Para transferim diye bir mesele yoktur, olamaz. Çünkü birkaç bin tl dışında birikmiş param yoktur. Banka veya finans kurumu hesabım, banka numaram, kredi kartım, çek defterim bunlara benzer şeyler yoktur.

Zengin miyim Çağdaş kriterlere göre para bakımından zengin sayılmam.

Mallarım: Oturduğum daire ve tek katlı harap bir köy evim vardır.

Asıl zengin tarafım: Büyük bir kütüphanem var, onu Ankaradaki beş milyonluk kütüphaneye ücretsiz vakf ettim, her ay birkaç bin adedi sandıklanıp sevk ediliyor. Kitap bakımından Türkiyenin sayılı zenginlerinden sayılırım.

Hüsn-i hat levhalarım vardır.

Ivır zıvır eski yeni el sanatı objelerim vardır.

Otomobilim satılsa on beş bin lira eder. Otomobil zengini değilim.

Lüks yaşamam. Cuma günü Süleymaniye camii karşısındaki Beydağı lokantasına gittim, dört kişi 50 liraya doyduk.

Hızlı trenle ve uçakla seyahat ederim. Eski İngiltere başbakanı gibi, uçağın ucuz bir koltuğunda otururum.

Pahalı olmamak şartıyla el sanatları ürünleri satın alırım.

Geçen gün Mercan taraflarında bir Uzakdoğu mobilyaları mağazasından masif ağaçtan işlemeli, kakmalı harika büyük bir sandık aldım. Beş yüz lira ödedim.

Lükslerim var mıdır: Evet… Ekmeği kızartarak yerim, domatesi soyarım ve fevkalade güzel çaylar içerim.

En sevdiğim şey faydalı kitap okumaktır. Her gün okurum ve yazarım.

Geçimim yayıncılıktandır, Allah devlete (düzene değil!) zeval vermesin Bağkurdan emekli maaşım vardır.

Her gün hiç ara vermeden, tâtil yapmadan iki yazı kaleme alırım.

1991’den beri Millî Gazete’de yazıyorum. Her biri 800 sayfalık büyük boy yirmi beş kitaplık bir yazı külliyatım oluştu, yekun yirmi bin sayfa eder. Bunları Allah kısmet ederse yayınlamak istiyorum.

Özelliklerim: Müslümanım, İslamcı değilim. Ehl-i Sünnet Müslümanıyım… Aydın değilim, okur-yazarım…

Yazılarım için değerlidir, önemlidir demem ama temas ettiğim konular çok önemlidir derim.

Dinî tahsilim, hocalığım yoktur, İslamın iki kere iki eder dört’lerini yazarım. Buna icazetim vardır.

Kur’an ve Sünnet Müslümanıyım. Şeriat dairesi içindeki tasavvufa ve tarikata taraftarım.

Kendime önem vermem ve şahsımı öne çıkarmam. Bu, faziletli bir insan olduğumdan değil, önemsiz bir kişi olmamdan dolayıdır.

Müslümanım ama iyi Müslüman değilim.

Yaşlandığım için insanlarla konuşup görüşemiyor, sohbet edemiyorum.

İslamî kriterlerin ışığında Türkiyenin, dünyanın, İslam aleminin, insanlığın durumunu iyi görmüyorum.

Devleti tutarım, bozuk düzen ve sisteme muhalifim.

Karnım tok, sırtım pektir, kimseden câize ve kemik istemem.

En takdir ettiğim kimseler: Sâlih, doğru dürüst, âlim, ârif, ahlaklı, faziletli, yüksek karakterli, mürüvvetli, kerim, fazıl kimselerdir.

En nefret ettiğim haşarat: Din sömürücüsü, mukaddesat bezirganımuzir eşkıyadır. Allah belalarını versin!

Acıdığım ve tiksindiğim kimseler: Hizmet ettiğini sanan geri zekalılardır.

Sahte ilim adamlarından, sahte mürşidlerden hiç hoşlanmam.

Güzel sesli müezzinlerin makamla okudukları Ezanları dinlemekten çok hoşlanırım. Sonuna kadar açılmış, Ezana eza veren hoparlörlerden ve hoparlör holiganlarından nefret ederim.

Çok akıllı ve kültürlü bir Müslüman değilim ama kendimi beğenecek kadar da ahmak ve beyinsiz değilim.

Kendin için ne temenni edersin diye sorsalar, Allah afvetsin kurtarsın hüsn-i hâtime nasip etsin derim. 16.08.2016