Cuma

Medine Bircan adında yetmiş bir yaşında ağır hasta bir vatandaş, sağlık karnesindeki fotoğrafı başörtülü olduğu için hastahaneye alınmadı, tedavi edilmedi ve öldü.

Bu bir insanlık faciasıdır. Bu, medeniyet adına çok büyük bir yüz karasıdır. Bu, evrensel ve temel insan haklarının çok vahim bir ihlâlidir.

Vefat eden yaşlı kadın hem böbrek hastasıydı, diyalize girmesi gerekiyordu, hem de kanserliydi. Böyle bir hastayı, sağlık karnesindeki başı kapalı fotoğrafı yüzünden hastahaneye almamak hukuka da aykırıdır, tıb ahlâkına da, insanlığa da, medeniyete de.

Daha önce başı örtülü hastaları İstanbul Tıp Fakültesi hastanesine kabul ediyorlardı. Birkaç hafta önce Rektör Alemdaroğlu ve yardımcısı Prof. Nur Sertel bir karar aldılar ve bundan sonra “Sağlık yardımından faydalanabilmek için kılık kıyafet yönetmeliğine uygun fotoğraf yapıştırılmış olmasını” gerekli kıldılar.

Alemdaroğlu’nu bütün Türkiye iyi tanıyor. Yardımcısı sayın bayan Nur Sertel, soyadından da anlaşılacağı üzere Selanik kökenli çok çağdaş, çok ilerici, çok devrimci bir şahsiyettir.

Bir Çanakkale gazisinin kızı olan merhume Medine Bircan, başı örtülü fotoğraf yüzünden hastahaneye alınmayınca ve tedavi edilmediği için ölünce bu vahim hadisenin haberini dindarların yayınladığı birkaç gazete dışında büyük medya vermedi. Dansözlerle, mankenlerle, şarkıcı ve türkücülerle, Üzeyir Garih cinayetinde gündeme gelen mezarlık fahişeleriyle ilgili en lüzumsuz haberleri birinci sayfadan büyük başlıklarla veren, ekranlara taşıyan uygar büyük medyamız, Medine Bircan’ın ölümünü kayda değer bulmamıştı.

Böyle bir hadise medenî bir Batı ülkesinde cereyan etmiş olsaydı yer yerinden oynardı.

Benim elimde günlük bir gazete olsaydı, bu üzücü hadiseyi tam sayfa olarak verir ve o gün gazetenin başlığını da siyah basardım.

Şimdi birtakım ilericiler, uygarlar saçma sapan savunmalar üretiyor. Kadın zaten ağır hastaymış, zaten ölecekmiş… Beyler konuyu saptırmayın. Ölecekti, ölmeyecekti o ayrı mesele. Siz, sağlık karnesindeki resim başörtülü olduğu için bu zavallı kadıncağızı hastahaneye soktunuz mu, sokmadınız mı? Bu meseleyi konuşalım.

Üstelik arlanmadan, sıkılmadan karşı hücuma geçenler de var. Gericiler konuyu çarpıtıyormuş. Gericiler çok sayın Alemdaroğlu’nu yıpratmak istiyormuş. Dinciler şöyle ediyormuş, böyle ediyormuş…

Bu hadise bir kere daha göstermiştir ki, birtakım adamlar, kadınlar ve kurumlar bu ülkede dindarları vatandaş olarak kabul etmiyor; onlara sömürge yerlisi, zenci, parya muamelesi yapıyor.

Gülay Göktürk hanımefendi 30 Haziran 2002