Devlet Başkanına Hakaret Eden On Altı Yaşındaki Çocuk Tutuklanır mı?
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 07 Aralık 2018
aktif siyaset yapıyor ve bir konuşmasında devlet başkanına hakaret ediyor. Mahkemeye çıkartılıyor, tutuklanıyor… Birileri bunu protesto ediyor,
diye bağırıyor.
Başkalarının fikir ve görüşlerine karışmam ama
hiç mi hiç doğru ve ahlâkî bulmam. Her şeyin bir haddi hududu vardır,
Önümüzdeki
Eski
nin yüz mislini sahneye koyma hazırlığı içindeler.
Darbe başarılı olduktan sonra bir İstanbul gazetesinde şu manşet yayınlanmıştı:
Seçimle gelmiş iktidarı her ne bahasına olursa olsun devirmek isteyen çılgın muhalifler
Liseler ve üniversiteler ilim, irfan, tahsil mekanlarıdır ve buralara kesinlikle siyaset sokulmamalıdır.
Türkiyede serbest seçimler yapılıyor, muhalefet halkı ikna edebilirse ilk seçimde iktidarı yıkabilir. Yıkamıyorsa,
Devleti çökertmek, ülkeyi batırmak, halkı birbirine düşürmekten çekinmeyen bir muhalefete elbette karşıyım.
Gezi hadiseleri bir sivil darbe teşebbüsü değil de, ağaçların kesilmesini protestodan ibaretmiş… Öyleyse
İnsan için en önemli mesele/konu
ve bilmektir?
Bu soruların en doğru cevabını Peygamberler
ve hassaten
Bu bilginin özeti şudur:
Sen dünya hayatına doğmadan önce, Yaratıcın ile ezelde
yapmıştın.
Muhammed aleyhissalatü vesselamın getirdiği Kur’ân’ın hükümlerine sımsıkı yapışın, kulluk vazifelerinizi dosdoğru yapın, sakın ahd ü misakınızdan gafil olmayın.
Hz. Âdemden Hz. Muhammed Mustafaya kadar bütün Peygamberlerin tebliğatında âhiret inancı vardır. Bu inanç, hak din İslâm’ın temellerindendir.
İman edenler, iyiler Cennete konulacak, kâfirler müşrikler Cehenneme atılacaktır. Peygamberleri dinlemeyen, onlara, ilahî kitaplara uymayan, şirke ve küfre düşenler için
vardır.
Şer güçleri, Tağutlar, Deccallar, kezzablar, Süfyanîler halkımızı ve
var güçleriyle çalışıyor, menfi propaganda yapıyor. Biz mü’minler de onlara karşı var gücümüzle, olanca gayretimizle iman için, Kur’ân için, İslâm için, insanların ebedî saadetleri için, nasıl çalışmak gerekiyorsa öyle çalışmalıyız.
Bu birinci, asıl, temel vazife ve hizmeti bırakıp da günlük dedikodularla, siyaset entrikalarıyla, magazin haberleriyle meşgul olmak hiçbir sağduyulu mü’mine yakışmaz. Her şuurlu Müslüman, iman ve Kur’ân hizmetlerinin gönüllü ve ihlaslı askeri/mücahidi olmakla yükümlüdür.
Söylemeye hacet yoktur ki, askerler kendi kafalarına göre hizmet edemez. Ümmet içinde hizmet büyükleri vardır.
Sonra onun Ashab-ı Güzini, Ehl-i Beyti, daha sonra Tâbiîn, Tebe-i Tâbiîn… Bu üç kuşaktan sonra her asırda gelip geçmiş müceddidler, din imamları, rabbanî ve râsih ulema ve fukaha… Meşayih-i kiram…
Bu nurlu zatlara baktığımız zaman, onların hepsinde şu hasletleri görürüz:
4. Bazıları ticaret yapıp zengin olsalar bile hepsi âhirete dönüktür… 5. Hepsinde Ümmet şuuru vardır… 6. Hepsi din, iman, Kur’ân, İslâm, Şeriat hizmetlerini Allah rızası için muhlisen lillah yapar, bunları paraya dünyaya alet etmez, ücretlerini Allahtan bekler ve ister… 7. Hepsi de mürüvvetli kimselerdir… 8. Bu hizmetkârlar Rahmanın velileridir…
Bu büyüklerden birkaç isim sayayım:
Bunların hizmet ekolleri ve metotları vardır ama usulde, temelde, esasta hepsi birdir.
Mü’minler ve Müslümanlar kendi kafalarıyla, re’y ve hevalarıyla hizmet hevesini bırakıp bu büyüklerin yollarına girmelidir. Bütün imana hizmet ekollerinin Ümmet çatısı altında birleşmeleri gereklidir.
Kur’âna ve Sünnete uymayan kötü ve bozuk bir ahlâkla iman hizmeti yapılamaz. İman ve Kur’ân hizmetkârı olduğunu iddia eden biri gıybet ediyor, yalan söylüyor, iftira atıyor, tecessüs ediyorsa o gerçek bir hizmetkâr değildir, yalancı bir sahtekârdır.
Şeriat ahkâmından kıl kadar ayrılan kimse gerçek hizmetkâr olamaz.
Evet, hem kendi imanlarımızı korumak, hem de halkın imanını kurtarmak için rabbanî büyüklerin hizmet dairelerine girip, ilmimiz ve imkânımız ne kadarsa canla başla hizmet etmemiz gerekir. İşte
1. MEB’in
yazıldınız mı?
2. Bir liralık o berbat tükenmez kaleminizi atıp hiç olmazsa on-yirmi liralık bir dolmakalem aldınız mı?
3.
cebinizde mi?
4.
ezberlediniz mi?
5. Şeyh Esad Efendinin
okudunuz mu?
6. Şaire Nigar hanımın
mısraıyla başlayan şiirini okudunuz mu?
7. Ezberinizde kaç adet hikemî beyit var?
8. Cuma namazından sonra zuhr-i âhir namazı kılmak gerektiğini biliyor musunuz?
9. Hiç durmadan dinlenmeden ben ben ben ben demeye ne zaman son vereceksiniz?
10. Her sabah ve her akşam üçer kere
okuyor musunuz? 08.01.2015