Büyük Korkum ve Endişem
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 09 Aralık 2018
Büyük korkum ve endişem şudur:
Türkiye’nin Müslüman halkı kasıtlı, planlı şekilde bölünmüş, parçalanmış ve ülkede birbirine zıt irili ufaklı binlerce fraksiyon oluşturulmuştur.
Sosyal barış ve mutabakat berhava edilmiş, Türklerle Kürtler, Sünnîlerle Alevîler birbirine hasım edilmek istenmiş ve bu konuda hayli yol alınmıştır.
Eğitimin seviyesi o kadar düşürülmüştür ki, büyük sayıda vatandaş doğru ile yanlışı, iyi ile kötüyü ayırt edemez hale getirilmiştir.
Şeytanî güçler, faiz lobileri parayı ana değer haline getirmişler ve kolektif para çılgınlıklarına yol açmışlardır.
Planlı ve kasıtlı şekilde millî ahlâk, millî kimlik, millî kültür erozyona uğratılmıştır.
Yine planlı ve kasıtlı olarak toplumun temelini oluşturan aile yıkılmakta, iffet ve hayâ kavramları darbelenmektedir.
Osmanlı devletini ve Hilafetini Misyonerler yıkmıştı. Onlar şimdi de Cumhuriyeti yıkmak ve Türkiye’yi parçalamak istiyor.
Ülkemizde en az bir milyon Kripto Yahudi, bir milyon da Kripto Haçlı yaşamaktadır.
Türkiye’nin uluslararası temizlik ve şeffaflık notu 10 üzerinden 5’tir. Bu not ülkem, halkım ve devletim için yeterli değildir.
Türkiye’deki İslâmî hizmetler, nâdir istisnalar dışında İslâm’ın ve çağın seviyesinde değildir.
Resulullah Efendimizin
hadîs-i şerîf’ini kulak ardı edemem, yok sayamam.
sözü kulağa hoş gelen bir edebiyattır ama açık değildir. Madem ki, Müslümanlar tarih boyunca ve bugün bir sürü fırkaya ayrılmıştır, bunların içindeki
bulmak, bilmek ve ona dahil olmak gerekir ki, bu da benim nazarımda da
ve daha nice fırka Kur’ân diyor ama
Bunların birleşmeleri pratikte mümkün müdür? Öyle bir fırka var ki,
Bunlar Kur’ân’da nasıl birleşecek? Şu taqiyye yapan
, mertçe açıkça
desin, ondan sonra karşımıza çıksın.
Peygamber efendimizin
varisleri, vekilleri, halifeleri durumunda bulunan
,
Ülkemizde
yayınlandı ve dağıtıldı. Müslümanlar arasında birlik ve ıslah oldu mu? Kur’ân bize
buyuruyor. Bu temel dersi meâl okuyarak öğrenebildik ve hayata uygulayabildik mi?
Kur’ân’a, Sünnete, icmâ-i ulema-i Ümmete, Şeriata, sahih itikada aykırı bin kadar hizbe, fırkaya, cemaate, gruba, parçaya ayrılmışız. Bunların hepsi Kur’ân diyor ama her biri Kur’ân’ı kendi heva ve re’yi ile yorumluyor. Bu halimizle Kur’ân’da birleşme nasıl olacak?
Ramazanda Müslümanlar teravih namazına giderken,
adlı kitabında
diyerek, kemal sıfatlarla sıfatlı ve noksan sıfatlardan münezzeh
baş tacı edenlerle Ehl-i Sünnet Müslümanları Kur’ân’da nasıl birleşecek?
İtikadını tashih edenler Kur’ânda birleşebilir.
Kur’ân,
diyor. Birileri, buna karşı, zamanımızda
diyor, bunlar nasıl birleşecek? Şu bin türlü bozuk fırka, şu sürü sepet İslâmcılıklar ortadan kalkacak ki, birleşme olsun.
1. İtikad doğru olacak, Müslümanlar inançta
ve
tabi olacaklar.
2.
birine tabi olunacak.
3. Müslümanlar
oluşturacak.
4. Bu Ümmetin başında
bulunacak ve mü’minler bu zata biat ve itaat edecek.
5.
, cahiller tefsire yeltenmeyecek.
6. Kur’ândan sonra
ve Ümmet Sünnete uyacak.
7.
dosdoğru kılacak.
8. Farz namazlar
cemaatle kılınacak.
9.
dosdoğru verilecek.
10.
çekip çevirecek, bilgilendirecek, uyaracak, aydınlatacak
açılacak.
11. Şeriata bağlı
açılacak.
12.
verecek
açılacak.
13. İş, ticaret, iktisat, finans hayatını tanzim eden
kurulacak.
14. İslâm
kurulacak.
15.
teşkilatı kurulacak.
16. Her türlü
son verilecek.
17. Her türlü
son verilecek.
18. Müslüman
sağlanacak.
19. Bütün Müslümanlara,
öğretilecek ve bunların hayata uygulanması sağlanacak.
Peki ne olur?
28.12.2013