* Dini âlet ederek, kullanarak kendi hesabına para toplamak, maddî menfaat temin etmek, zenginleşmek, şahsî nüfuz ve prestij elde etmek büyük alçaklıktır, şakiliktir, haydutluktur.

* Tasavvufta en büyük keramet istikamettir (doğruluk ve dürüstlüktür). Uçmayan şeyhleri, muhterem zevatı uçuranlar gerçek mutasavvıf değildir.

* Sâlih olmayan birtakım bozuk adamların kendilerinden menkul sözde sâlih rüyaları Ümmeti bağlamaz.

* Kişi sâlih de olsa, rüyalar dinimizin kaynağı değildir, göreni bağlayabilir, bizi bağlamaz.

* Şeriata kesinlikle aykırı her şey bâtıldır ve hederdir.

* İslâm’ın israf kriterine giren her lüks haramdır. Harama helâl diyen kâfir olur.

* Lükse, israfa, debdebeye, şaşaaya, ihtişama, gösterişe kapılmış kimseler Ümmete örnek olamazlar.

* Fâsıklarda, fâcirlerde, günahkârlarda, âsilerde görülen olağanüstü haller kerâmet değildir, istihractır.

* Şer’an isbat edilmiş zinanın afvi yoktur. Cezası, başlarından nikâh geçmemiş kimseler için seksen sopadır, başından nikâh geçmiş kimseler için recmen (taşlanarak) idamdır.

* Zina suç ve günah değildir diyen kimse dinden çıkar, mürted olur.

* Kendi kerâmetlerinin reklâmını yapanlar, kerâmet satanlar, keramet ticareti yapanlar Rahman’ın velisi değildir.

* Âdem oğullarının seyyidi, insanların en üstünü olan Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz bir kere mi’raca çıktı. Gökten hiç inmeyenlere, devamlı uçuş halinde bulunanlara inanılmaz ve güvenilmez.

* Muttaqi ulema ve Resulullah efendimize kadar uzanan kopuksuz icazetlere sahip gerçek şeyhler; İmana, İslâm’a, Kur’an’a, Sünnete, Şeriata, Tarikata muhlisenlillah parasız hizmet eder; Yaratanın rızası için yaptıkları hizmetlerin ücretini yaratıklardan istemezler, beklemezler, almazlar.

* Kur’an’a, Sünnete, Şeriata aykırı tarikat ve tasavvuf olmaz.

* Zaruriyat-ı diniyeye aykırı inançlar küfürdür.

* Ehl-i Sünnet ve Cemaat Müslümanlığına aykırı yenilikler bid’attir. Her bid’at sapıklıktır.

* Kur’an’a, Sünnete, Şeriata, fıkha aykırı olarak zekât toplayanlar zekât hırsızıdır.

* Kur’an’ın yap dediklerini yapmayan, yapma dediklerini yapan, fâsık-ı mütecâhir olan; büyük günahları açıkta, açıkça, küstahça işleyen kimseler hâfız olsalar bile hamele-i Kur’an değildir.

* Beş vakit namaz, İmandan sonra İslâm’ın ikinci temel şartıdır. Namazı hafife almak küfürdür.

* Şeriatsız, fıkıhsız, içi boşaltılmış bir İslâm türetmek için gizlice ve açıkça çalışanlar münafıktır.

* lizm bir küfür ideolojisidir. Bu ideoloji hesabına çalışan ilahiyatçılar sapıktır.

* Günahlarına tevbe edip ağlayan bir günahkâr; günahkâr olduğu halde kendisini günahsız sanan bir gafilden üstündür.

* Ehl-i bid’attan, ehl-i dalâletten, bozuk fırkalardan veli çıkmaz.

* Beş vakit namazı yitiren ve şehvetlerine uyan Müslüman fertler ve toplumlar (tevbe edip namaza başlayıncaya ve azgınlıklardan vazgeçinceye kadar) iflah olmaz, necat bulmaz.

* Şeriatın tesettür ve hicab emirlerine uymayan, şeytanî tesettüre bürünen Müslüman kadınlar sâliha değildir.

* Kadınların namazları evlerinde kılmaları, camide kılmalarından efdaldir (yeğdir).

* Din, İman, Şeriat elden giderken, halk ilmihalini bilmezken; cami kaloriferleri, cami klimaları, minare hoparlörleri, cami helâları için para harcamak İslâmî hizmet değildir.

* Mutezile fırkası bozuk, sapık, bid’atçi bir fırkadır. 18.11.2016