Bu fakirin bazı düşünce, tenkit, temenni, hüküm ve görüşlerinin sizce uçuk olmaları; onların gerçekten uçuk olduğundan değil,

sizin zihin ve kültürünüzdeki uçukluklardan

ve kopukluklardandır.

Siz,

M. Kemal’in ölümünden sonra Dönmeler, egemen azınlıklar, vesayetçiler, yerli sömürgeciler, kriptolar tarafından fabrike edilmiş

Kemalizm

ideolojisini

(ideoloji de sayılmaz ya…)

bir din gibi benimsemişsiniz.

Sizin bu kafa yapınızın benim çok doğru, çok gerçekçi düşünce ve görüşlerimi uçuk olarak vasıflandırmasını tabiî karşılamak gerekir.

Bendenizin uçuk fikirleri, görüşleri, keşifleri nelermiş?..

Lâikçiliğe karşıymışım…

Bir Müslüman olarak

karşı olmayıp da taraftar mı olacaktım?..

Türkiyede lâikçilik nedir, neler yapmıştır?…

On binlerce cami, mescit, medrese, tekke, vakıf binasının kapatılması,

kimisinin yıkılması, satılması, kiraya verilmesi, harap edilmesi değil midir? Din hizmetlisi yetiştiren medreselerin kapatılması,

bir günde kırk bin talebe-i ulumun sokağa atılması değil midir? Ezan-ı Muhammedî okumanın yasaklanması

değil midir?

Zikrullah yapılan ve iyi Müslüman yetiştirilen tasavvuf ocaklarının

kapatılıp yasaklanması değil midir?

Başta

İskilipli Âtıf hoca

olmak üzere

binlerce din aliminin, tasavvuf büyüğünün, ziyalı Müslümanın idam edilmesi, zindanlara atılması,

mahkemelerde süründürülmesi, memlekette terör kasırgaları estirilmesi değil midir?

Japonya kendi millî zor yazısıyla ilimlerde, fenlerde, sanayide, ticarette, eğitimde harikalar meydana getirirken,

bizim bin yıllık millî yazımızı yasaklayıp

Latincilik yaparak esfel-i sâfilîne düşmemiz değil midir?

Ben elhamdülillah faydalı ilimlere, kültüre, gerçek medeniyete taraftarım.

İlerleme, Batılılaşma, muasır medeniyet seviyesine yükselme perdesi altında dinsizliğe, densizliğe, donsuzluğa, ahlaksızlığa, şarlatanlığa, hokkabazlığa, rezilliğe karşıyım.

Japonlar gibi tarihî devamlılık taraftarıyım; her tür kopukluğa devrime, inkılâba karşıyım. Kadın hürriyeti ve eşitliği perdesi altında

kadınların ve kızların seks ve şehvet aleti yapılmasına, TC başlıklı vesikalarla yasal seks köleliğine

kökten muhalifim. On bir yaşında

ağzı süt kokan kızların gebe bırakılmasına

çok karşıyım.

Bu memlekette

bir milyon Kripto Yahudi

olduğunu çok iyi biliyor, onların da haklarını tanıyorum ama ülkemde bir

dönmeler azınlık devleti ve rejimi istemiyorum.

Bir Müslüman olarak Kur’an, Sünnet, Şeriat, fıkıhtan yana olmamdan daha normal ve tabiî ne olabilir?

Hiçbir düşüncem, tenkidim, teklifim, temennim uçuk değildir.

Uçuk olan

sayın bay Dönme

sizsiniz.

Benim size olan üstünlüklerimden biri

, gerektiğinde Müslümanları da olumlu şekilde tenkit etmem,

özeleştiri yapmamdır.

Yukarıda bahs etmiştim, bendeniz

tarihî, kültürel, hukukî, sosyal devamlılık taraftarıyım. Siz ise kopukluk, ârıza, kaza, baskı, zorlama, realpolitik taraftarısınız.

Tarihe bakınız, nice ülkede kopukluklar, ârızalar, kazalar tâmir edilmiştir. Bizde de öyle olacaktır.

Kemalist ideolojiniz özelleştirilecektir.

Sıkı durun:

Şeriat gelecektir. Bin yıllık millî yazımıza dönülecektir.

Medreseler açılacaktır. Tekkeler açılacaktır.

Kemalî eğitime son verilecek, Tevhidî eğitim veren İslam mektepleri açılacaktır.

Bu mekteplerde beş vakit namazın cemaatle kılınması mecburî olacaktır.

Bütün Müslümanlar tek bir Ümmet olacak,

başında kendisine biat ve itaat edilen râşid, âdil, âbid, muhlis, muslih, muktedir, müdebbir, muktedir, müeyyed min `indillah bir İmam-ı Kebir bulunacaktır.

Bütün İslam ülkeleri ve devletleri birleşecekler, İslam Dinarı onların ortak parası olacak,

Müslümanlar bir ülkeden ötekine pasaport ve vizeyle değil, kimlik kartı göstererek gidip gelecektir.

Listeyi uzatmayayım, başınıza bir yığın

“uçuk”

iş gelecektir.

* (İkinci yazı) İslam Birliği=İB=Dârülislam

SORU:

Ümmet var mı?.. Hem var, hem yok… Kur’anda, Sünnette, din kitaplarında, tarihte var ama bugün hayatta, realitede yok. Ümmet var diyen de,

bugün yok

diyen de haklıdır.

Ulus devletler ile Ümmet birliği olur mu?.. Kesinlikle olmaz.

Ümmet birliğini hayata geçirmek için Müslümanlar neler yapmalı?..

1. Önce

iki ülke ve iki devlet birleşebileceği kadar birleşir

ve Ümmeti teoriden fiiliyata döker. Bu devletlerin halkı vizesiz, pasaportsuz, sadece kimlik kartı ile seyahat eder. Tek para birimi olur. Alabildiğince iktisadî, ticarî, kültürel, turistik ilişkiler geliştirilir.

2.

Sonra bu birliğe başka ülkeler ve devletler katılır.

3. Böylece bir ABD, bir AB olduğu gibi bir

İB

(İslam Birliği)

kurulmuş olur.

4. Bu birliğe ileride

DARÜLİSLAM

adı verilir.

5.

Federatif

bir yapı kurulur.

6.

Kurumlar:

İslam Şûra Meclisi… Müşterek Fetva Meclisi… İslam Dünyası Âqiller Meclisi… İcra vekilleri heyeti…

7. İslam Birliğinde Kur’an, Sünnet, Şeriat ve fıkıh, İslam ahlâkı hakim olur.

8. İslamî eğitim veren

Tevhid mektepleri

açılır. Bu okullar o kadar güçlü ve vasıflı olur ki,

dış dünyadaki bazı gayr-i müslimler çocuklarını yazdırmak için kuyruğa girer.

9.

Gayr-i Müslimlere, Ehl-i Kitaba

din, inanç, kimlik, ırz, namus, ticaret güvencesi sağlanır.

10. İslam Birliğinin

tek askerî gücü, federal ordusu

olur.

11.

Bütün mü’minler İB’nin tabiî üyesi sayılır.

12. İslam Birliğinde ilim, irfan, ahlâk, fazilet, adalet, insaf, istikamet

(doğruluk dürüstlük),

temizlik, şeffaflık hâkim olur.

Bir iki yıl içinde İB, dünya temizlik ve şeffaflık anketinde, 10 üzerinden 9 küsur not alarak dünya birincisi olur.

13. Mühtediler ve gayr-i müslimler İB’de yaşamaya can atar, oturma ve çalışma izni almak için çırpınır. Böylece

dünyanın en seçkin beyinleri İB’ye gelir ve hizmet eder.

Edebiyat yapmak kolay da,

dünyadaki şeytanî ve tağutî şer güçleri böyle bir şeye izin verir mi?

Cevap:

Verseler de vermeseler de mü’minler Ümmet birliğini kurmak ve inançlarına uygun bir hayat sürmek için var güçleriyle çalışmalıdır. İslam Birliğinin başarılarını gören milyonlarca Amerikalı ve Avrupalı akın akın Müslüman olacaktır.

SORU:

İslam ülkelerinde maalesef

insan unsuru bozulmuştur.

Bozuklar İslam Birliğine karşı çıkacaktır. Onlar nasıl tesirsiz hale getirilecektir?…

Cevap:

Bu sorunun

cevabı Şeriattadır ve çaresi çözümü vardır.

Müslümanların birleşmeye Amerikalılar, Avrupalılar kadar hakları vardır.

Avrupa Birliği var da, niçin İslam Birliği olamazmış?..

Avrupalılar çeşitli birlik ülkelerinde kolayca dolaşabiliyorlar, çalışabiliyorlar da aynı şey İslam Dünyasında niçin olamayacakmış?

İslam Birliğinde Kur’anın

kısas ayeti

geçerli olacak ve

idam cezası

(âdil olmak şartıyla)

uygulanacaktır.

Şu hususu da belirteyim ki, İslam Birliğinde

Haricilik, Vehhabilik, aktivizm

gibi aşırı mezhepler

hâkim olmayacak,

Osmanlıda olduğu gibi

Şeriat dairesi içindeki tarikatlar da bulunacaktır.

İslam Birliğinin mânevî pîrlerinden biri

Mevlana Celalüddin Rûmî

olacaktır.

Şiî İran bu birliğe girmek istemezse?..

Üye olmasa bile onunla da çok sıkı işbirliği yapılacaktır. Bugün Avrupa’da iki ülke, İsviçre ve Norveç AB üyesi değildir.

İB’de

DARÜLİSLAM

adıyla,

BBC’ye benzer en az on lisanda yayın yapan bir iletişim kurumu hayata geçirilecek

; gazeteler, dergiler, kitaplar, televizyon, internet yoluyla Müslümanlara ulaşılacak ve

mü’minlerin birleşip tek bir Ümmet olması için çalışılacaktır.

Arivistleri, münafıkları, din sömürücülerini, bozguncuları ne yapacaksın?..

Onlara asla fırsat verilmeyecek,

gerektiğinde radikal şekilde engelleneceklerdir.

İB Kur’an, Sünnet, Şeriat, ahlâk, fazilet, doğruluk, hikmet, güvenlik, mürüvvet, temizlik, saadet, huzur, adalet, insaf diyarı olacaktır.

Bu yazdıkların hayal, ütopya, kurgu değil mi?..

Evet, bir bakıma öyledir ama vaktiyle bir

Theodor Herzl

çıkmış, ortaya uçuk bir İsrail projesi atmış, bu projeyi Yahudilerin büyük kısmı bile kabul etmemiş ama aradan yıllar geçtikten sonra o uçuk hayal bir realite olmuştur… 05.08.2014