Bizde “Laiklik Demokrasinin Şartı…” İngiltere’de Değil!..
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 03 Ocak 2019
Salı
Avrupa’nın, Amerika’nın en büyük üniversitelerinde okumuş, doktora yapmış hukukçularımız ve siyasal kültür uzmanlarımız var. Onlardan biri veya birkaçı kerem etseler de bir türlü aklımın almadığı bazı hususları açıklığa kavuştursalar. Birinci sorum:
Koca koca adamlar
diye bağırıyorlar. ABD’ye bakıyoruz, paraların ve pulların üzerinde
(We trust in God) diye yazılı, başkan ve temsilciler (milletvekilleri) Kutsal Kitab üzerine yemin ederek işe başlıyorlar.
Avrupa’da, anayasalarında laiklik yazılı olan iki devlet var, Fransa ve Portekiz. İngiltere laik değil, orada din-devlet birliği sistemi görülüyor.
Norveç’e bakıyorsunuz, 1814 tarihli anayasasının ikinci maddesinde “Norveç devletinin dini, Norveç Lüteryen dinidir. Kral bu kilisenin başıdır.Bu kiliseye mensup vatandaşlar çocuklarını bu dine göre yetiştirmekle yükümlüdür” diye yazılı. Danimarka da böyle. Yunanistan böyle… Dedim ya, Fransa ve Portekiz dışında laikliği yazan Anayasa yok. Peki,
o ülkelerde nasıl tam bir demokrasi oluyor? Oralarda evrensel insan hakları ve hürriyetleri nasıl tam (veya % 99) uygulanabiliyor?.. İsrail’de de
demokrasi var. Orada
diye bağırmak bile mümkün. Halbuki, İsrail kesinlikle laik değil, o bir Yahudi devleti ve (uygulamada samimî olsunlar veya olmasınlar) Musevî şeriatı üzerine kurulu. Peki, orada demokrasi nasıl oluyor?.. Bizde laiklik var, lakin yüzde yüz demokrasi yok, sık sık insan hakları ihlâlleri görülüyor, fikir ve inanç hürriyeti bazen ayaklar altına alınıyor. Evet, soruyorum: Bizde laiklik olmasına rağmen niçin tam bir demokrasi yok?
Çok sayın büyük hukukçularımız, çok sayın büyük siyaset bilimcilerimiz lütfen bu konuda beni aydınlatsınlar. Bana, laikliğin olmadığı İngiltere’de nasıl 100’de yüz bir demokrasi olabildiğini açıklasınlar. Yoksa orada olan, bizde olamaz mı, bunu da gerekçeleriyle söylesinler.
üniversite ve yüksek okullarında başları örtülü Müslüman kızlar serbestçe okuyabiliyorlar da, bu husus orada laikliğe aykırı olmuyor da bizde, laikliğe aykırı olduğu için niçin başı örtülü okuyamıyor?
Ah, sayın büyük hukukçularımız, büyük siyaset bilimcilerimiz, aklım çok karışık, kerem edin de beni aydınlatın, nurlandırın. Lütfen boş laflar, peşin hükümler ile değil; hukukî, ilmî, ciddî, akla ve mantığa uygun gerekçe ve delillerle…
Yahudî tarihçi Benny Morris
(12 Şubat 2007