Okullarımızdaki uyuşturucu kullanma yaşı 10’a düşmüş.
Eğitim sadece öğretmekle, bilgi vermekle bitmez. Bilginin yanında ahlâk ve karakter terbiyesi aşılanmalıdır.
Liselerimizde küçük beyefendiler, küçük hanımefendiler yetiştirilmelidir.
İsveç’te kız ve erkek öğrenciler birlikte okuyormuş… İsveç için normal ve tabiî olan bir sistem bizde zararlı olabilir. Nitekim de olmuştur, olmaktadır, olacaktır.
Çocuklarımızı, gençlerimizi iyi yetiştirebiliyor muyuz? Bu sorunun cevabını arayıp bulmalıyız.
Sokaklarda, caddelerde, meydanlarda liseli gençlerimiz küçük beyefendiler, küçük hanımefendiler olarak dolaşmalıdır. Kılık kıyafetleri ciddî, konuşmaları ciddî, yürüyüşleri ciddî…
Okullarımız bütün dünyaya örnek olmalıdır. Çeşitli ülkelerden heyetler gelip eğitim sistemimizin mükemmeliyeti konusunda araştırmalar yapmalı, raporlar hazırlamalıdır.
Yazılı ve edebî Türkçede, tarihte, felsefede, sanat tarihi ve kültüründe; ahlâk, fazilet ve karakterde, olgunlukta, efendilikte, centilmenlikte (fütüvvet ahlâkı), doğruluk ve dürüstlükte, vatanseverlikte gençlerimiz şahikalara, zirvelere çıkmalıdır. Bütün dünya gençlerimize hayranlık duymalı, gıbta etmelidir.
Bizim böyle bir gündem maddemiz var mı? Böyle niyetlerimiz var mı? Bu yolda çalışıyor muyuz?
(Dördüncü yazı)
“DİNİ VE NAMUSU OLANLAR KAZANAMAZ!”
Yer Ankara, tarih 10 Temmuz 1923…Tren istasyonundaki özel kalem binasında, Cumhuriyet Halk Fırkası (o tarihte partiye fırka deniliyordu) nizamnamesi (tüzüğü) hazırlanıyor. Ülkenin iki meşhur ve büyük Paşası konuşuyor. Bunlardan biri Şark Fatihi Kâzım Karabekir’dir.
Konu bir ara ülkenin kalkınmasına geliyor. Ünlü ve büyük Paşalardan biri Kazım Paşa’ya şu sözleri söylüyor: “Din ve namusu olanlar kazanamazlar!.. Fakir kalmaya mahkumdurlar. Böyle kimselerle memleketi zenginleştirmek mümkün değildir. Bunun için önce din ve namus telakkisini kaldırmalıyız. Partiyi, bunu kabul edenlerle kuvvetlendirmeli ve bunları çabuk zengin etmeliyiz. Bu suretle kalkınma kolay ve çabuk olur.”
Tarihçi İsmet Bozdağ
“PAŞALARKAVGASI”
isimli eserinde bu konuşmayı nakl ediyor.
PKK terörünün gölgesinde yapılan uyuşturucu ve silâh kaçakçılığı ile mücadele etmeye hazırlanırken feci şekilde öldürülen Uğur Mumcu da KazımKarabekir ile ilgili kitabında bu konudan bahsediyor.
Karabekir Paşa hatıralarında bu konuyu ele almıştır…
1923’ten bu yana kaç yıl geçti? Seksen altı yıl. Paşa’nın söyledikleri hayata uygulandı mı? Uygulandı. 11 Kasım 2009