Çeşitli Sorular ve Cevapları
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 12 Ocak 2019
Salı
SORU: Türkiye’deki en büyük iktisadî-malî (finansla ilgili) kriz kasıtlı olarak mı çıkartılmıştır?
CEVAP: Kesinlikle kasıtlıdır. Türkiye’yi zayıflatmak, ABD’nin, AB’nin, İsrail’in nüfuzu altına sokmak için planlı ve programlı olarak çıkartıldı.
SORU: İsrail’in Türkiye üzerinde ne gibi emelleri vardır?
CEVAP: Yahudi devleti Türkiye’yi bir tür sömürge haline getirmek istiyor. Nasıl, eskiden Sovyetler Birliği’nin uyduları vardıysa, Türkiye’nin İsrail uydusu olmasını istiyor. Türkiye’nin bir kısmı “Büyük İsrail” sınırları içindedir.
SORU: Türkiye bağımsız mıdır?
CEVAP: Hem bağımsızdır, hem değildir.
SORU: Güneyimizde bağımsız bir Kürt devleti kurulma tehlikesi var mıdır?
CEVAP: Çoktan kurulmuştur. Kürt devleti demek yanlıştır. “Jüdeo-Kürt Devleti” denilmelidir. Bayrağı vardır, bir devlette olması gereken bütün kurumları vardır. Sınır kapısında “Welcome to Kurdistan” yazılmıştır.
SORU: Böyle bir Kürdistan ileride Türkiye’nin parçalanmasına yol açmaz mı?
CEVAP: Kesinlikle açar.
SORU: Kürdistan’ın yaşama şansı var mıdır?
CEVAP: Türkiye, İran ve Arap alemi böyle bir devletin yaşamaması için ellerinden geleni yapacaklardır. Belki de Üçüncü Dünya Savaşı Kürdistan yüzünden çıkacaktır.
SORU: Türkiye şu anda kaç nüfuz bölgesine ayrılmıştır?
CEVAP: İki nüfuz bölgesine. Doğuda ABD ve İsrail nüfuzu vardır, Batı’da AB nüfuzu.
SORU: Türkiye’de kripto Yahudi var mıdır ve güçleri ne kadardır?
CEVAP: Vardır ve güçleri çok büyüktür.
SORU: XÜSİAD nasıl bir lobidir?
CEVAP: Kripto Yahudilerin yönettiği ve yönlendirdiği bir işadamları derneğidir, büyük ağırlığı ve etkisi vardır.
SORU: Bu dernekte ne kadar kripto Yahudi vardır?
CEVAP: Çoktur, derneği ellerinde oynatmaktadırlar.
SORU: Kripto Yahudi ne demektir?
CEVAP: Dıştan, bulunduğu ülkenin dininde görünen, içten ise Yahudi olan kimselerdir. Bu Yahudilik iki şekilde tezahür eder: Biri dinî açıdan, ikincisi sosyolojik kimlik açısından. Kripto Yahudi Selim, Osman, Kaan, Oktay vs gibi Türk isimleri taşır. Genellikle, bir de gizli Yahudi ismi vardır.Mesela meşhur Selanikli eğitimci Şemsi efendinin Yahudi ismi Şimon’dur. Dıştan Türk ve Müslüman görünen bu kişi aslında Sabataycı bir hahamdır.Mezarı halen Üsküdar Bülbülderesi Dönmeler (Avdetîler) kabristanındadır.
SORU: Kripto Yahudiler Türkleri ve Müslümanları sever mi?
CEVAP: Onlara “Acı Soğan” dediklerine göre bu sorunun cevabını siz veriniz.
SORU: İçlerinde bazı Kripto Yahudilerin de bulunduğu bazı kişi ve çevreler Türkiye’nin ABD hesabına savaşmasını istiyorlar, niçin?
CEVAP: Savaşlar birtakım kişi ve lobilere yüz milyarlarca dolarlık kâr getirir de ondan.
SORU: Ama onların da oğulları var, savaşta ölebilirler.
CEVAP: Onların oğulları geri hizmetlerde bulunur. PKK savaşında şehit düşmüş bir kripto çocuğu biliyor musunuz?
SORU: Birtakım siyasîler meşruiyetlerini ve güçlerini nereden alıyor?
CEVAP: ABD’den, İsrail’den, AB’den… Bunlar desteklerini çekerse üç ile altı ay içinde tepetaklak olurlar.
SORU: Türkiye, İran, Suriye… Bu üç komşu ülkenin birbirleriyle dost olması, aralarındaki iktisat, ticaret, turizm, eğitim ilişkilerinin en yüksek seviyede bulunması gerekmez mi?
CEVAP: Gerekir, böyle bir şey üçünün de menfaatlerine uygundur. Gelgelelim ABD, İsrail, ABböyle bir şeyi istemezler ve buna izin vermezler. Türkiye ile Suriye’nin birbirlerine Moğolistan ile Bolivya kadar uzak olmaları gerekmektedir.
SORU: Türkiye’yi AB’ye alacaklar mı?
CEVAP: BÖLÜNMEMİŞ ve GÜÇLÜ bir Türkiye’yi AB’ye kesinlikle almazlar. Bölecekler, Batı tarafındaki kısmını üye olarak alacaklardır. Söylemeye hacet yok, bu bölge Kripto Yahudilerin kontrolunda olacaktır.
SORU: Bağımsız birKürt devletinin en büyük zararı kimlere olacaktır?
CEVAP: Kürtlere olacaktır.
SORU: Hırsızlar ve Haramyiyiciler Türkiye’ye hizmet edebilir mi?
CEVAP: Edebilirler ama o hizmetlerin bir hayrı olmaz. Onlar asıl hizmeti kendilerine yapmaktadır. Kendi ülkesini, kendi halkını, kendi devletini soyanların hizmetleri aldatıcıdır.
SORU: Birtakım sahte İslâmcılarla Kripto Yahudiler arasındaki münasebetler nasıldır?
CEVAP: Birbirlerini sevmezler ama şu anda tam bir işbirliği içindedirler.
SORU: Halkın, ülkede olup bitenlerden haberi var mıdır?
CEVAP: Yoktur. Halk yarım asırdan fazla bir zamandır uyutulmakta, afyonlanmakta, sersemleştirilmekte, yararına ve zararına olan şeyleri ayırt edemez hale getirilmiş bulunmaktadır. Kripto Yahudilerin kontrolunda bulunan bazı beyin yıkama kurumları halk yığınlarında akıl bırakmamıştır. Ülkede gerçek dışı, hayalî, sun’i bir gündem vardır.
SORU: Türkiye’yi bekleyen üç büyük tehlike sizce nelerdir?
CEVAP: ABD ve İsrail hesabına savaşa girmek… İstanbul’da büyük ve tahrip edici birdeprem olması… Ülkenin parçalanması…
Soru: Büyük İstanbul depreminde kaç kişi ölebilir?
CEVAP: İstanbul Teknik Üniversitesi’ne yaptırılmış olan bir rapora göre şehirde 40 bin bina yerle bir olacaktır. Her binada yirmibeş kişi olsa öleceklerin sayısını siz hesaplayınız. Ayrıca yirmi bin yangın çıkacağını da hesaptan uzak tutmamak gerekir.
SORU: Sorumlular, ilgililer, idareciler böyle bir depreme karşı tedbir alıyor mu?
CEVAP: Maalesef almıyor. Depremde yıkılacağı kesin olarak bilinen binaların mutlaka en kısa zamanda boşaltılmaları gerekmez mi?
SORU: Türkiye’nin kaç anayasası vardır?
CEVAP: İki anayasası vardır: Biri, bildiğimiz devletin anayasası. İkincisi Derin Devlet’in gizli anayasası. Bu ikinci anayasa birincisinden üstündür.
SORU: Türkiye sağlıklı bir toplum yapısına sahip midir?
CEVAP: Değildir. Çözülme, dağılma, yabancılaşma, kokuşma almış yürümüştür.
SORU: Çözülme, dağılma, yabancılaşma, kokuşma ne demektir, açıklar mısınız?
CEVAP: Bu sütunların hacmi böyle açıklamalara yetmez. Sosyoloji, antropoloji, tarih felsefesi, derin düşünce kitaplarından okuyabilirsiniz.
SORU: Türkiye’de İslâm ilerliyor mu?
CEVAP: Hem ilerliyor, hem geriliyor.
SORU: Ama kubbeli camiler, göğe yükselen minareler, günde beş kez hoparlörlerin gür sesleriyle âsümanı çınlatan ezanlar, bazı yerlerde sokaklara ve meydanlara taşan cuma cemaatleri… Atam-Köy’de yedi yaşında hafız olan çocuk…
CEVAP: Lütfen geri zekalılığı bırakınız. Bunlar Müslümanların hür, aziz, güçlü, hâkim ve üstün olduğuna delalet etmez.
SORU: Türkiye’deki sistem ilânihaye Kıyamet’e kadar sürer mi?
CEVAP: Sürmez. Mutlaka, şöyle veya böyle tarihî devamlılığa dönülecektir. Ya yatay (horizontal) şekilde, yahut dikey (vertical) bir iradenin sevkiyle…
SORU: Müslüman önderler, temsilciler, sorumlular ilk olarak ne yapmalı?
CEVAP: Yapılması gereken çok önemli vazife ve hizmetler var ama ilk yapılması gereken şey, günde en az bir milyon adet satılacak ve son derece etkili olacak bir gazete ile, haftada en az yarım milyon satacak bir dergi çıkartmaktır.
SORU: Müslümanların en büyük zaafları, açıkları sizce nelerdir?
CEVAP: YETERLİ sayıda VASIFLI, GÜÇLÜ, ÜSTÜN, BAŞARILI hizmet elemanlarına sahip olmayışlarıdır. Müslümanlar yarım asırdan fazladır, sadece kemmiyete (kelle sayısına) önem verdiler, keyfiyet ve vasıf üstünlüğü meselesi üzerinde durmadılar.
SORU: Türkiye’de büyük hadiseler, korkunç hercümercler yaşandığında, birtakım seçkinler ülkeyi terk edip ABD’deki villalarına sığınabilecekler midir?
CEVAP: Hiç sanmıyorum. Vezüv’ün lavları, kızgın külleri, boğucu dumanları onları da helâk edecektir.
SORU: Müslümanlar uyuyor mu?
CEVAP: Pek küçük bir azınlık dışında uyuyorlar.
SORU: Nasıl uyuyorlar?
CEVAP: Yatakta uyuyorlar, ayakta uyuyorlar.
SORU: Dindar bir kişi öncelikle ne yapmalıdır?
CEVAP: Beş vakit namaz kılsın, elden geldiği kadar farz namazları cemaatle eda etsin.
SORU: Bu kurtuluş için yeterli midir?
CEVAP: Yeterli değildir ama namaz kılınırsa ilahî yardım ve ilham gelir, bunun ardından başka iyi şeyler de yapılmaya başlanır.
SORU: Benim Hazret-i Muhterem’im çok büyüktür, gökte uçmaktadır, bol bol keşif ve keramet göstermektedir, falan filan…
CEVAP: Lütfen bu boş edebiyatı bırakınız. Hazret-i Muhterem’in keşif ve kerametleri doğru mudur bilmiyorum, doğru olsalar bile, bunların hepsinin, iki rekatlık nafile bir namaz kadar kıymeti yoktur. 09 Kasım 2005