Geberinceye Kadar….
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 02 Ocak 2019
Pazartesi
Bay Hacerünnar Doymaz’ı gördüğümde hıçkırıklarla sarsılarak ağlıyordu. Gözleri şişmiş, burnu kızarmıştı. Belli ki, çok gamlı, çok kederliydi. Biraz sakinleştiği zaman, “Niçin ağlıyorsun?” diye sordum. Burnunu gürültü ile silerek, “Ben ağlamayayım da kim ağlasın?..” dedi, anlatmaya başladı.
“Namus ve şerefimle şunca yıldan beri ihalelere fesat karıştırarak, bin bir dalavere çevirerek, kâh hortumlayarak, kâh komisyon alarak epey kazandım, türedilerden oldum. Şu anda o kadar malım, param, dövizim, gelirim var ki, bırakın ailem ve çocuklarım, bundan sonra gelecek yedi sülaleme yetecek miktardadır.”
“Durum böyleyse niçin ağlıyorsun?..” soruma gözyaşlarını tekrar sel gibi akıtarak şu cevabı verdi:
“Yedi sülâleme yetecek servet kazandım ama sekizinci sülâlem ne olacak, onlar sürünsünler mi?.. ağabey” dedi.
Dilimle vah vah, içimden geber inşaallah diyerek ayrıldım. Doğrusu Hacerünnar beyin ıstırabı çok büyüktü. Acıdan yanıyor, kavruluyordu.
Yukarıdaki basit fıkrayı yüzde yüz hayalî ve gerçek dışı sanmayın sakın. Bu toplumda nice Hacerünnar beyler ve karılar vardır. Sıfırdan başlarlar, az zamanda bir milyon dolar sahibi olurlar, ağlamaya başlarlar. Bir milyon dolar nedir ki… Ticarete devam ederler bir müddet sonra 10 milyon dolarları olur, daha fazla ağlamaya başlarlar, 10 milyon dolar nedir ki, birileri yüz milyon dolarlar vurmuştur… Devam ederler, 100 milyon dolarları olur, bunlar yine doymazlar, aksine iştahları büsbütün artar. 200 milyon dolar, 300 milyon dolar… Yükseldikçe, zenginleştikçe kuduzlukları artar. Artık çıldırmış gibidirler. Daha zengin, çok zengin, en zengin olmak için ahlâksızlık ve şerefsizlik yokuşundan frensiz inmeye başlarlar. Zenginleştikçe sıkıntıları da artar. Bu kadar büyük kara para çuvala sığmaz ki… Eskisi gibi İsviçre bankalarına yatırsan olmaz… Kadim zamanlarda olduğu gibi toprağa gömecek değil ki…
Hacerünnar’lardan birkaçı doların milyarı ile zenginleştiklerinde artık onlarda ne dümen ne pusula kalmıştır.
Ne akıl, ne vicdan, ne tedbir.. Geceleri kâbuslu ve korkulu rüyalar görürler…
Sonra düşüş başlar. Paraşütsüz düşüş…
Biz yakın tarihimizde nice Kara Para milyarderi Hacerünnar gördük. Büyüdüler büyüdüler, şiştikçe şiştiler, yükseldiler… Bu kadar büyük servetler, bunca mal ve mülk onları sarhoş etmişti.
Büyük balon patlayınca tepetaklak giderler. Üst üste yığılmış haram para küpleri bir devrilmeye görsün.
Düşüş nereye kadar?
Asr-ı Saâdet’te bir gün Medine-i Münevvere’de bir düşüş gürültüsü duyulmuş. Ashab-ı Kiram Resûlullah’a sormuşlar: Bu gürültü neydi? “Bir taş 70 küsur yıldan beri Cehennem’e doğru yuvarlanıyordu. Biraz önce menziline ulaştı…” Bu sırada biri koşarak gelmiş ve yaşlı münafıklardan birinin ölüm haberini vermiş.
Sonları çok kötüdür ama onlar
diye ağlayıp dururlar.
Bunlardan birinin çok değerli bir arsası bundan 1500 yıl önce Nikeforos adında Bizanslı bir zengine aitti. Bu malı gayr-i meşru yollarla elde etmemişti, ticaret yaparak kazandığı parayla almıştı. Şimdi Nikeforos’ı bilen yok. Mezarı düzlendi, nesli kesildi. Topraktan gelmişti, toz toprak oldu…
Ağla Hacerünnar ağla!… Yana yana ağla… Geberinceye kadar ağla… Cehennem’e kadar ağla!.. 04 Eylül 2007