruz. Ortadoğu ve dünya Pax Judaica ile değil, Pax Islamica ile selamete ve güvene kavuşabilir.

    Bunu söylemek antisemitizm yapmak değildir. Doğruyu söylemek antisemitizm değildir. 05 Şubat 2005