Azgınlık Pislikleri Seller Gibi
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 08 Aralık 2018
İslâm dinine göre azgınlıklar nelerdir? Madde madde yazayım:
1. Zina bir azgınlıktır. Zinayı Kur’ân, Sünnet, Şeriat kötü görmüş, haram kılmıştır. Müslüman bir ülkede ve toplumda zina yaygınlaşırsa, zinaya karşı nehy-i münker yapılmazsa tokat ve sille iner. Şu anda yeni Ceza Kanunumuz zinayı suç olarak kabul etmemektedir.
2. Riba da bir azgınlıktır. Riba Kur’ân, Sünnet, icma ile haramdır. Riba mubahtır diyen dinden çıkar.
3. Kadınların ve kızların seks aleti olarak görülmesi büyük bir azgınlıktır.
4. Devletin kadınların seks kölesi olarak çalışmasına izin vermesi, onlara resmî vesika ita etmesi, seks köleliğinden KDV ve gelir vergisi alması da azgınlıktır.
5. Gazetelerin ve televizyonların müstehcen yayın yapması ve halkı azdırması vahim, yıkıcı bir azgınlıktır.
6. İsraf büyük azgınlıktır. İsrafa yol açan, israfa götüren lüks hayat, aşırı tüketim hep azgınlıktır.
7. Mübarek Ramazan gündüzlerinde açıkta, açıkça, küstahça yemek içmek azgınlıktır.
8. Zekat vermemek isyandır, azgınlıktır.
9. Zekat almaya hakkı olmayan şahıs ve kurumların zekat toplaması azgınlıktır.
10. Namazı yitirmek ve şehvetlerine uymak azgınlıktır.
11. Ümmet birliğini, mü’minlerin kardeşliğini berhava eden cemaat, fırka, hizip militanlığı, holiganlığı, fanatizmi azgınlıktır.
Diyanet İşleri Başkanlığının ülkemizdeki bütün azgınlıklarla radikal şekilde mücadele etmesi gerekir. Resmî Diyanetten başka özel Diyanetler de vardır. Onlar da azgınlıklarla yasal sınırlar içinde savaşmalıdır.
Kur’âna, Sünnete, Şeriata aykırı çirkin günahlar açıkta işlenecek ve Müslümanlar susacak, bunları meşru şekilde önlemeye çalışmayacak kötülemeyecek… Olur mu böyle şey?
Bütün azgınlıklar münkerdir ve nehy-i münker yapmak farzdır.
Bu memlekette
devr-i saltanatlarında bile Ceza Kanununda zina suçtu. Şimdi ise serbest ve Müslümanlar tepki göstermiyor. Olur mu böyle şey?
Ben namazımı kılar, orucumu tutarım, başka konulara burnumu sokmam diyen Müslümanlar çok yanlış düşünüyor. Evet emr-i mâruf ve nehy-i münker farz-ı kifayedir ama bu farz büsbütün terk ve ihmal edilirse bütün Ümmet, bütün Müslümanlar sorumlu olur.
İslâmın, Kur’ânın, Sünnetin, Şeriatın azgınlık olarak gördüğü her şey pisliktir. Müslüman pislik içinde yaşamaz, yaşayamaz.
Ortalığı pislik götürüyor ve Müslüman bana ne diyor. Olur mu böyle şey?
Bir hadîs-i şerifte Resulullah efendimiz
buyurmuşlar; Ashab sormuş: Bunca âbid olduğu halde üzerlerine azab mı indi?.. Şu cevabı vermiş:
olarak beyan buyurulmaktadır.
Yani İslâmın kötü gördüğü azgınlıklara karşı kalbinde buğz olmayanın imanı tehlikeye girer.
Ne günlere kaldık!..
ve Müslümanlar seyrine bakıyor.
Azgınlıkların bu kadar çoğalmasının ve
kaynaklanmaktadır.
Türkiye’de yaşayan on binlerce Müslüman halkın vebáli bilenlerin üzerinedir. Azgınlıklar, çılgınlıklar, açıkça işlenen büyük günahlar, isyanlar yüzünden
Emr-i mâruf ve nehy-i münker farzını bilkülliye tatil eden Müslüman bir toplumun geleceği parlak olmaz.
Son altmış yıl içinde İslâmî kesimin ciddî, dört başı mâmur bir eğitim stratejisi, planı programı, siyaseti olmamıştır.
, eski medreselere biraz benzeyen Kur’ân kursları ve bütün okullarda mecburî olan, lâkin bir işe yaramaya, sadra şifa vermeyen din kültürü dersleri ile yetinilmiştir.
Elli yılda elli bin yeni cami yaptıran Müslümanlar, bu müddet zarfında
Bundan on küsur yıl öncesine kadar Türkiye’de İslâm Mektebi açılamazdı…
Veya başka bir yabancı ülkede…
Gerçek İslâm mektebi nasıl bir mekteptir?.. İslâma, Kur’âna, Sünnete, Şeriata uygun eğitim veren; vasıflı ve güçlü Müslümanlar yetiştiren bir mekteptir.
Bir İslâm mektebinde, ders günlerinin hepsinde sabahleyin sarıklı, cüppeli, icazetli bir hoca din ve Kur’ân dersi verir.
Böyle bir okulda, vakit namazları için ezan okunur ve bütün öğrenciler, okulun camiinde, okul imamının ardında cemaatle namaz kılar.
1868’den, 1912’ye kadar
olduğu gibi.
Bir İslâm mektebinde
İslâm mektebinin baş özelliği şudur:
İslâm mektebinde öğrencilere, genç nesillere üç boyut kazandırılır:
Şu anda ülkemizde üç bin civarında
İmam-Hatip okulu var. Bunların hangisinde, eskiden
olduğu gibi, beş vakit namazın cemaatle kılınması mecburidir?
Beş vakit namazın mecburî olmadığı bir okul din okulu olabilir mi?
Haydi eskiden ağır baskılar vardı, bütün öğrencilere namaz kıldırılamıyordu; bugünkü hürriyet ortamı içinde dinimizin bu temel emri niçin yerine getirilmemektedir?
Türkiye Müslümanları,
kurtulamayacaklardır.
Evet, İslâm lisesi açılacak… Her sabah bir saat
verilecek.
Okulun, bütün talebeleri içine alabilecek bir camii olacak… Okulun imamı olacak…
Bu okul İngilteredeki
Talebeleri
çok iyi bilecek
bu okula bütün dünya hayran kalacak…
Açamazsak, işte bugün olduğu gibi zillet, esaret, meskenet, parçalanmışlık, kaos, anarşi, fetret içinde sürünür dururuz. 06.06.2014