Ey bilenler!.. Bilmeyenleri uyarmazsanız, aydınlatmazsanız, bilgilendirmezseniz; hem onlar, hem de siz helâk olursunuz.

Ey âlimler!.. İlmi olmayanlara zarurî ilimleri öğretmek, sizin tercihinize ve keyfinize kalmış bir şey değildir, vazifenizdir. Öğretmezseniz sorumlu olursunuz, helak olursunuz.

İslam dini faydalı ve hayırlı nasihat=öğüt üzerine kurulmuştur. Alimler, fakihler, şeyhler, ziyalılar; halka ve gençliğe doğru ve güzel olan inançları, salih amelleri ve yüksek ahlakı öğütlemezlerse İslam toplumu bozulur çöker.

Ey öğüt vermesi gerekenler, siz susarsanız, siz vazifenizi yapmazsanız, ileride enkazın altında cahillerle birlikte kalırsınız.

Ey bilenler!.. Niçin halkı sahih itikada çağırmıyorsunuz?

Niçin halkı beş vakit namaza çağırmıyorsunuz?

Niçin hür ve mukim erkekleri ehliyetli ve icazetli imamların ardında cemaat olmaya çağırmıyorsunuz?

Niçin bütün Müslümanların tek bir Ümmet olması için var gücünüzle gece gündüz çalışmıyorsunuz?

Niçin ehliyetli ve liyakatli bir Emîrü’l-Mü’minîn seçilmesi ve herkesin ona biat ve itaat etmesi için çırpınmıyorsunuz?

Niçin Müslümanların çocuklarının tâğutî okullarda okumasına tahammül ediyor ve tesâmüh=hoşgörü gösteriyorsunuz? Niçin İslam Mektepleri açılmasına öncülük etmiyorsunuz?

Niçin zina ve ribayı güçlü şekilde protesto etmiyorsunuz?

Niçin lüks, israf, beyinsizlik ve azgınlıkları durdurmaya, azaltmaya uğraşmıyorsunuz?

Sizler “Hesap Günü en ağır azaba, bildikleriyle amel etmeyen alimler çarpılacaklardır” mealindeki hadîsi şerif duymadınız mı?

Uyarmadığınız, aydınlatmadığınız, bilgilendirmediğiniz, kurtulmaları için çalışmadığınız cahillerin ve gafillerin vebali sizin üzerinize olacaktır.

Onların, o gün feryat edip sizden şikayetçi olmalarından korkmuyor musunuz?

-Bunlar biliyordu ama bizi uyarmadılar, bizi küfür dalâlet cahillik sellerinden kurtarmaya çalışmadılar…

-Bunların ellerinde imkan vardı ama bizi yangınlardan halâs etmeye çalışmadılar…

Ey halkı ve gençliği uyarmayan, aydınlatmayan, bilgilendirmeyen, onlara öğüt vermeyen, onları kurtarmaya çalışmayanlar!

Bu yazıyı kaleme aldığım için bu fakire kızar mısınız, darılır mısınız?

Hatâ ve edepsizlik ettiysem bağışlayın beni… Bağışlamak büyüklerin şanındandır.

(İkinci yazı) Toplumsal Barış ve Mutabakat Dinamitlendi

BİR ülke, bir halk, bir devlet için en büyük felaket, millî-toplumsal barış ve mutabakatın yitirilmesi ve ülkede birbirine düşman kamplar oluşmasıdır.

Dış düşmanlarımız ve içteki işbirlikçileri uzun yıllardan beri ülkemizde:

1. Türk Kürt zıtlaşması ve çatışması çıkartmak için şeytanî planlar yapıp uygulamaya koydular. Bu işin stratejisini Kripto Ermeniler hazırladı.

2. Yine Sünnî Alevî zıtlaşması çıkartmaya uğraştılar. Kökeni Alevî olmayanlar Alisiz Alevilik diye kitaplar yazdı.

3. Müslüman Laik kutuplaşmasını teşvik ve tahrik ettiler.

Türklerin ve Kürtlerin menfaati birbirleriyle kardeşçe yaşamak, uzlaşmak idi ama bunu baltaladılar.

Sünnîlerin ve Alevîlerin çıkarı da iyi münasebetler ve uzlaşma idi, bunu da dinamitlediler.

Bir kısım ajanlar ve provokatörler İslamı ve Müslümanları düşman olarak gördü, bütün köprüleri attı.

İç barışın yıkılmasını, iç savaş çıkmasını kimler istiyordu?

(A) Siyonistler istiyordu. Eretz İsrael meselesi… Türkiyeyi gizli bir Yahudi Cumhuriyeti olarak görüyorlardı, güneydoğudaki topraklarımızda gözleri vardı.

(B) Emperyalist Ermeniler istiyordu. Onların, Türkiyeden, bugünkü Ermenistanın dört-beş misli toprak talebi vardır.

(C) Türkiyeyi yeniden bir Hıristiyan ülkesi haline getirmek isteyen Haçlılar ve Evangelistler istiyordu.

Daha başka isteyenler var ama onları yazmıyorum.

Okullarda gerçek tarih okutulmadığı için halk yığınları yakın tarihimizde dönen dolapları bilmiyor.

1923’te kurulan İslam Cumhuriyeti 1924’ten itibaren nasıl bir Selanik Cumhuriyetine dönüşmeye başlamıştır?

Nasıl bir egemen azınlık faşizmi rejimi kurulmuştur?

Çoğunluğu oluşturan Sünnî Müslümanlar nasıl ezilmiş ve sindirilmiştir?

Asıl adı Moiz Kohen olan Yahudi, Tekin Alp takma adıyla nasıl Türkçülük yapmış ve kitaplarından birine Kahr Olsun Şeriat başlıklı bölümü koymuştur?

Kemalist Vesayet rejiminin mahiyeti ve kurucuları kimlerdir?

Hahambaşı Haim Nahum doktrini ne demektir?

Şu meşhur Paşanın etnik kökeni nedir?

Lozanın gizli protokollerinden bahs ediliyor. Bunlar nelerdir?

Doksan yıldan beri Sünnî Müslümanlar ezildi, cehaletle terbiye edildi. Gerçekler öğrenilemesin diye alfabe ve ebedî lisan değiştirildi.

Türkiye yoğun bir yalan dolan dumanı altında kaldı.

Yazılı kültür erozyona uğratıldı.

Medenîlik gitti, bedevîlik geldi.

Düşmanlarımız, tek bir Ümmet olması gereken Sünnî Müslümanları bin parçaya ayırdı, İslam Protestanlığı ucubesi ortaya çıktı.

Dinde reform, dinde değişim, dinde yenilik safsatalarıyla İslamın temellerini dinamitlediler.

Sünnîlerin arasına köpek sürüsü gibi casus, ajan, provokatör, istihbaratçı sızdırdılar.

İslam tarihinde şimdiye kadar görülmemiş, üç hak ibrahimî din bid’atini çıkardılar.

Yine on dört asırdan beri görülmemiş, Peygamberimizin (Salat ve selam olsun ona) hadîslerini Avrupa Birliği norm ve standartlarına göre ayıklama cinnet ve cinayetini irtikab ettiler.

Ehl-i Sünnet İslamlığını yıkmak, Sünnî Müslümanları bölmek parçalamak için şeytanî planlar uyguladılar.

Bir yandan da Müslümanları dünyevîleştirmek, sekülerleştirmek için her habaseti yaptılar.

Ümmet şuurunu yıktılar; bin türlü hizip, fırka, cemaat holiganlığını, militanlığını, fanatizmini körüklediler.

Şu son Gezi kalkışması, nasıl korkunç bir uçurumun kenarına gelmiş olduğumuzu gösterdi.

Halk uyandı mı dersiniz? Elbette uyananlar olmuştur ama hâlâ uyuyanlar çoğunluktadır sanıyorum.

Düşmanlarımız ülkemizde bir mezhep çatışması çıkartmak istiyor. Bu, çok büyük bir felaket olur.

Türkiyede bir iç savaş patlak versin ki, Ermeniler, Siyonistler, Megali İdeacılar, Eretz İsrailciler emellerine nail olsunlar.

Bütün bu fitne fesat içinde Sabataycıların, diğer Kripto Yahudilerin, Pakradunilerin, Kırımçakların, Tat’ların, Kürt Yahudilerinin, Kripto Hıristiyanların, çeşit çeşit iki kimliklilerin, Moiz Kohen Tekin Alp’lerin, Abdullah ibn Sebe’lerin, modern Lawrence’ların ne kadar tuzu biberi vardır acaba?

Böyle yazılar yazdıkça birileri benden isim listesi istiyor. Bu listeyi vermek benim işim ve vazifem değildir. Müslümanlardan İslamî hizmet ve faaliyetler yapmak için her yıl yekun olarak milyarlarca dolar toplayanlar himmet ve masraf etsinler de halkı uyarsınlar. 27.07.2013