Askerî Olsun Sivil Olsun Darbelere Lanet Olsun
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 08 Aralık 2018
Darbelerin acısı çekmiş bir vatandaş olarak darbeye hayır diyorum. Askerî olsun, sivil olsun bütün darbelere lanet olsun!
Allah her topluma, layık olduğu idareyi verir. Bunu bilmeyen, anlamayan cahildir.
Kur’ân’ın emir ve yasaklarına uymayan, Peygamber aleyhissalatü ve vesselamın Sünnetine yapışmayan fasık ve facir bir toplum, ne haldeyse öyle idare olunur.
Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş.
Bendeniz
Adnan Menderes’in asıldığı günü dün gibi hatırlıyorum.
Darbeler zorbalıktır… Darbeler keyfîliktir… Darbeler zulüm ve baskı getirir… Darbeler ilerletmez, geriletir…
Ülkenin, halkın, devletin düzelmesi için
Hiçbir İslâmî cemaatin, tarikatin, sektin, grubun, hizbin, fırkanın sivil darbe yapmaya hakkı yoktur. Toplum ıslah olmaz, ıslah edilmezse; darbe iyilik getirmez, kötülüğü daha da arttırır.
Beklenen darbelerin en kötüsü, en şerlisi
Egemen azınlık vesayet sistemi
Allah onlara fırsat vermesin.
Soruyorum hangi medenî, düzgün, hukukun üstünlüğünü kabul etmiş ülkede, bizdeki gibi elli yıl içinde dört darbe yapıldı?
Rap rap rap… Darbelere lanet…
Türkiyeyi parçalamak isteyen
Siyonistlerin, Evangelistlerin, İsrailin, ABD’nin maşaları darbe istiyor.
Tağutçular darbe istiyor. Darbelere lanet!
Demokratik yollarla seçimleri kazanma ümidi olmayanlar darbe diyor.
Darbe olursa ne olacak? Din, inanç, fikir, vicdan, tenkit hürriyetleri askıya alınacak. Ortaya yeni, taze, aç yiyici güruhları çıkacak.
Birileri Türkiyeyi
sokmak istiyor.
Birileri
istiyor.
Kürtçe bilmeyen Artin…
Şu gafil Müslümanlara bakınız… Şadırvanlar şar şar akıyor… Hoparlörler bar bar bağırıyor… Osmanlı şerbetleri… Ramazanlarda içkili fışkılı lüks otellerde iftarlar… Vakıflar dernekler cemaatler… Her şey yolunda… Öyle mi?
Ortada bir tek
, bir tane
yok.
İşgal altındaki Kudüsleri tekir kedi orduları kurtaramaz; bir
Kaplan yok, Selahaddin yok…
Darbeye lanet…
Bütün Müslümanlar Kur’ân’da birleşsin, mezhepler kalksın diyorsunuz..
Hz. Osman’a ve Hz. Ali’ye kâfir diyen
nasıl birleşilebilir?
Hulefa-i Râşidînin ilk üçünü kâfir ve münafık ilan edenlerle nasıl birleşilebilir?
Hz. Fatimanın Mushafı için, sizin Mushafınızın üç mislidir diyenlerle…
Namaz abdesti alırken, ayaklarını yıkamayan, yıkarsak abdestimiz fasid olur diyenlerle.
Üç dört kişi müstesna Ashab-ı Kiramı küfürle, nifakla, hıyanetle suçlayanlarla.
Ehl-i Sünnete zekat verilmez diyenlerle.
diyenlerle.
Sünnîleri Müslümandan saymayıp,
diyenlerle.
yaparak din kardeşlerini aldatanlarla.
diyen
taifesi mensuplarıyla.
Sünneti inkâr edenlerle.
Kur’ân’daki
diyen Fazlurrahmancılarla.
Allah cisimdir diyen mücessime ile.
Allah’ı yaratıklara benzeten müşebbihe ile.
Allah’a noksan sıfatlar izafe eden zındıklarla.
Kaderi inkâr edenlerle.
diyerek, noksan sıfatlardan münezzeh Cenab-ı Hakkı iki çehreli bir Roma putuna benzetenlerle.
diyenlerle.
Tağutları, Deccalları, kezzabları, Fir’avunları ve Hamanları sevenler ve onların peşinden gidenlerle.
diyenlerle.
Evet soruyorum:
Bin küsur yıldan beri
birleşebilmiş mi?
Sahih akide sahibi olanlarla bozuk, sapık inançlılar nasıl birleşebilir?
Kur’ân’ı Sünnetin ışığında, rivayet ve dirayet tefsiri ile yorumlayanlar ile re’y ve heva ile yorumlayan sapıklar nasıl birleşebilir?
Kur’ân’da
kesin âyeti, hükmü, inancı varken;
diyenler nasıl birleşecek?
Ehl-i Sünnet firak-ı dalle gibi bir fırka ve mezheb değildir.
İhtilaflı meselelerde haklı olan Ehl-i Sünnettir.
demek, Ehl-i Sünnete karşı
Hiç kimse kendi mezhebini terk etmezken Sünnîler niçin terk etsinler? Yapılacak iş,
birleşmektir. 15.12.2014