Dedikodu ve Gıybet Günah Değildir Diyen Dinden Çıkar
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 08 Aralık 2018
Dedikodu yapmak, onu bunu çekiştirmek, başkalarının gizli ayıp ve günahlarını araştırmak, gıybet etmek günahtır. Günah değildir, sakıncası yoktur diyen dinden çıkar.
Gevezelik ve zevzeklik etmek zamanını, ömrünü israftır, günahtır.
Faydasız siyaset konuşmaları insanın ömrünü tüketir.
Müslüman futbol holiganlığı yapmaz.
Cemaat ve tarikat holiganlığı da yapmaz.
Tarikat elbette iyi bir şeydir ama holiganlığı kötüdür.
Müslüman tarikatlı olabilir ama tarikatçı olamaz. Bu “çı” ekine dikkat et.
Ruhbanları erbab haline getirip putlaştıranlar haberleri olmadan şirke ve küfre düşer.
Tarikatlar ikiye ayrılır: Gerçek tarikatlar sahte tarikatlar.
Gerçek tarikatlar Şeriat dairesi içindedir; Şeriata uyarlar, onlarda Şeriata aykırı bir şey yoktur.
Namaz kılmak elbette iyi bir şeydir ama namaz yüzünden ‘ucba gurura kibre düşmek kötüdür.
Nefs-i emaresinden razı olan, nefs-i emmâresini beğenen kötüdür.
Kişi, nefs-i emmâresini kötülemedikçe salah bulamaz, iflah olamaz.
Ben ben ben diyen mağrur kişi, benliğin batsın emi.
Kâmil şeyhler uçmaz, uçuranlar hamlardır.
Gerçek tarikat öyle bir mekteptir ki, oraya nakıs gelen olgun çıkar.
On beş senedir tarikatta, hâlâ gıybet ediyor. Böylesi derviş değil, hardır.
Bir Müslümanın kemali veya noksanı, yemesinden içmesinden belli olur.
Cömertlik, kerem, mürüvvet, cûd ü seha imana yakındır; cimrilik, hasislik, paylaşmamak küfre yakındır.
Başkalarının günah ve ayıplarını görüp teşhir edenlerin mâneviyat gözleri kördür.
Onun şeyhi çok büyükmüş, öteki şeyhler çok küçükmüş… Böylesini görürsen yolun öbür tarafına geç hemen.
Ben hiç hatâ yapmam, hatâyı hep karşıtlarım yapar diyen sapıktır.
Kendini cümle mü’minlerin ednâsı bilmeden terakki olmaz.
İnsanın nefs-i emmâresi yetmiş Fir’avundan azgındır.
Zina riba ve yüksek Nemrudî bina… Âhir zamanın bu üç alametinden kaç.
Düşük faizli mesken ribası caizdir diyenin gölgesine bile değme.
Dilsiz değil ama konuşmuyor. Ne mutlu ona.
Bir sünneti yerine getirirken, haram olan kibre ve gurura düşen ahmak…
Saçlarını başörtüsünün altında deve hörgücü gibi yapan ve bu yüzden Cennetin kokusunu bile alamayacak olan uğursuz kadınlar.
Cuma ezanı okununca dükkanımı kapatırsam zarar ederim diyen beyinsiz akılsızlar.
Lüks, pahalı, ihtişamlı, israflı Mercedes’ine lök gibi kurulmuş kişi, nereye gidiyorsun söylesene.
Sâlih ve sâdık kimsenin zilleti murassa bir taçtır.
Bendeniz Ali Tüfekçi… Marmara Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde okuyorum. Notlarımı artık Osmanlıca tutuyorum. Yavaş da yazsam, imla hatalarım da olsa, yazıyorum. Kervan yolda dizilir demişler.
Lisan ve harf ile alakalı fikirlerinize harfiyen katılıyorum. Lakin harf inkilabı yasağı kaldırıldıktan sonra, Osmanlıca kitap basan yayınevlerinde ve Osmanlıca mecmualarda, lisan katliamı için kullanılan katil kelimeler de İslâm harfleriyle yazılıyor. Uydurukça kelimeler, mesela “olanak” kelimesi İslâm harfleriyle yazıldığında, okuyan Müslüman gençler zannediyor ki, doğru Türkçe budur.
Bu fakir, acizane bazı kimselere tenkit ve itirazlar gönderdim. Defalarca yaptığım tenkitler cevapsız kaldı.
Osmanlıca yazarken bu kelimelerin de İslâm harfleriyle yazılması Müslümanların da rejime angaje olduğunu, uyduruk kelimelerin meşrulaştırıldığını göstermez mi?
Bu kadar hükümeti destekleyen köşe yazarı var. Hiç birisi bu uyduruk, katil kelimelere reaksiyon göstermiyor. Ben en fazla sizi, Kadir Mısıroğlu’nu, Hayati İnanç ve Ekrem Buğra Ekinci beyleri bu hususta titiz gördüm.
Allahü Teala razı olsun. Sağ olun…
Liseli gence: Cep harçlığından elli lira kadar parayı bir kenara koy ve sonra kırtasiye dükkanına giderek kendine güzel bir defter ile mürekkepli bir dolmakalem al. Bunları daima yanında taşı. Kalemli ol, defterli ol, yazılı medenî Müslüman ol. Şifahî kültürlü, bedevî zihniyetli olma.
El yazını düzelt. Yeterli paran varsa bir kaligrafi kursuna kaydol, güzel yazmayı öğren. Maddî imkanın yetersizse, interneti aç, bedava güzel yazı öğren.
Yazın, okumuş bir insanın yazısı olsun. Güzel olsun, zarif olsun, estetik olsun. Sakın eciş bücüş cahil yazısı olmasın.
Yazını görenler, ne güzel yazı desinler, hayran kalsınlar.
Edebî kültürünü arttır ve yanlışsız edebî metinler yaz. Sakın gramer, imla ve noktalama hataları yapma.
Türk Dil Kurumunun İmla Kılavuzunun son baskısını al. Başındaki bilgileri dikkatle oku, hafızana nakş et.
Bilhassa noktalı virgül nerede kullanılır, onu öğren, noktalı virgülsüz kalma.
Bir gün bu fakire bir mektup yazıp gönderirsen, öyle güzel görünüşlü bir mektup olsun ki, onu çerçeveletip camlatıp duvara asayım.
Baki selamlar. 5.07.2015