Demokrasi mi, Kakokrasi mi?
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 19 Aralık 2018
Bizde demokrasi var mı?.. Elbette var ama bu nasıl bir demokrasidir, bu sorunun cevabı önemli… Türkiye’deki demokrasi bir
İngiliz demokrasisi, İsviçre demokrasisi, Fransa demokrasisi olduğu gibi…
Türkiye demokrasisinin özellikleri nelerdir? Sayalım:
(1) Yakın zamana kadar resmi ideoloji ve militer (askeri) bir demokrasi idi… (2) Birkaç yıldan beri
sivil demokrasiye geçme sancılarını yaşıyoruz… (3) Bu geçiş kaotik şekilde oluyor… (4) 1923’te Cumhuriyet ilân edilince çok kısa bir çoğulculuk ve demokrasi olmuş, sonra CHP’nin
başlamış, demokrasi heykelinin üzerine kocaman bir şal örtülmüştür… (5)
ile çok kısa bir çoğulculuk tecrübesi yaşanmış, halkın kütleler halinde muhalif partileri desteklemesi üzerine bundan da vazgeçilmiştir… (6) 1938’den 1945’e kadar İsmet Paşa (Milli Şef) devrinde
hakim olmuş,
(7)
Zira
“Atatürk’ü sevmek millî bir ibadettir” demiştir.
Türkiye’nin millî kültürü ve kimliği, etnik yapısı, tarihi mirası, sosyal durumu bizde İngiltere ve İsviçre’de olduğu gibi tam ve gerçek bir demokrasi kurulmasına ve yaşamasına imkân vermez.
ve gösterenler büyük bir yanılgı içindedir.
Demokrasi asla İslâm’ın yerini tutamaz. Türkiye’de bir İslâm demokrasisi olabilir ama
olamaz.
Karakteroloji ilmi, bir insanın
gerçeğini ortaya koymuştur.
Türkiye toplumunun yapısı demokrasiye müsait ve uygun değildir.
Türkiye kültürünün, kimliğinin, tarihinin, sosyal yapısının dominant (hakim) unsuru
M. Kemal Paşa’nın ölümünden sonra çıkartılmış
demokrasiyle bağdaşmaz. Vesayet sistemi/düzeni ile demokrasi uyuşmaz ve bağdaşmaz. Dünyanın hiçbir gerçek demokrasisinde
yoktur.
Bizdeki resmi ideoloji
M. Kemal Paşa’nın ölümünden sonra çıkartılmış
Türkiye halkının büyük çoğunluğunun kültürü, kimliği, sosyal yapısı ile uyuşmaz ve bağdaşmaz.
Sünnî çoğunluğun temel insan hak ve hürriyetlerinin ayaklar altına alındığı bir yerde demokrasi laftan ibaret kalır.
Bizde laiklik yoktur,
vardır. Ne laiklik, ne de laikçilik demokrasinin ve cumhuriyetin temel şartlarındandır.
Kral veya kraliçe hem Birleşik Krallığın, hem de
.
Avrupa’da, anayasalarında laiklik ilkesi bulunan sadece iki devlet vardır: Fransa ve Portekiz. Türkiye’de gerçek manada laiklik yoktur.
Kemalist sistemde devlet dine tahakküm etmektedir.
(devlet nazariyeleri)
, akılların ve zihinlerin büsbütün karışmasına sebebiyet verir.
bir aldatmacadan ibarettir.
.. Böyle demokrasi olur mu?
Türkiye’de bir egemen azınlıklar demokrasisi vardır. Demokrasi konusunda bir kör dövüşüdür gidiyor. Demokrasi varmış
Yahu böyle demokrasi olur mu?
(1) Okuma yazma bilmeyen, mektepte okumamış basit cahiller… (3) Okumuş mürekkep [okudukları yanlış şeylerle kafaları iyice karışmış, müstağrip, tam tekmil −REB] cahiller. Bu ikinci tür cahiller demokrasiye, adalete, hürriyete en büyük sabotajı yapmaktadır.
Türkiye’de bir buçuk milyon
olduğu söyleniyor…
bulunmaktadır… Türkiye’de birbirinden kopmuş halklar vardır…
,
Şu iki şıktan hangisi realiteye uygundur?
(1) Türkiye’de sağlıklı, dengeli, sosyal barış ve mutabakat içinde bir toplum vardır… (2) Türkiye’de birbirinden kopmuş, yabancılaşmış, birbirine düşman, birbirine tolerans göstermeyen, birbirinden kopuk toplumlar vardır.
M. Kemal Paşa’nın ölümünden sonra fabrike edilmiş Kemalist ideolojiyi,
[kötü iktidarların egemen olduğu yönetim şekli −REB]
Büyük medyamız eğitimle ilgili niçin yayın yapmıyor?
Bir madende göçük olduğu zaman bütün gazeteler ve tv’ler haberini veriyor da,
. Bir barda çıkan kavgayı bile haber yapan
konu yapmıyor?
Her yere okul binası yaptırılmışmış, dersliklerde kara tahta yokmuş akıllı tahta varmış, bir ordu kadar öğretmen varmış… Çok kalem, defter, cetvel, resim boyası ve fırçası varmış… Çocuklar kantinlerde çay, gazoz içiyor, tost yiyormuş… Eğitim bunlar mı demektir? Beton binalarıyla, milyonlarca öğrencisiyle, yüz binin çok üzerindeki müdür, öğretmen ve personeliyle, on milyonlarca ders kitabıyla
(1) Çocukları, genç nesilleri inanç, bilgi ve kültür konusunda iyi yetiştirmek… (2) Onlara ahlâk ve karakter terbiyesi vermek, iyi insanlar ve iyi vatandaşlar oluşturmak… (3) Kendileri güzel olan, güzelliğe hizmet eden, çirkinliklerden nefret edip uzak duran nesiller yetiştirmek…
Şu meşhur
(buna sistem denilebilirse)
Öğretebiliyor diyen çıkarsa onun alnını karışlamak gerekir… Dünyanın hangi medeni ülkesinin gençleri, 1928’den önce basılmış (kendi dilleriyle) kitapları okuyamıyorlar? Dünyanın hangi medeni ülkesinde
verilmektedir?
Çocuklarımız
.. Bu iddiaya da gülünür.
Madem ki okutuyorsun,
Almanya’da beş sene yaşadım
, yahut yere düşmüş başı yarılmış,
hiç bağırmazlar, ağlamazlar, hastaneyi birbirine katmazlar. Niçin?
Gökdelenlere, havaalanlarına, hızlı trenlere, lüks yolcu gemilerine, pahalı otomobillere rağmen…
8 Mart 2011