Pazar

 

Dünya üzerindeki Müslümanların durumu şu anda parlak değil. Bin çeşit tefrika, nifak, şikak, çekişme, tepişme içindeler. İslâm âlemi geri kalmış, siyasî ve iktisadî hürriyetlerini yitirmiş; sadece petrol gelirlerini bile onu müreffeh (refahlı) bir şekilde yaşatabilecekken, ondan da yararlanamıyor. Müslümanlar örs ile çekiç arasında kalmışlar. Bir yanda dış düşmanlar, öte yanda iç düşmanlar. Bu karanlık tablo içinde yine de ümit verici gelişmeler var. İşte, en ufak bir uyanışa, kalkınışa, doğruluşa meydan vermemek için İslâm’ın Müslümanların ezelî düşmanları Tevhid Ehli’ni büsbütün parçalamak, şaşırtmak, daha fazla bağımlı ve köle haline getirmek için şeytanî planlarını tatbike başlamışlardır. Ta ki, bir uyanış olmasın, ta ki, Müslümanlar bir daha bellerini doğrultamasın.

Birleşik Orta Doğu Projesi bu maksatla ortaya çıkartılmıştır. Dinlerarası Diyalog ve Hoşgörü safsatası bunun için hazırlanmıştır. İslâm dünyasını kasıp kavuran dinde reform, dinde yenilik, dinde değişiklik rüzgârlarını hep karanlık mihraklar üflemektedir.

İslâm dünyasını büsbütün köle ve bağımlı yapmak için geliştirilen planlar nerelerden kaynaklanıyor?

-Bu işin başında İsrail ve dünya Siyonizmi vardır.

-ABD’deki fanatik, agresif, militan Evangelist iktidar vardır.

-Papalık vardır.

-Uluslararası Farmasonluk vardır.

Hıristiyanlardan ve Yahudilerden İslâm’a ve Müslümanlara aşırı düşmanlık yapmayanlara bir şey dediğimiz yoktur. Bugün ABD halkının yarısından fazlası Bush rejimine karşıdır. Birkaç ay önce yazmıştım, Kapalıçarşı’da karşılaştığım bir Amerikalı Hanım şöyle demişti:

-Amerikalıyım demeye utanıyorum da Kanadalıyım diyorum…Bugünkü rejimin çirkin işleri yüzünden…

Yahudilerin içinde Naturei Karta ismini taşıyan bir cemaat var. Onlar Siyonizme ve İsrail devletine karşıdır. Filistin Filistinlilerindir diyorlar, Yahudi devletinin yıkılmasını istiyorlar. Niçin? Çünkü kendi dinlerine göre dindar Yahudilerdir. Siyonizmin ve İsrail’in kuruluşunun Tevrat’a aykırı olduğunu biliyorlar. Yazık ki, bunlar küçük bir azınlıktır.

İslâm dünyasını bölmek, parçalamak, daha da köleleştirmek isteyen düşmanlar, bu işi doğrudan doğruya yapamayacakları için, birtakım sözde Müslümanları kullanıyorlar.

Kelimeye dikkat buyurunuz:

Kullanıyorlar…

Bu iş için çok büyük paralar harcıyorlar, yekûn olarak milyarlarca dolar dağıtıyorlar.

Tarihin her devrinde birtakım yarı mühtediler, bozuk Müslümanlar para karşılığında doğrudan doğruya veya dolaylı olarak ihanet etmişlerdir. Size Buharî’de bulunan bir hadîsten bahs etmek istiyorum: Resûl-i Kibriya Efendimiz (Salât ve selâm olsun O’na) “Otuz kadar Deccal ve kezzab çıkmadıkça Kıyamet kopmaz…” buyuruyorlar. Kezzab çok yalancı demektir. Hadîsin devamında “Bunlar, ya Tanrı olduklarını, yahut Peygamber olduklarını iddia ederler…” ibaresi yer almaktadır. Zamanımızda böyle Deccaller ve Kezzablar var mıdır? Vardır, vardır, vardır… Her aklı başında Müslüman bir an bile hatırından çıkartmasın ki, şu anda dinimizi bozmak için bir sürü fesat komitası gece gündüz var güçleriyle çalışmaktadır.

Zengin Türkçe’de

“tağşiş-i ezhan”

terimi vardır. Zihinlerin karıştırılması demektir. Ülkemizde iyi bir din tahsili görmemiş milyonlarca Müslüman bazı temel konularda aldatılmak isteniyor. Bu konulardan biri Sünnet meselesidir. İlhamlarını Rahmanî kaynaklardan almayan bazıları

“İslâm’ın bir tek kaynağı vardır, o da Kur’ân’dır;Sünnet kaynak değildir, hadîsler kaynak değildir”

diyorlar veya buna benzer şeyler konuşup yazıyorlar. Sünnet elden gitti mi, hadîsler inkâr edildi mi din de elden gider. Bugün öyle “Yerli oryantalistler” zuhur etmiştir ki, bu adamlar mütevâtir hadîsleri bile inkâra cür’et etmektedir. Mütevâtir hadîsleri müteammiden inkâr edenin kâfir olmasından korkulur.

Bir buçuk asırdan beri Batılı oryantalistler Sünnet’i yıkmak, hadîsleri çürütmek için çalışıyor. İslâm ne demektir? Hazret-i Muhammed’in aleyhisselâm, Allah katından getirdiği dindir. Aradan Peygamberi çıkarttınız mı İslâm kalmaz. Peygamber Kur’ân’ın en birinci, en büyük, en baş yorumcusudur.

Peygamber Kitabullah’ın en güzel uygulamasını ortaya koymuştur. Peygamber, Allah’ın insanlara gönderdiği en güzel örnek ve modeldir. Müslümanlık, Hazret-i Muhammed’e iman etmekle olur.

Şu dünyadaki 72 millet Allah’a inanmaz değil; Müslümanlarla kâfirlerin aralarını ayırt eden Hz.Muhammed’e olan imandır. Hazret-i Muhammed’e iman eden O’nun Sünnetini kabul eder.

Peygamberi tasdik eden O’nun mütevâtir, sahih hadîslerini de kabul eder, onları din kaynağı olarak kullanır ve hayatına uygular. Peygamberi hafife alan, Sünneti inkâr eden, hadîsleri reddeden bir kimse asla din hocası olamaz. Böyleleri eski tâbirle müsteşrik, yeni tâbirle doğubilimci veya oryantalisttir. Böyle adamlara din konusunda itimad edilmez, onlara fetva sorulmaz.

Bin dörtyüz küsur yıllık İslâm tarihinde daima bir ana cadde olmuştur. Peygamber bu ana caddeye “Sevad-ı a’zam” (büyük karaltı) diyor. İçinde büyük karaltı tabiri geçen hadîs şudur: “Ümmetim içinde ihtilâf çıktığı zaman siz büyük karaltıya tâbi olunuz (uyunuz, onun içinde bulununuz).”

Büyük karaltı ne demektir? Büyük topluluk demektir. Bu topluluk bin dörtyüz yıldan beri Ehl-i Sünnet ve Cemaat topluluğudur. Sünnet’i ve hadîsleri inkâr edenler Ehl-i Sünnet’in dışına çıkmış olurlar. Bazı İslâmcıların ilhamlarını Kitabullah’tan, Peygamber Sünneti’nden, Sâlih Seleflerin tâlimatından değil; Amerikalılardan, İsrail’den, AB’den, gayr-i müslim oryantalistlerden aldıklarını üzüntü ile görüyoruz.

Kur’ân ne diyor? Peygambere iman edin…Peygambere itaat edin… Peygamberi dinleyin… Peygamberi koruyun… Peygamberi örnek ve model olarak alın… diyor.

Bir Müslüman, Peygamberi canından, çoluk çocuğundan, malından daha fazla sevmezse, Peygamber onun için yaratıkların en sevgilisi olmazsa o kişi kâmil mü’min, gerçek Müslüman olamaz.

Bırakınız mütevâtir ve kuvvetli hadîsleri, ahlaka ve fazilete dair zayıf hadîsler bile Müslüman tarafından kabul edilmeli ve gerekleri yerine getirilmelidir.

Bir örnek vereyim: Diyelim ki, namazın kılınması konusunda zayıf bir hadîs var. Müslüman bunu red mi edecektir? Hayır!.. Reddetmeyecektir. Çünkü bu hadîs, zaten Kitab ile, mütevâtir ve sahîh hadîslerle müeyyed bir hadîstir. Onun zayıflığı mânâsında değil, bize ulaşma şeklindedir. Onunla da amel edeceğiz. Ancak, Kitaba ve Sünnet esaslarına aykırı bir hadîs olursa onu kabul etmeyiz.

Sevgili Müslümanlar! Şimdi beni iyi dinleyiniz:

Âhir zaman fitnelerinin fırtınaları içinde bocaladığımız şu devirde, Müslümanların başına büyük bir çorap örülmektedir.Lâfı eveleyip gevelemeden arz edeyim:

-Müslümanların can düşmanı agresif Evangelistler, yine agresif Siyonistler, misyonerler ve bilumum İslâm düşmanları âlem-i İslâm’ın başına, kendilerine itaat edecek ehlî (evcil), ılımlı, uysal bir halife seçmek üzere gizli hazırlıklar içindedirler.

Bu sahte halife:

-Hazret-i Muhammed’i inkâr eden, O’na yalancı diyen, Kur’ân’ı inkâr eden, O’na insan düzmesi kitap diyen, İslâm’ı inkâr eden kâfirleri de ehl-i necat ve ehl-i cennet olarak ilân edecektir.

-İslâm dininin, Allah katında tek geçerli din olduğunu inkâr edecektir.

– Dinlerarası Diyalog ve Hoşgörü ile yeryüzünde evrensel bir barış kardeşlik (!) havası estirecektir.

-Müslümanları büsbütün tutsak etmek için hazırlanan projeleri, Evangelistlerin ve Siyonistlerin direktifleri ışığında ve onların gözetiminde uygulamaya koyacaktır.

Evangelistler ve Siyonistler,İslâm dünyasının başına böyle evcil, ılımlı, diyalogçu, hoşgörülü, uygar, komilfo (gerektiği gibi) bir halife geçirebilirler mi? Böyle bir halifeyi İslâm dünyası kabul etmez. Bunda hiç kimsenin şüphesi olmasın.

Büyük fitneler ve fesatlar zuhur edecektir. Mehdi’nin zuhuru, İsâ aleyhisselamın nüzulu zamanı yaklaşmıştır. Hz. İsa nüzul etmeyecektir diyenler mi var?.. Peki, bu konudaki yüzden fazla hadîs ne oluyor? Yirminci asrın büyük Ehl-i Sünnet âlimi Düzceli Zahid Kevserî hazretleri Hz.İsâ’nın nüzulu ile alâkalı kitabında bunu inkâr edenin dinden çıkacağını söylüyor.

Sahte halife âhir zaman fitneleri içinde agresif İslâm düşmanı Evangelistlerin ve Siyonistlerin safında olacaktır. Onun taraftarları da… Onların Mehdi ordularıyla çarpışmaları da düşünülebilir. Ne kötü bir saf seçmişlerdir onlar! 06 Mart 2006