Bediüzzaman’ın Temsilcileri Kimlerdir?
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 09 Aralık 2018
İmana, İslâma, Kur’âna, Sünnete, Şeriata, Ümmete, en karanlık devirlerde büyük hizmet etmiştir ve bugün de etmektedir. Binaenaleyh bütün Ehl-i Sünnet Müslümanlarının, Nurcu olmasalar da, Nurlara sempati ile bakmaları gerekir.
Bediüzzaman hazretlerinin vefatından sonra Risale-i Nur hareketini kimler temsil eder?.. Bu soruya verilecek cevap şudur: Üstadın yolundan giden, Risale-i Nur prensiplerine sadık olan has hizmetkar ağabeyler temsil eder.
Aktif politika yapanlar temsil etmez. Ehl-i Sünnetten ayrılmış olanlar temsil etmez. İhlasa gölge düşürenler temsil etmez. İttihad-ı zedeleyenler temsil etmez. Enaniyetlerini terk etmeyenler temsil etmez.
Hizmet için Kur’ânın, Sünnetin, Şeriatın, İslâm Ahlâkı’nın doğru bulmadığı, izin vermediği yollarla
temsil etmez. Be adam, geride ne kaldı?
El-cevap: Bediüzzaman’ın ve Risale-i Nur’un has hizmetkarları kalmıştır. Bârekallah onlara!..
Risale-i Nur taqiyye ve kitmana izin vermez. Risale-i Nur, meşreb farklılıkları yüzünden Müslümanlar arasında fitne ve fesat çıkmasına ve çıkarılmasına için vermez . Risale-i Nur prensiplerinden biri de Müslümanlara şefkatle, merhametle, hilm ile muamele edilmesidir.
Üstadın kesinlikle izin vermemesine karşılık,
sadık, vefalı ve gerçek Nurcu değildir.
Bediüzzaman hazretlerinin üstadlarından biri de
hazretleridir.
Bediüzzamanı ve Risale-i Nur’u Ehl-i Sünnet dışına çekmeye, bid’atlara alet etmeye yeltenmek ölümcül bir hatâ ve yanlıştır.
Müslümanlara kan kusturan, medâris-i İslâmiyeyi kapatan, camileri yıkan, ulema ve meşayihi asan, bu mübarek vatanda İslâmın kökünü kazımak için uğraşan Süfyanların, zalimlerin ve habîslerin ahfadını destekleyen kimseler gerçek Nurcu olamaz.
Nurculuğun esaslarından biri de
Her Nurcu Müslümanların birleşmesini ister ve bu yolda çalışır. Tefrika için çalışanlar Nurcu değildir. Nurcu yalan söylemez, iftira etmez, gıybet ve tecessüs etmez. Nurcu nifak ve şikak yangınlarını söndürmeye çalışır.
Nurcu Ehl-i iman, Ehl-i Kur’ân, Ehl-i Kıble olan, Muhammedî
hedy yolundan giden Müslüman kardeşlerine düşmanlık yapmaz. Risale-i Nur hizmetlerine gölge düşüren yanlışlıklar yapılması büyük bir ayıp ve kayıptır.
Nâçizane ve âcizane kaleme aldığım bu yazıma kızan bir Müslüman çıkarsa eyvallah derim. Müslüman dostlarıma ve Müslüman düşmanlarıma selam ve hürmetler.
, Dolmabahçe Sarayının ana caddeye bakan ihtişamlı giriş kapısının üzerindeki
kaldırılmış, altındaki tuğra meydana çıkartılmıştı.
Aradan elli küsur yıl geçtikten sonra,
Tuğranın ortaya çıkartılması tebrike ve övgüye layık bir hizmettir. Ne yazık ki, bazı Beyaz gazeteler ve gazeteciler bunu kötülediler.
eskiden
idi. Bugünkü kapı
ve üzerinde
Ortada
yazılıdır. Millî Türk yazısı yasaklandıktan sonra bazı yobazlar bu yazıları kazımaya kalkışmışlarsa da,
Yazılar yerinde kalmış, üzerine mermer levhalar konularak kapatılmıştır.
1950 demokrasi inkılabından sonra büyük yazıların üzerindeki örtücü mermerler kaldırılmış, sadece en üstteki tuğranın üzeri açılamamıştı. Nihayet aradan seksen küsur yıl geçtikten sonra
da açılmış bulunuyor.
, bu açılışı tebrik ve tahsin edecekleri yerde kötülemeleri ayıptır. Bahaneleri de şu: TC harfleri kaldırılmış…
Yani hem tarihî bir eser ortaya çıkartılmış, hem de TC muhafaza edilmiştir.
bir kere daha ortaya çıkmış bulunmaktadır.
Onlar kabul etmeseler bile,
ve diğer
Onların eserlerinin, hatıralarının korunması gerekir. Müslümanlar gelenin hatırı için gidene sövmek alçaklığını ve denaatini irtikab etmezler. Müslümanlar, gerçek tarihe, tarih ve kültür devamlılığına aykırı hiçbir inkılâbı kabul etmezler.
Padişahlık zamanından kalan birçok mermer kitabe maalesef vandalca ve düşmanca kazınıp tahrip edilmiştir. Bunlardan biri
Bana inanmayan gidip görebilir.
Tek parti zamanında memleket sathında on binden fazla cami, mescid, medrese, tekke, taş mektep, imaret binası da yıkılmış, satılmış, kiraya verilmiştir.
Şu anda Sur içi Fatih bölgesinde
Bu hesap onlardan âdil şekilde sorulmalıdır. 18.04.2014