Atatürkçülük Takıntısı
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 27 Aralık 2018
Cumartesi
Bundan 30-40 sene önce, yeni bir darbe sonrasında İstanbul’un çok büyük bir camisinin hocasını bir mahkemede sorguluyorlar.
“Lâik misin?” Hoca bir sağına, bir soluna bakmış, birkaç kere yutkunmuş, lâikim dese bir türlü, demese bir türlü, nihayet taqiyye yapıp
demek zorunda kalmış.
Yine eskiden, bu şekilde “Atatürkçü müsün?” diye de soruyorlardı. Değilim demek kimin haddine. Ülkemizdeki çağdaş medyacılarda, akademisyenlerde, ünlü ve nüfuzlu kimselerde din, lâiklik, Atatürk konusunda maalesef “derin” takıntılar vardır.
Medyada böyle çağdaş takıntılılar bir tür terör estiriyor. Onlara göre Türkiye 1923’te -hâşâ- yoktan yaratılmış bir ülkedir. Öncesini bırak. Öncesi yok… Onlar, laikliğin bizde 1923’te yürürlüğe girdiğini sanırlar. Bilmezler ki, 1923’te Cumhuriyet ilân edildiği zaman Anayasa’nın ikinci maddesinde
yazılıydı.
İstanbul’da Dolmabahçe Sarayı’nda, Ankara’daki Büyük Millet Meclisi tarafından seçilmiş ve tayin edilmiş bir
bulunuyordu. Bu resmî Halife-i Müslimîn, her hafta büyük bir merasim ve alay ile
kılardı, buna
(Bakanlar Kurulu)
(Şeriat ve vakıf işleri)
O tarihte hafta tatili Cuma idi. O tarihte, mahkemelerde
adlı İslâmî kanun kitabı ile hüküm verilirdi. Vs.. vs..
Anayasa’nın ikinci maddesindeki
hükmü Cumhuriyet’in ilânından
Çağdaşlar, laikler, Atatürkçüler bunları ya bilmezler, ya bilmez görünürler. Niçin? Çünkü işlerine gelmez.
(Geceleri din diye sayıklarlar) Be adamlar, be kadınlar madem ki, dindar değilsiniz niçin dini dilinize doluyorsunuz?
Din Atatürkçülük… Din Atatürkçülük… Bu iki kelimenin, kavramın birbiriyle uyuşur, bağdaşır tarafı var mıdır? Dindar değilsiniz, hep dinden bahs etmeyin. Atatürkçü değilsiniz, onu alet ve istismar etmeyin.
Siz deyin yüz türlü, ben diyeyim bin türlü. Sağcı Atatürkçü solcu Atatürkçü, Atatürk rejimini devirmek isteyen
Atatürk’ün localarını kapattırdığı
Anıtkabire gidip ağlaya ağlaya resmî ziyaret yapanların kaçta kaçı samimî Atatürkçüdür? Dinin alet edilmesini, sömürü vasıtası yapılmasını istemeyenler, sizler niçin Atatürkçülük baskısı, sömürüsü yapıyorsunuz?
Herkes için söylemem ama bazıları Atatürkçülük, laikçilik yaparak
Bu da bir tezgah, bu da bir değirmen… Bir
(Ata-Par) kurulsun, genel seçimlere girsin, acaba yüzde kaç oy alır?
(La-Par) kurulsa o kaç oy alır?
(Ça-Pa) kurulsun ve başına koyu Ergenekoncu bir kişi geçirilsin o kaç oy alır acaba?