Dünya kötüye Gidiyor
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 14 Şubat 2019
Cumartesi
Dünya iyiye mi gidiyor, yoksa kötüye mi? Bence her geçen gün daha kötüye gidiyor. Kötülüklerin bazısını sayayım:
1. Amerika’nın desteğini alan İsrail Ortadoğu’da âdil, kalıcı, gerçek bir barışın kurulmasını engelliyor. Birleşmiş MilletlerTeşkilatı âciz durumdadır. Cenin’e, İsrail zulümlerini tesbit etmek için bir heyet gönderecek gücü olmadığı anlaşıldı.
2. Pakistan, Amerika’nın bir uydusu haline gelmiştir. Şâibeli bir seçimle diktatör Müşerref beş yıl daha iktidarda kalma imkanına kavuşmuştur.
3. Filipinler’de haklarını arayan Müslümanlara karşı Amerika o ülkeye beş bin asker göndermiştir; çarpışmalar sürmekte, Müslümanlar öldürülmektedir.
4. Amerika’ya kafa tutan Irak’a saldırmak için hazırlıklar sürüyor. Saddam rejimi devrilecek, yerine Amerika’ya bağlı ve itaatkâr fantoş bir rejim getirilecektir.
5. Afganistan işgal altındadır. Vaktiyle işgalci Ruslara yapıldığı gibi orada Amerikalılara ve müttefiklerine karşı da millî bir direniş hareketi başlayacaktır.
6. Somali, Sudan, Yemen topun ağzındadır.
7. Fransa’da yabancılara ve Müslümanlara karşı aşırı milliyetçi hareket çok kuvvetlenmiştir. Yakın bir gelecekte pekâlâ iktidar olabilir.
8. Dünya, globalleşme sonunda elli kadar dev şirketin sömürgesi haline gelmiştir; ileride, Stalin devrine rahmet okutacak zulümler yapılacak, temel insan hakları ayaklar altına alınacaktır.
9. İsrail’in Filistinlilere yaptığı son zulümler karşısında, dindaşlarının ve soydaşlarının yardımına koşmaları gereken Arap âlemi pasif kalmış ve büyük bir acz sergilemiştir.Peki bunca Arap devletinin yekûn olarak yüz milyarlarca dolarlık silahları, uçakları, topları, tüfekleri ne güne duruyor?
10. Zengin ülkeler ile fakir ülkeler arasındaki uçurum her geçen gün daha fazla derinleşiyor ve büyüyor. Zengin ülkeler dünyanın insanlığın zenginliklerini yağmalıyor, yer küresini yaşanmaz hale getiriyor.
11. IMF yüz kollu bir ahtapot gibi ülkeleri pençesine almıştır. Fakir ve tecrübesiz ülkeler hiyanet, kokuşma ve ehliyetsizlik sonunda IMF’nin borç tuzağına düşmüşler; bağımsızlıklarını yitirmişlerdir.
12. Politika, iktisat, askerî güç ve kültür bakımından dünyanın en kuvvetli devleti olan Amerika kendi sınırları içinde, kendi vatandaşlarına temel insan haklarını tanıyor, onlara adalet sağlıyor ama insanlığın geri kalan kısmının bu nimetlerden faydalanmasını istemiyor.
13. Demokrasi, hukuk, insan hakları, eşitlik, kardeşlik, bilgelik gibi kavramlar göstermeliktir. Dünyayı gizli ve esrarlı Bilderberg meclisi idare etmektedir.
14. Şeytan, insanlığı hakimiyeti altına almıştır. Para en büyük değer ve put haline gelmiştir. Trilyonlarca dolarlık kara para insanlığı kasıp kavurmaktadır; kara para babaları dehşet saçmaktadır.
15. Şeytanın ve Tağut’un emrindeki şer güçleri için en büyük tehlike ve tehdit İslâm’dır, dindar Müslümanlardır.
16. Şer güçleri Allah’a ve dinlere savaş açmıştır. Zâhiren dine saygılı gibi görünseler de, dini ve inancı yıkmak için sinsice var güçleriyle çalışıyorlar.
17. Şer güçleri dünyayı Sodom ve Gomore haline getirmek; Pompei’leştirmek için planlı şekilde gayret gösteriyor. Her Pompei’nin bir Vezüv’ü olduğu gerçeğini hatırdan çıkarmışlardır.
18. İnsanlık topyekûn bir intihara doğru sürüklenmektedir.
19. Medenî ve ileri geçinen ülkelerde evrensel ve ilahî ahlâk kuralları hiçe sayılmakta, erkeklerin erkeklerle, kadınların kadınlarla evlenmesine imkan tanınmaktadır.
20. Medya, yığınların afyonu olmuştur.
21. İçki, kumar, fuhuş, seks turizmi, çocukların seks aleti olarak kullanılması gibi helak edici çirkin işler teşvik görmüş, yaygın hale gelmiştir.
22. Günahlar, isyanlar, nifak ve şikak, fitne ve fesat, zulüm ve teaddi, haksız savaşlar, kan dökücülük almış yürümüştür. Bunların devletlerin yıkılmasına, ülkelerin batmasına, halkların perişan olmasına, dünyanın harabiyetine sebep olacağı gerçeği unutulmuştur.
23. Hürleştirme, açılma saçılma, eşitleştirilme perdesi ardında kadın hakları ve haysiyetleri ayaklar altına alınmış, kadınlar seks ve zevk aleti haline düşürülmüştür.
24. Şeytan ve yardakçıları insanları azdırmak için âhiret, hesap kitap, cennet cehennem, mükafat ceza inançlarını yıkmak için açık olarak çalışmaktadır.
25. Bilgelik, şefkat, merhamet, ahlâk, fazilet, adalet, iman gibi yüce kavramlar planlı olarak darbelenmekte, erozyona uğratılmaktadır.
26. Sapık ideolojiler ve teoriler ile ateizme zemin hazırlanmakta, ilmen çürüklüğü çoktan isbat edilmiş olan Darwin nazariyesi ilmî bir gerçekmiş gibi okullarda okutularak genç nesillerin ateist ve inançsız yetişmesine zemin hazırlanmaktadır.
27. Şer güçleri; inançlıları antisemit, aşırı dinci, aşırı ırkçı, faşist, demokrasi düşmanı gibi damgalarla damgalayarak karalamaktadır.
28. Allah’a, dine, Kitaba, Şeriata, âhirete inanmak gericilik olarak görülmekte ve gösterilmektedir.
29. Şer güçleri işlerine gelince demokrasi havarisi kesilmekte, işlerine gelmeyince de, 1992’de Cezayir’de yaptıkları gibi Müslümanların demokratik yollardan iktidar olmasını anti-demokratik şekilde engellemektedir.
30. Şer güçler dine savaş açmışlar, lakin onun yerine koyacak hiçbir değer bulamamışlar ve getirememişlerdir.
31. Kutsal metinlerde, toplumların helakine yol açan kötülükler zikredilmektedir. Şimdi bu kötülükler bir veya birkaç toplumda değil, topyekûn yer küresi üzerinde ve bütün insanlığı kaplamış olduğu halde bütün dehşetiyle ortaya çıkmış bulunmaktadır. Bunun sonu tufandır, ilahî gazab ve azabtır.
32. Sapıklar Allah’a ve evrensel değerlere karşı savaş açmışlar, inananlar ise onları engellemek için gereği gibi çalışmaz olmuştur. 05 Mayıs 2002