Batacaktır
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 05 Şubat 2019
Pazartesi
Napolyon Bonapart büyük bir imparatorluk kurmuştu, sonunda battı.
Hitler İkinci Dünya Savaşı’nda Avrupa’da bir Nazi imparatorluğu kurmuştu, o da battı.
Mussolini’nin Habeşistan’da, Eritre’de, Somali’de, Trablusgarp’ta bir imparatorluğu vardı. Hazret, Akdeniz için “Mare nostrum” diyordu. O da battı, Mussolini’yi, metresi Clara Petacci ile birlikte kızıl partizanlar kurşuna dizip ayaklarından astılar.
Lenin’in, Stalin’in, haleflerinin muazzam bir kızıl bolşevik imparatorluğu vardı. Onun başlangıç, bitiş ve batış tarihini biliyoruz…
İngilizlerin dünya üzerinde güneşin üzerine batmadığı bir sömürge imparatorlukları vardı. O da battı. Bu gidişle Büyük Britanya adası; İngiltere, İskoçya, Galler ülkesi diye üç ayrı devlete bölünecektir.
Tarihteki büyük imparatorluklar da hep batmıştır.
Roma imparatorluğu batacak devlet miydi?Ama battı işte.
Devlet-i ebed-müddet Osmanlı batacak devlet miydi? Dışarıdan düşmanları, içeriden biz Müslümanlar onu yıkmak, batırmak için elimizden geleni yaptık ve batırdık.
Büyük İskender’in imparatorluğu ne kadar büyük ve engindi. O da battı.
Atilla, cihanı feth etmişti. Onun devleti de battı, hâk ile yeksan oldu.
Zalim ve kan dökücü Çingiz’in devleti battı.
Timur’un kurduğu cihan devleti battı.
Medeniyet ve kültürü güneş gibi ziya saçan Hint-Dehli devleti battı.
Haçlı Avrupalılara medeniyet neymiş gösteren Endülüs İslâm devleti battı.
O güzelim Altınordu devleti, Timur’un zalimliği ve akılsızlığı yüzünden battı.
Çin’deki göksel imparatorluk battı. Son imparator, Mao’nun tek tip hapishane üniformasını giymiş olarak ve sürünerek sefaleti içinde can verdi.
Amerika’daki Maya, İnka devletleri ve medeniyetleri battı.
Mısır’daki Firavunlar devleti, otuz küsur kadar sülalenin tahakküm ve idaresinden sonra battı.
Listeyi daha fazla uzatmayayım, velhasıl her imparatorluk batmaya mahkûmdur.
İspanya ve Portekiz, Papa’nın hakemliği ile dünyayı ikiye bölmüşler ve her biri akıllara sığmaz genişlikte birer sömürge imparatorluğu kurmuşlardı. Onların imparatorlukları da batmıştır.
İsviçre batmaz. Çünkü o bir imparatorluk değildir.
Finlandiya batmaz, kendi halinde millî bir devlettir.
Osmanlı devleti batmazdı, çünkü o bir sömürge imparatorluğu değil, Toynbee’nin Tarih Üzerine Bir Etüd kitabının Ispartalılar bölümünde belirttiği üzere “Eflatun’un ideal Cumhuriyetine realitede en fazla yaklaşmış sistemdi.” Lakin idealini yitirdi ve battı.
Peki şimdi batış sırası hangi sömürge imparatorluğundadır? Amerika’dadır, Amerika’da!..
Amerika Birleşik Devletleri yeryüzünde bir Yahudi Sömürge İmparatorluğu kurmak üzere harekete geçmiştir. Afganistan’ı istilâ ve işgal etmiştir.Irak’ı istilâ ve işgal etmiştir. Suriye ve İran’a saldırmak için fırsat kollamakta, bahane aramaktadır.
Türkiye’ye saldırmasına lüzum yoktur. Çünkü Türkiye zaten kıskıvrak onun pençeleri içinde kıvranmaktadır.
Amerikan hukukunu, Amerikan adaletini, Amerika’nın insan haklarına riayetini Guantanamo’daki savaş esirlerine yaptığı muameleden anlamış bulunuyoruz. Hayvanların bile hakkı vardır ama Amerika’nın eline düşmüş o Müslüman esirlerin hiçbir hakkı yoktur. Savaş esirleri ile ilgili Cenevre sözleşmeleri ve protokolleri onlar için geçerli değildir. Hitler bile, elindeki savaş esirlerinin uluslararası Kızılhaç müfettişleri tarafından ziyaret edilmesine izin veriyordu.
Amerika’nın barıştan ne anladığını Filistin-İsrail anlaşmazlığındaki tek taraflı tutumundan anlamış bulunuyoruz. Her kemalin bir zevali olurmuş. Amerikan kemalinin de zevali olacaktır. Ne zaman? Gaybı mutlak olarak sadece Allah bilir. Biz kullar, alametlere bakarak tahminler yürütebiliriz sadece.
Sanırım Amerikan sömürge imparatorluğu önümüzdeki on yıl içinde yıkılacaktır.
Amerika ülke ve coğrafya olarak elbette yerinde duracaktır. Missuri nehri akacak, Nevada çölü yerinde duracak, Ontario gölünde gemiler yüzecektir. Lakin Amerika’nın sömürge imparatorluğu batacaktır.
Amerika dünyanın tek süper gücüdür, onu hangi güç batırabilir ki?.. Nazi, İngiltere, Bolşevik, Firavun, Roma, Atilla, Çingiz, İskender, Timur ve sair imparatorlukları batıran Güç batıracaktır. Niçin batacaktır ABD? Adaletsizliği ve zalimliği yüzünden. Çünkü devletlerin devamı ve bekası ancak adalet iledir.
Bir devlet küfür ile pâyidar olabilir ama adaletsiz olamaz.
Âhir zamanda yaşıyoruz. Biz Müslümanlar Mehdi’nin zuhurunu ve İsa aleyhisselamın nüzulunu bekliyoruz. Hıristiyanlar Mesih’in ikinci gelişini bekliyor. Museviler Mesih-i mev’udu bekliyor. Hep bekleyiş içindeyiz.
Gelecek; büyük, dehşetli, kanlı savaşlara gebedir. Kütlevî ölümler ve hicretler olacaktır.
Yer yerinden oynayacak, akılların almayacağı hadiseler, gelişmeler yaşanacaktır.
Beyinsizlere ne deseniz faydası olmaz, onlar tarihten ibret almazlar, alâmet ve ayetleri görmezler. Onların dini imanı para ve maddî menfaat; putları ise nefs-i emmareleridir.
Akıl, vicdan, irfan, iz’an, firaset, sezgi sahipleri ibret alır, hazırlıklı olur.
Kuyruğuna dünyayı bağlamış sıçan nasıl kaçıp kurtulabilir?
İnkârcılar, zâlimler, vicdansızlar pozitif ilimleri, tekniği insanlığın selâmet ve saadeti için değil; şer için, nifak için, şikak için, zulüm için kullandılar. Duymadınız mı? Sun’î (yapay) olarak zelzele meydana getirebiliyorlarmış. Bu konuda elde kesin deliller yok ama hayli rivayet ve karine bulunuyor.
Bırakınız bir atom veya kobalt bombasını, miadı dolmuş çürük bir nükleer santral infilâk etse bütün insanlığın başı belâya girecektir.
Petrol yüklü bir tankerin denizde batması bile beraberinde bir sürü dert, problem, facia getiriyor. ABD sömürge imparatorluğu bir tanker gibi batmaz. Onun batması bütün cihanı ateşe verir; büyük kıyımlar olur, büyük tahribat olur, büyük facialar cereyan eder.
Otomobilinin çamurluğu bir yere çarpınca ustasına gidip tamir ettirenler, gelecekteki büyük kaza ve arızalara karşı tedbir düşünmekte midir? 17 Haziran 2003