Cuma

 

Bir yazımda, avam için bir “Fütüvvet Talimatnamesi” hazırlamak istediğimi beyan etmiştim. Şu hususu hemen söylemem gerekir ki, böyle bir metni yazmak bana düşmez; ehlinin yazması gerekir. Benim yaptığım, çetin savaşta bütün kumandanları şehit olmuş bir birliğin çavuşunun, onların yokluğunda bizzarure yapmak zorunda kaldığı bir hizmetten ibarettir. Şimdi talimatnamenin maddelerine geçiyorum:

1’inci madde:

Fütüvvet Arapça bir kelime olup

feta=yiğitten

gelir. Gönül yiğitliği, civanmertlik demektir. Aşağıda açıklanacaktır.

2’nci madde:

Mü’minler, ezelde Bezm-i Elest’te Yüce Yaratan ile yapmış oldukları ahd ü misakı hatırlar. Hani onlara

“Ben sizin Rabbiniz değil miyim?”


diye sorulmuştu da onlar da

“Elbette Sen bizim Rabbimizsin”

cevabını vermişlerdi. İşte Fütüvvet ehli, bu ahd ü misakı hatırlayan ve dünya hayatında onun gereklerini yerine getiren kimsedir.

3’üncü madde:

Mü’min Kelime-i Şehâdet’in ikinci kısmında “Muhammed Resûlullah” diyerek Peygambere (Salat ve selam olsun ona) biat eder. Fütüvvet ehli, bu biatın şuurundadır, onu algılar ve gereklerini yerine getirir.

4’üncü madde:

Fütüvvet Teşkilatının değişmez başkanı Peygamberler silsilesinin sonuncusu ve hâtemi Muhammed aleyhissalatü vesselamdır. Fütüvvet ehli, hem doğrudan doğruya, hem de o peygamberin vârisleri, vekilleri ve halifeleri vasıtasıyla ona bağlıdır.

5’inci madde:

Fütüvvet ehli, var gücüyle, dinî-islâmî mânada güçlü Müslüman olmak için çalışır. Bu güçlülük üç boyutta tezahür eder: Bilgi ve kültür gücü (Dinî ve dünyevî); Aksiyon, ahlak, karakter, fazilet gücü; Güzellik gücü.

6’ncı madde:

Fütüvvet ehlinin imanları taklidî değil, tahkikîdir.

7’nci madde:

Fütüvvet ehlinin itikadı sahih itikadtır; yani Kur’ân’a, Sünnet’e, icma-i ümmete uygun itikadtır.

8’inci madde:

Fütüvvet ehli Kur’ân Müslümanıdır, Sünnet Müslümanıdır, Cemaat Müslümanıdır.

9’uncu madde:

Fütüvvet ehli din konusunda kendi heva, re’y ve nefsi ile konuşmaz, hüküm vermez; itikad ve amelde mezhebi vardır; o kendi kafasına göre kaynaklardan ahkam çıkartmaz.

10’uncu madde:

Fütüvvet ehli din konusunda tartışmaz. Kendisi tartışma çıkartmadığı gibi başkalarının çıkarttığı tartışmaları da kabul etmez ve onlara katılmaz.

11’inci madde:

Fütüvvet ehli beş vakit namaza devam eder ve onu dosdoğru eda eder. Bu konuda herhangi bir ihmal ve tehâvüne meyl etmez, namazdan asla tâviz vermez.

12’nci madde:

Fütüvvet ehli cemaatten ayrılmaz, farz namazları cemaatle kılar.

13’üncü madde:

Fütüvvet ehli icazetli gerçek alimlere, yine icazetli gerçek şeyhlere ve mürşidlere muhabbet besler, nerede nasibi varsa intisab eder ve bağlanır.

14’üncü madde:

Fütüvvet ehli, bilinmesi farz ve sünnet-i müekkede olan temel ve zarurî din bilgilerini ezberleyerek öğrenir ve bunları hatırından çıkartmaz.

15’inci madde:

Fütüvvet ehli eliyle ve diliyle Müslümanlara zarar vermez.

16’ncı madde:

Mürüvvetsiz fütüvvet olmaz. Fütüvvet ehli mutlaka mürüvvet sahibi olur.

17’nci madde:

Fütüvvet ehli dünyaya / dünya malına / paraya / başkanlığa / şöhrete / prestije değer vermez ve bunlara talip olmaz. Bilhassa, başkanlığa talip olmanın haram olduğunu iyi bilir. Kendisi talip olmayıp matlub (istenen) olursa, ehil değilse yine kabul etmez. Fütüvvet ehlinin nazarında başkanlık ateşten gömlektir.

18’inci madde:

Fütüvvet ehli kesinlikle haram yemez, şüpheli kazançlardan da uzak durur.

19’uncu madde:

Fütüvvet ehli ırkçılık yapmaz; mezhep, fırka, hizib, tarikat, cemaat, klik, zümre, parça asabiyetine sahip olmaz. İnsanların Yaratan katında üstünlüğünün ve rütbesinin takva ile olduğunu bilir.

20’nci madde:

Fütüvvet ehli Kur’ân’ı düstur olarak kabul eder, o yüce kitabı kendi re’yi ile yorumlamaz; Kur’ân tefsiri, tercümesi, meâli konusunda Peygamberin vekili, vârisi, halifesi durumunda bulunan ehliyetli ve icazetli müfessirlere tabi olur.

21’inci madde:

Fütüvvet ehli kenz yapmaz, yani altını gümüşü, euroyu doları, lirayı istiflemez, depolamaz.

22’nci madde:

Fütüvvet ehli gerekenden fazla yemez, gerekenden fazla uyumaz ve insanlarla olan ihtilatını asgariye indirir.

23’üncü madde:

Fütüvvet ehli ya hayır söyler yahut susar; her hal ü kârda boş laf etmez, lisanıyla insanları incitmez, hele hiç kimseyi layık olmadığı şekilde vicahında veya gıyabında (yüzüne karşı veya onun olmadığı yerde) öğmez, pohpohlamaz.

24’üncü madde:

Fütüvvet ehli yalan söylemez / Vaadinden (verdiği sözden) dönmez / Emanete hıyanet etmez.

25’inci madde:

Fütüvvet ehli münafıklıktan ateşten kaçar gibi kaçar.

26’ncı madde:

Fütüvvet ehli zevk için avcılık yapmaz, yine zevk için balık tutmaz. Her hâl ü kârda olta ile balık tutmaz.

27’nci madde:

Fütüvvet ehli hayvanlara eziyet etmez, bitkilere zarar vermez, tabiatı ve çevreyi korur.

28’inci madde:

Fütüvvet ehli âdildir, zâlim değildir.

29’uncu madde:

Fütüvvet ehli merhametlidir. Onda Allah’ın Rahman sıfatı tecelli eder.

30’uncu madde:

Fütüvvet ehli devamlı surette nefsi ile büyük cihad yapar.

31’inci madde:

Fütüvvet ehli hiçbir zaman kendisini öğmez. Başkalarına da dalkavukluk, yalakalık, meddahlık yapmaz.

32’nci madde:

Fütüvvet ehli din ve mukaddesatı istihdam ve istismar ederek para kazanmaz, zengin olmaz, makam ve mevki elde etmez, ün sahibi olmaz.

33’üncü madde:

Fütüvvet ehlinde melamet zihniyeti ve ahlâkı vardır. Kendisini beğenmez, yaptığı ibadet ve hayırları göstermez, nefsini kötüler. Onlarda Süleyman Daranî hazretlerinin hali vardır. Buyurmuşlardır ki: “Bütün dünya halkı beni kötülemek hususunda bir araya gelseler, benim kendimi kötülediğim kadar kötüleyemezler.”

34’üncü madde:

Fütüvvet ehli insanların ayıp, kusur, noksanlık, hatâ ve günahlarına bakmaz ve onları görmez. İnsanların kötü hallerine karşı karanlık gece gibi olur. Kendi ayıp, günah ve kusurlarına üzülmekten, başkalarınınkini görmeye vakit bulamaz.

35’inci madde:

Fütüvvet ehli, fasık-ı mütecahirler dışında kimsenin gıybetini yapmaz.

36’ncı madde:

Fütüvvet ehli, gayr-i müslim bile olsalar komşularının meleğidir.

37’nci madde:

Fütüvvet ehli bulursa dağıtır, bulmazsa şükr eder.

38’inci madde:

Cömert, sahî, kerim olmayan kimse fütüvvet ehli olamaz. Fütüvvet ile cimrilik bir araya gelmez.

39’uncu madde:

Fütüvvet ehli yaptığı, yapacağı, yapmayı düşündüğü her işte “Resûlullah bu hususta ne düşünür, benim ne yapmamı, nasıl yapmamı isterdi?” sorusunu sorar.

40’ıncı madde:

Fütüvvet ehli Yaradan’a mâsiyette yaratıklara itaat etmez.

41’inci madde:

Fütüvvet ehli, nefislerini en büyük düşman bilirler.

42’nci madde:

Fütüvvet ehli, bid’ati ve fıskı kendisini küfre götürmeyen ve salâtını ifsad etmeyen herkesin ardında namaz kılar, kılabilir.

43’üncü madde:

Fütüvvet ehli emr bi’l-mâruf ve nehy ‘ani’l-münker farzını eda eder. Gücü yetiyorsa ve derecesi müsaitse fiilen, yetmiyorsa lisanen ve kalemen, buna da güç yetiremiyorsa kalben yapar. Muhlisen lillah emr-i mâruf ve nehy-i münker yapanları destekler.

44’üncü madde:

Fütüvvet ehli ihlaslıdır, lakin “ihlaslıyım” demez, ihlaslıyım demenin ihlası gidereceğini bilir. (Hadîs-i kudsî meâli: Allahü Teâlâ şöyle buyurmuştur: “İhlas Benim sırlarımdan bir sırdır. Sevdiğimin kalbine koyarım.”)

45’inci madde:

Ehlî Fütüvvet, Şeriata aykırı tarafı olmamak, şeriat dairesi içinde bulunmak şartıyla tasavvufa, tarikata taraftardır, hürmet eder, onlardan nasiplenir.

46’ncı madde:

Fütüvvet ehli, ölmeden önce ölmek için çalışır. Hiçlik makamına vasıl olmak ister.

(Daha başka maddeler ve açıklamalar da vardır. Onları bilahare yazacağım.) 02 Eylül 2006