Bediüzzaman Kürtçü, Kürt Milliyetçisi Değildi
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 11 Aralık 2018
Bediüzzaman hazretleri
O Kürt idi asla Kürtçü ve Kürt milliyetçisi olmamıştır. Onun gibi alim, fazıl, bilge bir Müslümanın, İslamın reddettiği bâtıl ve menfi kavmiyetçiliğe düşmesi mümkün değildir.
Irken Kürttü, anadili Kürtçe idi ama onun ana ve asıl kimliği İslamdı, Müslümanlıktı.
Bediüzzaman
taraftarıydı, bütün Müslümanların tek Hilafet devleti bayrağı altında ve tek bir Ümmet yapısı içinde olmasını isterdi.
Bediüzzamanı Kürt ırkçılığına, milliyetçiliğine, Kürtçülüğe alet etmek isteyenler, bunu samimî olarak yapıyorlarsa büyük bir yanılgı içindedir, kasıtlı olarak yapıyorlarsa hıyanet içindedir.
de, Kemalist rejime Kürtçülük damarıyla değil; bir İslam alimi, bir tarikat şeyhi olarak Kur’an, Sünnet, Şeriat, tarikat ve hakikat adına isyan etmiştir.
Dinim İslamdır ama İslamcı değilim… Çok akıllı ve kültürlü sayılmam ama Tekin Alp postuna bürünüp Türkçülük yapan Moiz Kohen’in peşinden gidecek kadar da ahmak ve geri zekalı değilim.
İslamda üstünlük taqva iledir. Taqva ise ilimle, irfanla, bilgelikle, ihlasla, istikametle kazanılan bir rütbedir. Arap daha takvalı ise o üstündür… Türk daha taqvalı ise o üstündür… Kürt daha taqvalı ise o üstündür.
İnsanların ırkları, renkleri, fizikleri seçilebilen, tercih edilen şeyler değildir. Bunlar beşeriyet alemi için bir zenginlik olabilir ama tefrikaya, bölünmeye, fitne fesada, çekişmeye alet edilmemelidir.
Bu coğrafyada birlikte yaşayan Müslümanlar küçük küçük milliyetçi devletçikler kurma hayallerine rağbet etmemeli, İttihad-ı İslam idealini amaç edinmelidir.
Kürtler arasında çok seyyidler, büyük ulema ve fukaha, kamil mürşidler, gerçek şeyhler çıkmıştır. Kürt kardeşlerimiz bu muhterem zevatın yollarında yürümeli, izinden gitmelidir. Milliyetçilik on dokuzuncu asırda, Yahudiler ve emperyalist sömürgeci devletler tarafından, İslam alemini bölmek, Müslümanları birbirine düşürmek için ortaya çıkarılmış bir ideolojidir.
Mensup olduğu kavmi sevmek, onun iyiliğini istemek, ona hizmet etmek başka şeydir, menfi milliyetçilik başka şeydir.
Şu anda Türkiyede bir milyondan fazla Kripto Yahudi ve yine bir milyondan fazla Kripto Haçlı yaşamaktadır. Bunların ne kadarı erimiş ve entegre olmuştur bilinmiyor. Bilinen bir şey varsa bu Kriptoların her vasıtayla ve yolla Türkiyeyi parçalamak istedikleridir.
Hiçbir Müslüman Türk ve hiçbir Müslüman Kürt bunların oyunlarına gelmemeli, tuzaklarına düşmemelidir. Bu memlekette Türkçülüğü İslama rakip bir din haline getirenler Türk ve Müslüman değildi. Moiz Kohen Tekin Alp gibi kişiler çoktur.
Evet Bediüzzaman etnik köken itibarıyla Kürttür, onun anadili Kürtçedir, başlangıçta
imzasını atmıştır,
Birtakım Kürtçüler mantık sınırlarını zorlamasınlar.
, birinin Müslüman ismi, diğerinin
olduğu söylenmektedir.
İslam, İman, Kur’an, Sünnet, Şeriat, Ümmet ve Hilafet için çalışmıştır. Kürtçülük, Kürt milliyetçiliği elbiseleri ona çok dar gelir. Lütfen gerçekleri çarpıtmayalım.
Bu anlatacaklarımı yazsam mı, yazmasam mı diye düşündüm. Nihayet yer ve şahıs ismi vermeden yazmaya karar verdim…
Cami derneklerinin başkanları ve idarecileriyle görüşmüş. Otoriter bir üslûpla kendilerine camilere kadın tuvaletleri ve
kadınların muayyen zamanlarında temizlik yapacakları, bezlerini değiştirebilecek mekânlar açılmasını istemiş. Cami derneği başkanlarından biri
deyince müftü yardımcısı öfkeli ve otoriter şekilde
buyurmuş.
Büyük camilere kadınlar için ayrı tuvalet yapılmasına aklım erdi de, yine affedersiniz diyorum,
hiç aklım ermedi.
Diyelim ki cami imamları ve dernekleri bu isteği kabul ettiler, cemaatten para isterken ne diyecekler?
Biraz değil, çok ama çok garip kaçmaz mı böyle bir istek?
Duyduğuma göre son yıllarda Diyanet’e
alınmış. Bunların bir kısmı
ve
imiş.
Reformcu ve modernist ilahiyatçılar, ya Sünnet’e tamamen karşıdırlar. Yahut Sünnet’i oryantalist kafayla tenkit etmekte, hafife almaktadırlar. Kayseri müftü yardımcısı ilahiyatçı hanım vaktiyle Sahih-i Buhari’de geçen bir hadis-i şerif için
demişti.
Şiiler ise, bir iki hadis dışında Buhari’nin tamamen uydurma sözlerle dolu olduğunu iddia ederler.
Feminizmin nice temel ilkesi Kuran’a, Sünnet’e, Şeriat’a ters düşer. Batı dünyasında hayli ateist, çağdaş, ilerici kadın vardır ki feminizme muhaliftir.
Kadın ve erkek insan olmak, Müslüman olmak haysiyetiyle elbette eşittir. Lakin kadınlarla erkekler mutlak eşit değildirler. Kadınların erkeklerden üstün olduğu taraflar vardır. Erkeklerin kadınlardan üstün olduğu taraflar…
Kadın erkek eşitliğini tanımış ülkelerin ordularındaki kadın ve erkek subay, asker, personel sayısı eşit midir? Bana kadın erkek karışık bir futbol takımı gösterebilir misiniz? En ileri, en demokrat ülkelerin parlamentolarında kadın erkek milletvekili sayısı eşit midir? Başta Olimpiyatlar olmak üzere atletizm yarışmalarında kadınlarla erkekler karışık olarak mı yarışırlar, yoksa ayrı ekipler halinde mi?
Feminizmin Kuran’a, Sünnet’e ve Şeriat’a aykırı olan bütün ilkeleri boştur, sapıklıktır, hederdir.
Gerekiyorsa, uygun görülüyorsa bu işi ve hizmeti laik devlet, belediyeler, sivil kuruluşlar yapsın.
İlmi ve ehliyeti olan
elbette kızlara, buluğa ermemiş küçük erkek çocuklarına öğretmenlik yapabilir… Şeriat’ın sınırlarını aşmamak şartıyla doktorluk ve başka meslekler icra edebilir… Ticaret yapabilir… Sanat ve zanaat dallarında ürünler verip bunları satabilir…
03 Şubat 2013