Din İçin Propaganda Seferberliği

Cuma

Kaldırım kenarındaki kitap sergisinde küçük boy, mavi ciltli, renkli baskılı kitap dikkatimi çekti, aldım tedkik ettim. Roman diliyle bir Yahova Şahitleri propaganda kitabıydı. Fiyatı bir milyon liraymış, ibret olsun diye satın aldım. İç kapağın arkasında, İngilizce orijinal nüshasının iki milyon adet basılmış olduğu yazılıydı.

İki milyonluk tiraj Yahova Şahitleri için yüksek bir rakam sayılmaz. Onlar bazı kitapları elliden fazla lisanda onbeş yirmi milyon adet basarlar.

Çağımız propaganda, reklâm, basın-yayın çağıdır. Çeşitli dinler, ideolojiler, gruplar var güçleriyle propaganda yapıp dururlar.

Millî Güvenlik Kurulu raporuyla, misyonerlerin bir yıl içinde ülkemizde sekiz milyon İncil, propaganda broşürü ve kitabı dağıttıkları biliniyor. Onlar Anadolu’yu tekrar Hıristiyanlaştırmak için çalışıyor.

Halk yığınlarına bazı düşünceleri ulaştırmanın yollarından biri de, bunları, kolayca okunacak ve anlaşılacak risaleler şeklinde bastırıp milyonlarca şahsa, eve, işyerine dağıtmaktır. Vaktiyle Mao rejimi esnasında Kızıl Çin’de, dünyanın çeşitli dillerinde komünizm propagandası yapan broşürler bastırılıyordu.

Türkiye’de islâmî gerçekleri halka ve gençliğe öğretmenin başlıca yolları kapalıdır. İslâmî ilimleri devam ettirmenin birinci vasıtası medreselerdir. Bizde onlar kapalıdır, Müslümanların İslâm medresesi açmalarına izin verilmez.

Okullarımızda resmen din ve ahlâk dersleri okutuluyor ama onlar kesinlikle yeterli değildir. Herhangi bir okulda bir din ve ahlâk dersi öğretmeni “Tesettür Kur’ân, Sünnet, icma ile farzdır. Müslüman kadın ve kızlar bu emre uymalıdır” diyebilir mi? Diyemez. Demeye kalkışırsa işinden, mesleğinden olur.

İslâm dini doğru inanç ve bilgileri, iyi amelleri ve ahlâkı, güzellikleri insanlara emir ve tavsiye etmektedir. Halk yığınlarına devamlı olarak doğru bilgiler ve inançlar, iyi ameller, güzellikler propaganda edilmeli, anlatılmalıdır.

Bugünkü şartlarda bu iş, başka dinlerin ve ideolojilerin yaptığı gibi propaganda broşürleri ile yapılabilir.

İslâm’ın inanç hükümleri, temizlik ve ibadetlerle ilgili hükümleri, İslâm ahlâkının emir, yasak ve tavsiyeleri islâmî hayat tarzı, İslâm dininin insanlığa verdiği müjdeler, yaptığı uyarılar, Müslümanlar kurtulmak ve yücelmek için neler yapmalıdır, Kur’ân’daki mesajlar, Peygamberin örnek ve model şahsiyeti, geçmiş asırlarda yaşamış din ulularının menkıbeleri…. ve bunlara benzer konularda çok ehliyetli, çok vasıflı heyetler tarafından kısa, veciz, özlü, tesirli broşürler hazırlanmalı, bunlar milyonlarca basılıp halka dağıtılmalıdır.

Toplumumuzu vahim hastalıklar, kötülükler sarmıştır. Dinsizlik, ahlâksızlık, israf, azgınlık, gurur, kibir, paraya din-iman gibi tapınma, sayısız sapıklık, fitne fesat, nifak şikak almış yürümüştür.

Din esas itibarıyla nasihat (öğüt) olduğuna göre, bu konularda insanlarımızın uyarılması gerekmektedir.

“Efendim, insanlar bir kere azmış, biz ne yapsak kabul etmezler…” bahanesi ile kendimizi kurtaramayız. Elbette bütün insanları günahtan, sapıklıktan, azgınlıktan, ahlâksızlıktan kurtarmak mümkün değildir. Bizim vazifemiz dinimizin hükümlerini, müjdelerini, uyarılarını, gösterdiği yolu tebliğ etmek, insanları iyiliğe çağırmaktır.

Türkiye’deki islâmî hareket birtakım münafıklar, bozuk islâmcılar tarafından dejenere edilmiş bulunuyor. Bütün islâmcıları kasd ederek söylemiyorum ama bir kısım islâmcılar islâmî hareketi bir rant hareketi, ikbal ve zengin olma yolu haline getirmişlerdir. Yüce ve kutsal dinimizin böyle süflî ve kirli emellere âlet edilmesinden büyük felâket olamaz.

Bu memlekette her yıl islâmî hizmetler ve faaliyetler için milyarlarca dolar toplanıyor. Toplanan hizmet paralarının yeterli kısmı ile yukarıda anlattığım broşürler hazırlanıp yayınlanmalıdır.

Benim kütüphanemde, Hıristiyan misyonerlerinin hazırlayıp bastırıp halka ve gençliğe bedava dağıttığı yüz kadar kitapçık bulunuyor. Müslümanlara soruyorum: Yüce İslâm dinini anlatmak için mükemmel bir şekilde hazırlanıp bastırılmış olup da halka ve gençliğe bedava dağıtılan kaç adet broşür vardır?

Maalesef yoktur. Çünkü Müslümanların başını çekenler böyle bir hizmeti yapmamaktadır.

Birtakım dinsiz ve densizler İslâm’a, Kur’ân’a, Peygambere, Şeriata saldırıyor. Onların saldırılarını ilim ve hikmet ile püskürtmek, sapık fikir ve iddialarını çürütmek; bakkala, manava, seyyar satıcıya, ev hanımı Müslümanlara düşmez. Bu vazife din hocası, Müslüman önderi, hazret pozundaki ve rolündeki büyüklere düşer. Dinsizler bilhassa İslâm’ın kadınlar hakkındaki hükümlerine saldırmaktadır. Bu saldırıların çok seviyeli ve vasıflı şekilde red ve cerh edilmeleri gerekmez mi?

Vaktiyle, müftü iken irtidat eden (dinden dönen) bir adam Yüce dinimize en ağır şekilde saldırıp hakaret ediyordu. Bu adama, anonim şekilde, ismini vermeksizin cevap verilmesi gerekmez miydi?

Birtakım reformcular ve yenilikçiler dinimizi bozmak için harıl harıl çalışıyor. Bunların fesatları nasıl önlenecektir? Namaz beş vakit değil, üç vakittir diyen reformcu ilâhiyatçıyı susturacak bilgileri ihtiva eden (içeren) bir broşür hazırlanmış mıdır?

Evet yüzlerce, binlerce dinî kitap bastırılıyor ama bunların tirajları genelde bin adettir, yüksek fiyata satılmaktadır. Faydalı, önemli bir konudaki bir kitap bin adet satılsa, satılan nüshaların hepsi okunsa ve anlaşılsa, bu rakam yetmiş milyonluk Türkiye için yeterli midir?

İslâm’ın en büyük ameli beş vakit namaz kılmaktır. Bugünün Müslümanları namaz konusunda ihmal ve tehâvün (hafife almak) içindedir. Müslüman halkın büyük kısmı günlük namaz kılmamakta, kılanların çoğu da dosdoğru kılmamaktadır. Halk yığınlarını beş vakit namaza ve cemaate çağıran çok güzel, çok tesirli, çok faydalı kitapçıkların milyonlarca basılıp dağıtılması bizim için önemli ve temel bir vazife değil midir?

İslâmî kesimin varlıklı, zengin kesimi içinde israf, saçıp savurma, çeşitli azgınlıklar, lüks merakı, çeşit çeşit bid’atler yaygınlaşmıştır. Akıl ve hikmet sahibi bir Müslümanın, lüks ve pahalı bir otomobilin kendisine hiçbir(evet hiçbir) fazilet sağlamayacağını bilmesi gerektiği halde bizim bazı dindarlarımız elli bin dolarlık lüks otomobiller, hattâ bazısı yüz bin dolarlık lüks cipler almakta, bunlara binip caka satmaktadır. Bu adamlar nasıl uyarılacaktır?

Bazen bir damla kan bir yaralıyı kurtarırmış. Bunun gibi bazen küçük, fakat tesirli bir din risalesi bir insanın ebedî mutluluğunu, mânevî hayatını kurtarabilir. Halkımız, gençliğimiz için niçin böyle broşürler hazırlatmıyoruz?

Broşür deyince, ilmî olmayan, Türkçesi ve kalemi yetersiz olan, günümüz şartlarına göre tebliğ ve davet usulünü bilmeyen birtakım kof adamlar boşuna heveslenmesinler. Yukarıda kaç defa faydalı, tesirli, değerli, vasıflı broşürler tâbirini kullandım… Bugün eski İslâm büyüklerinin nasihatlarını bile çağımızın icaplarına uygun bir üslupla halka sunmak gerekir.

Din, iman elden gidiyor, milyonlarca vatandaşımızın ve kardeşimizin ebedî hayatları tehlikeye girmiş ve biz onlar için birşeyler yapmıyoruz.

Maddî zelzele olunca hemen harekete geçiyor, felâketzedelerin yardımına koşuyoruz da mânevî zelzelelerin enkazları altında çırpınan insanlarımızın, gençliğin yardımına koşmak için niçin bir şeyler yapmıyoruz? Müslümanlara önderlik edenler, siz yarın Ruz-i Ceza’da, Mahkeme-i Kübra’da nasıl hesap vereceksiniz? 20 Eylül 2003