Bunlar M. Kemal’i de Geçtiler!
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 11 Aralık 2018
622 senelik Osmanlı devleti zamanında İslam kadınları camilerde kafes ve perde ardında rahatça kem gözlerden uzak huzur içinde ibadet ettiler.
Hiçbir şevketli padişah bu kafesleri ve perdeleri kaldırın demedi. Aksine bütün Hulefa ve Selatin hicabı, iffeti emr etti.
yıkıldı,
hayli aykırı iş edildi ama camilerdeki kafes ve perdelere dokunulmadı.
M. Kemal’dan sonra
sıfatıyla rejimin tahtına çıktı. Onun zamanında da camilerdeki kafeslere perdelere ilişilmedi.
İktidara Kemalist Celal Bayar ile Adnan Menderes geldi. Onlar da cami kafeslerine ve perdelerine ilişmedi.
Ardından o menhus ve meş’um
yapıldı. Darbeciler cami kafes ve perdelerine dokunmadı.
Onu müteakip
oldu. Kemalist generaller ve uşakları cami kafes ve perdelerine dokunmadılar.
Onu takiben
oldu. Astılar, kestiler, estiler ama cami kafes ve perdelerine dokunmadılar.
Daha sonra o uğursuz, o meymenetsiz
geldi. O zaman da kafeslere ve perdelere ilişmediler
Nihayet bugünkü
geldik. Memlekete biraz din, inanç ve inandığı gibi yaşamak hürriyeti geldi
Eyvah eyvah eyvah!..
ve
diye onları
Eyvah ki eyvah!
İsmet ve iffet perdeleri…
M. Kemalin, İsmet’in, darbeci generallerin cesaret edip de yapmadığını
Vah vah!… Eyvah!.. Yazıklar olsun!..
Zalimler ve zulme ses çıkartmayanlar!.. Hicab, iffet ve ismet perdelerinin parçalanmasını yasal sınırlar içinde protesto etmeyenler!..
Ya Rabbi! Ne günlere kaldık!
Sahih-i Buharî’de geçen bir hadîste Resulullah Efendimiz
bahs ediyor. Bu
buyruluyor.
Türkiye bir gemidir, alt kattakiler dibini delerse hepimiz batar ve helak oluruz. Bu alt kattakiler kimlerdir? Bendeniz hadîs şârihi değilim, binaenaleyh kendi şahsî fikir ve görüşlerimi yazacağım.
Gemiyi delmek isteyenler:
1. Her tür darbeciler.
2. Seçimle gelen iktidarın seçimsiz gitmesini isteyenler.
3. Türkiye’nin parçalanmasını ve Anadolu’nun doğusunda
kurulmasını isteyen
.
4. Türkiye’de bir ara eskiden olduğu bir
bulunmasını isteyen
5. Türkiyenin
ve Evangelistler.
6. Her ne bahasına olursa olsun
Peki denizden zahmetsizce su çekmek için geminin dibini delmek isteyenlerin içinde
Maalesef vardır. Onları da aklımın erdiği kadar sayayım:
(1) Türkiye’nin gayr-i İslamî düzeninin, İslam’a göre bozuk olduğunu kabul etmeyen ve
(2)
(3) Bugünkü
(4) Kur’an ve Sünnet, birleşip
olmayı emr ve tavsiye ettiği halde birleşmeyen, birbirinden kopuk bin parçaya ayrılmış olarak keyf ve zevk içinde yaşayan
.
(5) Başlarına ehliyetli ve liyakatli bir İmam-ı Kebir seçip ona biat ve itaat etmeyenler.
(6) Birbirlerini sevmeyen mü’minler.
(7) Emr-i mâruf yapmayanlar.
(8) Nehy-i münker yapmayanlar.
(9) Bilcümle reformcular, dinde yenilik ve değişim isteyenler, mezhep ve fıkıh düşmanları, Fazlurrahmancılar, bid’atçiler.
(10) İslama, Kur’ana, Sünnete, Şeriata, ahlâka aykırı işleri alenen yapan fasıklar, facirler, isyankarlar, günahkarlar.
İşte bu işlerin yapıldığı bir gemide yaşayan
Gemi bir bütündür, batarsa içindeki kötüler ve iyiler birlikte boğulur. Geminin dibinin delinmesini önlemek
Bu nehy-i münker hizmetinin etkili ve güçlü şekilde yapılması gerekir.
Bir köşeye oturup kısık sesle mızmız bir üslûpla yahu etmeyin be demekle olmaz. Tarih helak olmuş Müslüman toplumları anlatır. O
Hani Moskova civarına kadar akınlar yapan Kırım Hanlığı? Osmanlı devletine ne oldu? Abbasî Hilafetinin yerinde yeller esiyor. Hindistan’daki o haşmetli
nerede?
akıllarını başlarına toplamazlarsa, birleşmezlerse, başlarına bir
seçmezlerse, Şer’-i şerife ve Sünnete sarılmazlarsa,
olmazlarsa derin sulara gömülürler.
Zina ve ribanın serbest olduğu…
Zekatın doğru dürüst verilmediği…
Bir kısım zaruriyat-ı diniyenin tahkir ve tahfif edildiği bir
Bugünkü fitneler fesatlar, tefrikalar, parçalanmışlık, nifak ve şikak, isyan ve tuğyan, gaflet, dalalet içinde başka bir ülkeye hicreti düşünüyorum. Yaşlandım, maddî imkanlarım kısıtlı, gidecek yer de yok gibi… Şimdilik bu yazıları kaleme almaktan başka bir şey yapamıyorum.
18.07.2013