Perşembe

 

Fransa’nın ünlü, büyük haftalık dergisi

“Le Nouvel Observateur”

(26 Şubat-3 Mart 2004), “Evangelistler: Dünyayı Fethetmek İsteyen Tarikat” başlıklı uzun bir dosya yayınladı. Türkiye’yi, Müslümanları, İslâm dünyasını yakından ilgilendiren bu tarikat hakkında adı geçen dosyadan yararlanarak aşağıdaki yazıyı kaleme almış bulunuyorum.

Konuya başlarken şu hususu çekinmeden, açıkça beyan etmek gerekir: Evangelistler, Müslüman Türkiye’ye ve İslâm âlemine karşı yeni bir Haçlı Seferi başlatmışlardır. İslâm dinini yeryüzünden silmeye, kazımaya ahdetmişlerdir. Maalesef ülkemizdeki birtakım İslâmcılar” bu Evangelistlerle açık veya sinsi bir işbirliği içindedirler.

Evangelizm şu anda dünyada en fazla yayılan, en çok taraftar toplayan dinî cereyandır. Sayıları 500 milyondur. Bunlar Armageddon savaşına yâni Âhir Zamanda İyilik güçleriyle Kötülük güçleri arasında dehşetli bir savaş olacağına inanmaktadırlar. Dünya çapında güçlü televizyonlardan, internet sitelerinden, video oyunlarından, kurgu-bilim romanlarından yararlanarak misyonerlik yapmaktadırlar. ABD Başkanı George W.Bush ile bakanlarının ve danışmanlarının nicesi, bu hızlı ve fanatik tarikata mensuptur.

Başkan Bush bu tarikatla 40 yaşındayken tanışmıştır. O sıralarda çok içki içiyordu, alkolik olmuştu ve hayatı kayma tehlikesine mâruzdu. Evangelistlerin Papa’sı Billy Graham ile tanıştı, içkiye tövbe etti ve “Yeniden Hıristiyan Doğdu” (Born Again Christian).

1940’ta, dünya üzerinde 560 milyon Hıristiyan yaşıyordu, Evangelistlerin sayısı sadece 4 milyondu. Şu anda 500 milyondurlar (Bütün Hıristiyanların sayısı: 2 milyar). Tahminlere göre her gün 52 bin kişi Evangelist dinine girmektedir. Dünya üzerinde 1 milyon da Pastörleri (Rahipleri) mevcuttur. Harvard Üniversitesi’nde ilâhiyat profesörü olan Harvey Cox
“Tanrı’ya Dönüş” adlı kitabında, 2050 yılında iki Hıristiyandan birinin Evangelist olacağını ve 21’inci asrın en büyük dininin Evangelizm olacağını iddia etmektedir.

Evangelistler şimdiye kadar Katolikliğin hâkim olduğu Latin Amerika’da da yoğun şekilde çalışmakta ve taraftar kazanmaktadırlar. Şu anda Brezilya Senatosu’nun 512 üyesinin 60’ı bu mezhebe mensuptur. Evangelistler orada 30 milyon halkı kendi dinlerine çekmişlerdir.

İslâm dünyasında da alabildiğine at koşturmaktadırlar. Nijerya’nın kuzey bölgelerinde çoğunluğu teşkil eden Müslümanlara meydan okuyorlar ve zaman zaman silâhlı çatışmalar meydana geliyor, yüzlerce, binlerce Müslüman öldürülüyor.

Mağrib ülkelerinde geceli gündüzlü faaliyet göstermektedirler. Fas’ta 150 misyonerleri bulunmaktadır. (Rabat’taki Katolik başpiskoposluğunun verdiği rakam).
Cezayir’de daha açıkça meydan okuyorlar, bilhassa Berberîlerin yaşadığı Büyük Kabylie’de faaliyet gösteriyorlar, taraftar topluyorlar. Dindar olsunlar veya olmasınlar onların bu cüreti, Cezayir aydınları ve medyası tarafından tepkiyle karşılanmaktadır.

Amerika’nın Güney Caroline eyaletindeki uluslararası Columbia Üniversitesi, İslâm dünyasında faaliyet gösterecek Evangelist misyonerleri yetiştiriyor, hedefleri: İslâm’ı tasfiye etmek…

Başkan Bush’u Irak’a saldırmak hususunda en fazla kışkırtan ve teşvik edenler Evangelistler olmuştur. Onlar ABD ordusu Irak’a girdikten sonra, gerekirse hayatlarını kaybetmek ve Evangelist “şehidi” olmak pahasına İslâm’la veMüslümanlarla mücadele etmeyi göze almışlardır.

Evangelistler Âhir Zamanda İyilik güçleriyle Kötülük güçleri arasında Armageddon savaşının patlak vereceğine inanırlar, böyle bir savaşın olacağını Müslümanlar da bilmekte ve kabul etmektedir. Ancak Evangelistlerin ümidi veya kuruntusu bu savaşı kendilerinin kazanacağıdır.

Evangelistler, Hazret-i İsa’yı inkâr eden, gerçek İncil’i kabul etmeyen Yahudilerle sıkı fıkı dostturlar ve iş birliği yapmaktadırlar.Hazret-i İsa’ya iman eden Müslümanlara karşı ise en şiddetli ve amansız düşmandırlar. Türkiye’deki birtakım sözde İslâmcı politikacılar, son iki yıl içinde gem’i iyice azıya alan misyonerlik faaliyetleri, yeni kiliseler mevzuunda şöyle konuşuyorlar:

-Müslümanlar Roma’da, Paris’te, Londra’da, New York’ta, başka batı şehirlerinde camiler ve İslâm merkezleri açabiliyorlar da, Hıristiyanlar niçin bizim ülkemizde kilise açamasınlar, halkı Teslis dinine davet edemesinler?..

Bu iddia son derece sakat ve mantıksızdır. Böyle konuşan İslâmcı politikacılar şu hayatî ve vahim gerçeği görmezlikten geliyorlar:

“Evangelistler Türkiye’yi bir Hıristiyan ülkesi haline getirmek istiyor, Türk halkını kendi dinlerine sokmak istiyor, İslâm’ı bu topraklardan silip kazımak istiyor…”

Birkaç yıldan beri yeni bir kavram ortaya çıktı: Agresif Misyonerlik… Evangelistler agresif (saldırgan, yıkıcı) bir şekilde propaganda yapmakta, faaliyette bulunmaktadırlar.

Evangelistler, şu anda ülkemizde irili ufaklı birkaç yüz kilise binası açmışlardır. Çan kuleleriyle, süslü salonlarıyla, müstakil kilise binaları… Binlerce de daire ve ev şeklinde kiliseleri, Hıristiyanlık merkezleri bulunmaktadır.

Evangelist misyonerlerin küçük bir kısmı açıktan açığa misyoner ve rahip şeklinde görünür. Yüzde 90’ı, belki daha fazlası öğretmen, turist, barış gönüllüsü ve bunlara benzer sıfatlar altında çalışır.

Peki, Türkiye’deki birtakım sözde İslâmcılar Evangelistlerle nasıl ve niçin işbirliği yapmaktadırlar? Bu sorunun cevabını veya cevaplarını ararken, dünyanın süper devleti ABD’nin başkanının sırılsıklam bir Evangelist olduğunu hatırdan çıkartmamak gerekir. Başkan Bush öylesine Evangelisttir ki, bazen Beyaz Saray’daki oval ofisinde bakanları, danışmanları, hatta bazı misafirleriyle görüşüp konuşurken birdenbire “Haydi arkadaşlar, dua edelim…” diyerek sandalyesinden kalkmakta, dizlerini yere dayayıp iki elinin avuçlarını bitiştirerek kendi tarikatına göre âyin ve ibadet yapmaktadır.

Türkiye’deki bazı İslâmcı politikacılar

“meşruiyetlerini”

dahildeki Derin Devlet’ten değil, birtakım

“Dış Derinlerden”

almışlardır, ABD’den, Avrupa Birliği’nden, uluslararası Siyonizm’den… 16 Temmuz 2004