Ekmeğimizdeki Zehirler
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 12 Aralık 2018
Halkımızın temel besin maddesi ekmektir… Bugün bütün ülkeyi sarmış olan beyaz daha beyaz bembeyaz en beyaz sağlıksız ekmeklerde, hepsi bir araya gelince insan vücuduna büyük zarar veren en az
kullanılmaktadır. Üstelik beyaz ekmekler kepeksiz olduğu için,
Beyaz ekmek tüketimi, sinsi bir soykırım halini almıştır…
Tedbir alınmalı, halk uyarılmalı, kimyasal beyaz ekmek üretimi ve tüketimine son verilmelidir…
Ayrıntılar: Yıllardan beri bu konu üzerinde durmaktayım. Önceleri ekmeklere dört çeşit kimyevî madde karıştırıldığını sanıyordum. Helal gıda sertifikası işiyle meşgul olan,
beyaz ekmeklere
öğrendim. Bunların bazısını yazıyorum:
Yüksek dozlarda zehirleyicidir. Safra, böbrek taşı, hemoroit, müzmin kabızlık, fistül kanaması gibi hastalıklara sebep olabilir.
*
mono ve di-gliseridler ve modifiye edilmiş fırkaları. Bitkisel ve hayvansal olabilir. Domuzdan ve helal şekilde kesilmeyen hayvanlardan elde edileni Müslümanlar için haramdır.
E 282 kalsiyum propiyonat,
Koruyucu olarak kullanılır. Migren ağrılarına sebep olabilir. Ekmeklerde yaygın olarak kullanılmaktadır.
Cilt kaşıntılarına sebep olabilir.
Kıvam artırıcı, tatlandırıcı, nem tutucu… Bebek ve küçük çocuk gıdalarında kullanılması yasaktır. Fazla miktarlarda alınırsa baş ağrısı, susuzluk, bulantı ve kan şekerinin yükselmesine sebep olur.
Una karıştırılır. İnsan saçından, başta domuz olmak üzere hayvan kılından, tavuk tüyünden elde edilir.
: Un işleme ajanıdır. Büyük miktarda bulantı, kusma, diyare=ishal ve sancıya sebep olur.
Un işleme ajanıdır. Unu beyazlatmak için kullanılır.
Yukarıda sayılan kimyevî maddeler piyasada firmaların taktıkları ticarî isimlerle satılır. Ekmeklere çeşitli boyalar konuluğu da maalesef gerçektir. Türkiye halkına mutlaka doğal kepekli ekmek yedirilmelidir.
Ekmeklerin içine kesinlikle hiçbir kimyevî madde karıştırılmamalıdır. İlgili bakanlık ve belediyelerin bu konuda harekete geçmesi gerekir.
Bir tek kimyevî maddenin tek başına çok büyük bir zararı olmayabilir. Lâkin on çeşit kimyevî madde bir ekmekte bir araya gelince zehirleyebilir, hasta edebilir. Ekmeklerdeki kimyevî yapay maddeler kansere bile yol açabilir.
Domuzdan, helal şekilde kesilmemiş hayvanlardan elde edilen kimyevî maddelerin Müslümanlar tarafından tüketilmesi haramdır.
‘Uncular, fırıncılar rahatsız edilirse, ilerideki seçimlerde partimize oy vermeyebilirler…’ Böyle bir endişe ile halkın sağlığını korumamak, gerekli denetimleri yapmamak halka hıyanet olmaz mı?
Belediyelerin elinden denetim yetkileri alındı. Şimdi bu işlere sadece Bakanlık bakıyor…
Bugün yürürlükte olan kanunlar ve tüzükler Belediyelere gıda maddeleri ve meşrubat konusunda tam salahiyet ve vazife vermektedir.
Gereken şekilde denetim yapılmıyor…
Yüzde yüz sahte boyalı ve aromalı bal üretenler ne oldu?.. İsim değiştirerek işe devam ediyorlar…
Piyasada
var…Kilosu 10 liraya satılan yüzde yüz (!) dana sucukları… Aşırı hormonlu meyve ve sebzeler… İçlerinden çeşit çeşit boya, aroma, kimya bulunan meşrubat…
Bir kısım çaylarda ve kahvelerde bile sağlığa zararlı maddeler varmış…
Başta kimyalı ekmekler olmak üzere boyalı, aromalı, koruyucu maddeli, kimyevî maddeli, hormonlu gıda maddeleri ve meşrubat halkımızı zehirlemektedir. Sinsi bir soykırım vardır.
Hükümet ve belediyeler halkı korumak üzere harekete geçmelidir… Gece gündüz genel ve etkili denetim yapılmalıdır… Suç işleyenlere çok ağır cezalar verilmelidir…
Uzun vadeli intihar etmek istemiyorsanız, başta beyaz ekmek olmak üzere bütün kimyalı, boyalı gıda ve meşrubattan uzak durunuz.
mutlaka gerçek kepekli ekmek tüketmelerini tavsiye ediyorum. İstanbul’da yaşayanlar
Bütçeleri müsait ise doğal ekolojik ekmeğini alsınlar. Hükümet ve belediyeler, ekmeklere boya karıştırılmasını mutlaka önlemelidir… Ekmekler düzelirse, halk sağlıklı ve doğal ekmek tüketirse hastalıkların en az yarısın ortadan kalkacaktır… Bu da sağlık sektörünün ve büyük ilaç sanayiinin işine gelmez… Kısır bir döngü içindeyiz… Halka hizmet eden herkese selam ve hürmetler…
Halka sorsalar, çoğunluğun istediği yerlerde kadınlara ve kızlara mahsus otobüsler olsa, böyle bir ayırım iyi, doğru olmaz mı?
Böyle bir şeye birileri itiraz edecek, yaygara kopartacaktır. Bu dediğimde ne kötülük vardır? Böyle bir ayırım kadın ve kızların lehinde değil midir? Rahat seyahat edeceklerdir. Herkes elbette kötü ve terbiyesiz değil ama birtakım edepsizler toplu taşıma vasıtalarında zaman zaman kadınları kızları rahatsız ediyor, hattâ kimisi çok ileriye gidiyor.
Toplu taşıma vasıtalarında bazı kendini bilmezler herkesin arasında öpüşüyor, birbirine sarılıyor, mıncıklaşıyor. Otobüsler, tramvaylar seks yerleri değildir. Bu konuda da âqil insanlar çareler ve çözümler bulup bunların hayata geçirilmesini sağlamalıdır.
Geçenlerde
çirkin bir hadise oldu. Kendini bilmez bir çift yüzlerce yolcu arasında tam bir saat boyunca öpüştü sevişti. Herkesi rahatsız ettiler ama güvenlik sorumlusu müdahale etmedi, hatta
gibi uygunsuz bir laf etti.
Ben neler konuşuyorum… Kadınların rahimlerindeki mâsum ve korumasız çocukların
ile bu gibi konuları tartışmak ve vicdana uygun neticelere ulaşmak mümkün müdür? 20 Haziran 2012