Benden Zarar Gelmez
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 18 Kasım 2018
Bir zata: Muhterem efendim… Hiçbir nefsanî iddiam yoktur… Müsterih olunuz… Bendeniz siyasî muhalif değilim. Sosyal ve kültürel muhalefet yapıyorum.
En fazla tenkit ettiklerim, vazifesini yapmayan Müslümanlar ve kötü yollara sapmış İslâmcılardır… Müslümanım, Müslüman kesimi olumlu olmak şartıyla tenkit ederim, özeleştiri yaparım. Kendimi hiç beğenmem…
Müslümanlığımda şüphe yok ama iyi bilirim ki, bu fakir iyi bir Müslüman değildir.
Kalemim kiralık veya satılık değildir. Doğruluğuna, isabetli olduğuna inanmadığım bir şey yazmam… Yazdığım, beyan ettiğim her şeyin doğru olması gerektiğini biliyorum… Her doğruyu söylemenin de doğru olmadığı düsturu hep aklımdadır… Devletimin, ülkemin, halkımın iyiliğini istiyorum… En nefret ettiğim insanlar din sömürücüleridir… Her türlü holiganlıktan, militanlıktan, fanatizmden uzak durmaya gayret ederim… Türkiye’nin doğru anlaşılan ve doğru yorumlanan İslâm’ın, hayata doğru uygulanması ile kurtulacağına ve yükseleceğine inanırım… Mal beyanım: İkamet ettiğim bir daire… Harap bir bağ evi… Küçük bir yayınevi… Yayınevinden başka gelirim yoktur. Birikmiş param da yoktur. Allah devlete zeval vermesin, ayda 1500 lira emekli maaşım vardır. Zengin kütüphanemi, hiçbir ücret ve menfaat olmaksızın vakfetmiş bulunuyorum. Bazı tereddütlerin ve şüphelerin izalesi için yukarıdaki açıklamayı yapmak gereğini hissettim. Selam ve hürmetlerimle.
***
Papa, özel uçağı ile Birmanya’ya ve Bangladeş’e gitti. Bangladeş’te, Birmanya’dan kaçan 700 bin mültecinin kamplarını ziyaret etmesine izin verilmedi. Bari birkaç kişi gelsin, onlarla görüşeyim deyince, konuşmamaları şartıyla birkaç Arakan Müslümanını getirmişler, Papa onları görünce çok ağlamış… Müslümanların haline Papa bile ağlıyor ama asıl ağlaması gerekenlerin gözlerinden yaş çıkmıyor.
***
Laik Kemalist rejimin Diyanet İşleri Başkanlığı Arakan Müslümanları faciası konusunda neler yapabilirdi?.. Buda’nın merhamete ait sözlerinden bir demet yapabilirler ve çok dokundurucu bir üslupla Budist Myanmar rejimini, Müslüman vatandaşlarına karşı adaletli, insaflı, merhametli, hoşgörülü olmaya davet edebilirlerdi.
***
Acaba hükümetimiz, vatanımızın sıcak iklimli bölgelerimizden birinde bir Arakan köyü yaptırıp, oraya Bangladeş’te feci şartlar altında yaşayan perişan mültecilerden bin kişi getirip yerleştirebilir mi? Üzerinde durulması, düşünülmesi gereken bir tekliftir bu. Düşünülecek, incelenecek hususlar: Arakanlılar yeni yerlerine intibak edebilir mi? Civardaki yerliler onları bağrına basabilir mi?
***
Bir hayal… İnşaallah bir gün gelir gerçek olur…. Türkiye ile yedi sınır komşusu ülke arasında pasaport ve vize kalkacak, kimlik kartı ile seyahat edilecek. Kara sınırı komşusu olmadığımız Rusya, Mısır, Lübnan, Libya gibi ülkelerle de böyle olacak. Alabildiğine ticaret, turizm, kültür mübadelesi yapılacak. (Öncelikle Ermenistan’la ve Yunanistan’la böyle olması temenni edilir.)
***
Pazar günü erkenden Fatih Malta Çarşısı civarındaki bir Suriye fırınında sabah kahvaltısı yaptık; iki kişi, beş adet lahmacuna benzer salçalı pide yedik, iki bardak çay, hesap dokuz lira tuttu. Adam başına 4,5 lira… Gurur ve kibir sahibi bazı kimseler, bu kadar ucuz ve mütevazı bir kahvaltı edince kahırlarından ve utançlarından ölebilir…
***
Bitpazarı dönüşü Kasımpaşa Dereboyu caddesindeki
Market’ten biraz et aldım.
***
Bitpazarından on kadar kitap aldım.
Çok ucuza,
Dokuzunu yanımdaki gence hediye ettim, dokuzunu kendime sakladım.
***
Yıkıcı çılgın deli dana muhalefet…
En rezilinden müstehcen yayınlar… Yıldız falı hurafeleri…
Vahşetler…
Merdiven altı mucizevî ilaçlar… Fitne fesat… Böyle haberleri yarım saat takip ettikten sonra taş taşımış gibi yoruluyorum.
***
Başta iki Sahihayn, yani Sahih-i Buharî ve Sahih-i Müslim, onları takiben Kütüb-i Sittenin diğer dört kitabı…
nice açık saçık Batılı kadının bile kabul etmediği bozuk bir ideolojidir.
Onların oyunlarına gelmeyelim.
***
İslâm tevazu dinidir. İslâm israfı haram kılmıştır. Resulullah Efendimiz (Salat ve selam olsun ona) bu devirde yaşamış olsaydı, lüksten israftan ihtişamdan debdebeden saçıp savurmaktan uzak durur, kanaat ile yaşardı.
***
sorusuna verilecek cevap, başını önüne eğip sessizce ağlamaktır.
***
O sapık ve bozuk fırkaya mensup bir imamın ardında namaz kılınmaz.
***
Üçüncü dünya savaşı çıkarsa o hengâmede bulup yiyemezsin. Sen hiç geciktirmeden, o
ukbaya gözlerin açık gitmeyesin.
***
Geçen gün, içim hüzünle doldu, Nigâr hanımın
gazelini dinledim.
***
Büyük korku ve endişe… Büyük ümit… Bu ikisinin arasında olmak.
21.12.2017