Holdingim yok ki, kapatılmasından, kayyuma verilmesinden, iflas etmesinden korkayım.

Et fiyatları çok yüksekmiş, cep yakıyormuş. Bendeniz fazla et yemem.

Dolar düşüyormuş. Az miktarda dolarım var, değerlense faydası olmaz, düşse zararım olmaz.

Şöbiyet, fıstıklı baklava, künefe, çizkek çok pahalıymış. Şekerim yüksek seyr ediyor, fakir tatlı yiyemiyorum. Bazen bir lokma yiyorum.

Lüks otomobil fiyatları, vergileri çok yüksekmiş… Bendeniz lüksten, şatafattan, ihtişamdan, debdebeden hoşlanmam. Otomobilim pazarda ancak on bin lira eder. O bana yetiyor. Az benzin yakıyor. Maşaallah çok da sağlam.

İyi bir yemek yüz lira imiş… Fakir lüks yemek yemem. Yemekleri lezzetli ve temiz bir esnaf lokantası neyime yetmez.

Beş, yedi yıldızlı otellerin geceliği bir servetmiş… Öyle yerler (çok nâdir istisnalar dışında) içkilidir, konaklamam. Ankara’ya gittiğimde bir devlet lojmanında günlüğü elli liraya kalıyorum. Her konforu var, bana yetiyor.

Kaliteli elbiseler çok pahalı imiş… Bendeniz pahalısını tercih etmiyorum. En son altı ay önce, Topkapı Kaleiçinde Ali Rıza beyin dükkanından keşmir yünü bir Avrupa ceketini (seri sonu) elli liraya aldım. Lüks Cafcaf mağazında aynısı 2000 liraymış. Arzu eden çok akıllılar gidip oradan alsın.

Paraya kıydığım şeyler var mı? Var elbette…

Hat yazdırır, tezhib yaptırırım.

Porselen, seramik, toprak, bakır sanat eşyaları alırım.

Onlara çok para vermem ama yine de satın alırım, edinirim.

Ankaraya elli bin kitap gönderdim, yine de bazen eski kitap alıyorum.

Bir yerden elime biraz para geçecek, Ramazanda Süleymaniye camii karşısındaki Beydağı lokantasında birkaç akşam, adam başına on beş liraya iftar ziyafeti vermek istiyorum. (Lise ve üniversite öğrencilerini çağıracağım. Kerli ferli zenginler öyle ucuz yerlerde yemek yiyemezler, dokunur.)

Mangallı piknikler masraflı oluyormuş… Bendeniz pikniklerde mangal yakmam. Hizmet edenlerin üflerken mosmor olup kalp krizi geçirmelerini istemem. Biraz soğuk yiyecek neyimize yetmez. (Çay için mecburen tüpgaz getirilir.)

Uçakların ön tarafındaki lüks koltukların fiyatı üç misliymiş… Bendeniz normal insanlar gibi halk koltuklarında otururum. VİP değilim…

Lüks, bilgisayarlı, fantoş düğmeli, sankoş tuşlu, suya düşünce ıslanmaz, üzerine oturulunca gak diyen, eğilip bükülen, içinde Azazil ruhu bulunan telefonlar üç bin liraymış… Benim onlara ihtiyacım yoktur. Emektar Nokia’mı satmaya kalksam on lira etmez. Ona da bazen bakamam.

Brezilya’dan ithal edilen granitler çok pahalıymış… Benim granite mranite ihtiyacım yoktur. Yeri kaplatmam icab ederse, ucuzundan yerli terra kota döşetirim.

İyi bir dolmakalem bin liraymış… Bin lira kalem için ucuz bir fiyattır. Bana hediye edilen kalem, az miktarda özel yapımdır, fiyatı üç bin liraymış.

Assam veya Yunnan çayı pahalıymış.. Bakın çaya gelince paraya acımam alırım.

Bolu’da bir köyünde yapılan, Tophane Defterdar Yokuşundaki bir dükkanda satılan ekmek, çarşı ekmeğinin on beş katıymış… Katığa fazla para vermem ama elenmemiş buğdaydan yapılan doğal ekmek için paraya acımam.

*

MEDYADAN ÖZETLER:

500 eskort karı yakalandı.

Karılardan biri, bu işi, beni aldatan kocamdan intikam almak için yapıyorum dedi. (Hem intikam alıyormuş, hem de para kazanıyormuş!)

Çamaşır makinasına karabiber koyarsanız…

Eskiden bazı kadınlar cinsel uzuvlarına limon sürermiş.

İstanbul adalarından birindeki ilkokulda üç küçük kıza tecavüz ediliyormuş. Kızlar bir kenarda fiskos ederken psikolog hanım duymuş, öğrenmiş.

Gebe kalan on yaşındaki kızın, çocuğu kürtaj ile alınacakmış.

Teröristler kıstırılmış, imha edilmiş. (Her imhadan sonra başka bir yerde ortaya çıkıyorlar. Ne bitmez terördür bu!..)

Karısını, çocuklarını öldürdükten sonra intihar etmiş.

Bursa’da muhasebeci kadın 100 milyon dolar tokatlamış.

Müstehcen resimler gırla gidiyor.

Hiçbir işe yaramaz ıvır zıvır magazin haberleri.

Tutulan köpekbalığının içinden çıkanların listesi.

Büyük yılan antilobu bütün olarak yutmuş ama hazmedememiş.

Türkiye’nin en iyi lahmacunu nerede yenir?

Dehşetli yıkıcı muhalefet.

Dehşetli yağcılıklar, yalakalıklar.

Ayağınızın altına sarımsak sürerseniz ne olur?

Donu düşen o biçim karılar… Zampara sporcuların seks hayatı…

Afrodizyak formüller… Yiyen kuduruyor…

Paganlar toplumu, gençliği, çocukları seks manyağı yapmak istiyor.

Binlerce muzır haber…

Lakin ciddî, dört başı mamur, objektif, seviyeli analizler yok.

Türkiye nereye gidiyor, dünya nereye gidiyor?

Mimarlık şehircilik… Sanat… Kültür… İç barış konuları… Ahlak fazilet görgü nezaket… Bu konular hemen hemen terk edilmiş.

Bu medya ile nurlu ufuklara mı gidiyoruz, karanlık ufuklara mı? 21 Mayıs 2017