Eminönü İlçesi Vilâyet Yapılmalıdır
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 30 Aralık 2018
Perşembe
Bu haberi okuduğum zaman gözlerime inanamadım. Eminönü İstanbul’un değil, Türkiye’nin değil, dünyanın en önemli ilçesidir.
(Seraskerlik dairesi)
Çocukluğumda, gençliğimde Eminönü kazası (o zamanlar ilçe yerine kaza deniliyordu. Trafik kazası değil…) aile yuvasıydı, yerleşim merkeziydi. Nice profesörler, müdürler, zengin tâcirler, kültürlü ve münevver (aydın)
kişiler, yazarlar, kalbur üstü zevat ve aileler burada otururlardı.
Eminönü niçin ilçelikten çıkartılıyor?… Saadet Partisi’nin çok güçlü olmasından mı? Hayır hayır!.. Çok erdemli, çok ahlâklı ve faziletli AKP kurmayları böyle bir şey yapmazlar. Peki bu işin asıl sebebi nedir? Eminönü’nün ilçelikten çıkartılıp adeta bir mahalle haline getirilmesi,
Son derece temiz, erdemli, namuslu, haysiyetli AKP’den böyle bir şey beklenmez.
Bu konuyu
muhterem dostum Lütfi Kibiroğlu Beyefendi ile konuştum, epey fikir teatisinde bulunduk. Bana şifahen söylediklerini bilâhere yazılı metin olarak da verdi. Okuyucularımın ve kamuoyunun dikkatine bu metni aynen arzediyorum:
“
Eminönü mâlumunuz olduğu üzere
Sûr-i sultanîdir.
Eminönü yıllardır
. Şu anda Eminönü’nde oturan hiçbir zengin yoktur.
Fatih’te oturan büyük zengin sayısı iki elin parmaklarını geçmez.
Eminönü’nde mukim olan insanların
Eminönü’nde
Hem dünyanın en güzel yeri olduğu iddia edilecek, hem de insansızlaştırılacak ve metruklaştırılacak. 2004 yılında 55 bin olan Eminönü nüfusu bu gün 32 bine inmiştir. Eğer nüfus bahane edilerek yapılıyor ise Ankara ilçelerinden en az 5 tanesinin nüfusu bu rakamın çok altındadır. Anadolu’da ise 200’den fazla ilçenin nüfusu 20 binin altındadır. Kaldı ki Eminönü ve Fatih’in gündüz nüfusu 4 milyon olarak tahmin edilmektedir. Ankara’nın da nüfusu 4 milyondur. Ankara bir anakent ve 24 belediye ile idare edilirken, Eminönü ve Fatih bir ilçe belediyesi ile nasıl idare edilecektir?
Roma, Bizans ve Osmanlı medeniyetinin muhteşem eserleri burada toplanmıştır.
Eminönü ve Fatih’in birleştirilmesinin,
Şu anda Süleymaniye’de ve Eminönü’nün diğer yerlerinde bir çok gayrimenkul yabancılar tarafından satın alınmıştır.
Bütün korkumuz bu işin ekümenliğe atılmış bir adım olmasıdır.
Saygılarımla / Lütfi Kibiroğlu“
Bizans’ın varisi olduklarını iddia eden
En son, Lozan anlaşması gereğince İstanbul’da 120 bin Rum kalmıştı. Onlar da, 6-7 Eylül hadiselerinden, 1973 Kıbrıs harekâtından sonra göç etmişler veya ettirilmişlerdir.
Sadece bir rivayet olarak duydum, elimde belge yok, bundan yıllarca önce gizli bir protokol imzalanmış, buna göre ilk fırsatta, şartlar müsait olunca İstanbul’un suriçi, Beyoğlu, Galata bölgesine Rum nüfus getirilecekmiş. İstanbul’dan kaçan Rumlar… Türkiye gazetesi yazarlarından muhterem
beyin bu konuda hayli yazısı bulunmaktadır.
Eminönü ilçesine şimdiye kadar neler yapıldı? Neler yapılmadı ki!… Sayayım:
1. İlçe, şehirli nüfusundan arındırıldı, bunlar adeta, kaçırıldı.
2. Dünyanın bu en önemli şehri/ilçesi yangın yerine, viraneye, savaştan yeni çıkmış bir bölgeye çevrildi. İnanmazsanız sizi gezdirebilirim…
3. Eminönü’nde kültür, sanat boğuldu, öldürüldü. Bölge varoşlaştırıldı, medeniyetten arındırıldı.
Kimseyi itham ederek söylemiyorum,
Bundan bir iki yıl önce Eminönü ile ilgili bir toplantıda bu bölgeye en kısa zamanda 100 kalburüstü şahsın ve ailenin yerleşmesi teklif ve temennisinde bulunmuştum.
Eminönü’nde
(taşınmaz mal)
İlk fırsatta Ayasofya’yı tekrar kilise yapacaklar, Bizans’ı, siyasi bakımdan olmasa bile kültür olarak canlandıracaklardır.
Türkiye’nin elit Müslümanları böyle bir şeye izin verirler mi? Doğrudan doğruya izin vermezler ama onların bir kısmı dolaylı olarak Haçlıların ekmeğine yağ sürecek işler yapabilir. Anasını öldüren, başını kesip caddeye atan oğulların bulunduğu bir ülkede yaşadığımızı unutmayalım.
Faziletli, namuslu, vatansever, şerefli, haysiyetli, temiz kimseleri ve grupları tenzih ederek söylüyorum: Bugün ülkemizde dini imanı para olan dehşetli bir haşarat sürüsü bulunmaktadır. Bunların zâhirden Müslüman ve dindar görünmeleri kimseyi aldatmasın.
AKP’ye ve AKP’lilere de çamur atmak gibi bir niyetim yoktur. Bugünkü
Beyefendi yakın ve aziz dostumdur.
Lakin anlayamıyorum, Eminönü niçin ilçelikten çıkartılıyor? Birileri bana, tutarlı gerekçeler göstererek bunun açıklamasını yapabilir mi?
1950 ile 1960 yılları arasında affedilmez hatalar yapmıştı. Bunlardan biri de, muhalif milletvekili Osman Bölükbaşı’yı her seçimde Meclis’e gönderen Kırşehir vilayetini ilçe haline getirmekti. Zavallı Menderes bu ve buna benzer hatalarının cezasını feci şekilde ödedi…
Değerli ve faziletli AKP sorumlularına sesleniyorum:
Bu müstesna vatan parçası vilayet olsun ki, medenî bir şekilde (bugünkü gibi değil) şenlensin.
Vilayet olduğu takdirde ehliyetli ve liyakatli idareciler benim bu hayalimi gerçekleştirebilir.
Eminönü birtakım partizanca tasarrufların, rant hesaplarının, gizli anlaşmaların ve protokollerin kurbanı olmamalıdır.
Dünya çok büyük bir iktisadî ve malî krizin arefesindedir. Türkiye’miz de bundan elbette nasibini alacaktır. İktisat, ticaret, finans yapılarının çökme ihtimali büyüktür. Krizden etkilenecek ülkelerin başında ABD vardır. Biz de büyük sarsıntı geçirebiliriz.
Küçük esnaf, orta çapta sanayiciler, dar gelirli halk büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalacaktır. Yıllardan beri para konusunda büyük darlık yaşanmaktadır. Ticaret vadeli senetlerle, çeklerle yapılıyor. Kriz patlak verince bunlar ödenmeyecektir. Nakit para küçük bir azınlığın elindedir.
Lüks, israf, aşırı tüketim almış başını gidiyor.
İktisadî-malî krizle ilgisi yok ama, bu yaz başta İstanbul olmak üzere su sıkıntısı çekilebilir. Yine enerji ve bilhassa elektrik konusunda sıkıntılar kapıdadır. Gelecek kış doğalgaz kesilebilir. Bedavaya vermiyorlar, parası ödenmezse kesilir… İleride patlak verecek savaşlar yüzünden kesilebilir…
İstanbul’un nüfusunu çoğaltmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Şehir şu anda anormal şekilde büyümüştür. Daha da büyürse, çözümü çok zor buhranlar meydana çıkacaktır. Birtakım beyanlara inanmayınız. Beklenen büyük zelzele konusunda hiçbir ciddî faaliyet yoktur. Birileri deprem rantı yemek için şeytanî hesaplar yapıyor,
Acaba son küçük savaş Türkiye’ye kaça mal oldu? Bunca borçla, bunca faiz ödemesiyle, bunca masrafla nasıl ayakta duracağız? 07 Mart 2008