Pazartesi

 

Gelecekte neler olacak. Ben kâhin değilim, gaybı bilemem. Sadece birtakım tahminlerde bulunacağım. Bunların bir kısmı benim şahsî görüşlerimdir. Bir kısmı ise din kitaplarından alınmıştır.

(1) ABD, Sovyetler Birliği gibi çökecek ve yıkılacaktır.

(2) İsrail ortadan kalkacaktır. Neturei Karta Yahudilerinin dedikleri gerçekleşecektir.

(3) Rusya Federasyonu, Soyvetler Birliği’nin akibetine uğrayacaktır.

(4) Ortadoğu’da Armageddon savaşı patlak verecek, çok adam ölecektir.

(5) Bir Kuzey devleti, güneydeki bir ülkeye saldıracak, kanlı savaşlar olacaktır. Sonunda Kuzey devleti yıkılacaktır.

(6) Bir İslâm ülkesindeki Gizli Yahudi hakimiyeti ve saltanatı son bulacaktır.

(7) Müslümanların beklediği Mehdi zuhur edecek, Ortadoğu’da ve İslâm dünyasında akıl almaz önemli hadiseler, büyük çatışmalar olacak, sel gibi kan akacaktır.

(8) İsa aleyhisselam nüzul edecek (inecek) ve Müslümanların safında yer alacaktır.

(9) Dünyada harp darp, fitne fesat, nifak şikak, ihtilal iğtişaş, isyan tuğyan alabildiğine çoğalacaktır.

(10) Batı dünyasındaki ahlaksızlıklar, eski Sodom ve Gomore’deki, Bizans ve Roma’daki ahlaksızlıkları ve pislikleri gölgede bırakacaktır.

(11) Bir kısım insanlar, kavimler, ülkeler zenginlikten, refahtan, maldan patlayacak ve çatlayacak hale gelirken, insanlığın yarısı açlık, sefalet, hastalık yüzünden perperişan olacaktır.

(12) Savaşların dışında da ölümler, öldürmeler anormal şekilde artacak, tavuk gibi insan boğazlanacaktır.

(13) Deccalî ve kezzabî güçler ve mihraklar Allah’a savaş ilan edecekler, ortalığı fesada verecekler, yeryüzünü kötülükle, zulümle dolduracaklardır.

(14) İslâm dünyasında çığırından çıkan, sınırları aşan tâife-i nisa fitnesi genel bir yangın haline gelecektir.

(15) Haram yeme yaygınlaşacak, büyük bir haram-yiyiciler güruhu türeyecek, sonunda hepsi belâlarını bulacaklardır.

(16) Bu fitne ve fesat zamanında mü’min kişinin dinini koruması avucunda kor tutması gibi güç olacaktır.

(17) Hayata beş parasız başlamış birtakım türediler “Senin gökdelenin mi yüksek, benimki mi yüksek?” diye birbirlerine nisbet yapacaktır.

(18) İslâm dünyası bina ve zina ile dolacaktır.

(19) Önemli bir İslâm ülkesi agresif Misyonerlerin istilâsına maruz kalacak ve gerçek bağımsızlığını kaybedecektir.

(20) Müslümanların evlerine deccalî ve şeytanî cihazlar, âletler, gök-gözler girecek; bu evler meyhaneye, geneleve, batakhaneye, fısk ve fücur yuvasına dönecektir.

(21) Lüks, israf, gösteriş, aşırı tüketim, saçıp savurma görülmemiş boyutlara varacak; eski Nemrud ve Firavun’ların israfı ve lüksü bugünkü Nemrud’ ve Firavun’larınkinin yanında pek sönük kalacaktır.

(22) Birtakım sahte Müslümanlar, Allah ve İslâm düşmanı kefere ve fecere ile ittifak ve işbirliği yapacaklar; kendi şahsî menfaatleri, nüfuzları, ikballeri için dinlerine, ümmetlerine hıyanet edeceklerdir.

(23) Riba sosyal, iktisadî, ticarî, sınaî hayata, rutubetin toprağa işlemesi gibi girecek, Allah’ın lânetlemiş olduğu bu harama bulaşmayan çok az insan kalacaktır.

Bir mü’min böyle bir devirde imanını ve ebedî saadetini korumak ve kurtarmak için neler yapmalıdır? Onları da, muteber din kitaplarında yazılı olduğu üzere kısaca sıralayayım:

Bir. İtikadını tashih etmek. İnanç bilgi ve hükümlerinde Ehl-i Sünnet ve Cemaat dairesinde bulunmak. İtikad konusunda bid’atlerden uzak durmak.

İki. Beş vakit namazı tâdil-i erkân ile ve güzelce, dosdoğru kılmak.

Üç. Hür ve mukim olan erkekler beş vakti cemaatle eda etmek.

Dört. Zekat ve sadaka vermek.

Beş. Kâfirleri, fâsıkları, fâcirleri, münafıkları, müfsidleri desteklememek.

Altı. Emr-i mâruf ve nehy-i münker yapmak, yani iyiliği emretmek, kötülüğü yasaklamak ve engellemek.

Yedi. Allah ile olan bütün işlerinde ihlâslı olmak.

Sekiz. Yaratıklarla olan işlerinde ve muamelelerde adalet, insaf, şefkat ve merhamet ile hareket etmek.

Dokuz: Müslüman kardeşlerine karşı yumuşak, merhametli, affedici, bağışlayıcı, anlayışlı, sabırlı olmak, harbî kafirlere karşı katı olmak. (Harbî olmayan gayr-i müslimlere karşı katı değil…)

On. Evini meyhaneye, geneleve, fısk ve fucur yuvasına çeviren aletleri, cihazları, pislikleri dışarı atmak.

Onbir. Komşularına, sanki onlar yakın akrabalarıymış gibi ilgili, yardımcı, şefkatli, muhabbetli olmak. Onların sevinçlerini ve acılarını paylaşmak, onlara ikram etmek. Onların kendisi için “Ne iyi insan… Allah ondan razı olsun…” şeklinde hayır dualarını kazanmak.

Oniki. Evcil ve vahşi hayvanlara, bitkilere, çevreye, doğaya hiçbir haksızlık ve kötülük etmemek. Bir karıncayı bile öldürmemek.

Onüç. Yetmiş firavun şiddetinde olan nefs-i emmâresiyle büyük cihad yapmak. Nefsinin burnunu sürtmek, boynuna yular geçirmek.

Ondört. Dinî ve dünyevî bütün işlerini, hareketlerini Şeriat-ı Garra-i Ahmediyye’ye uydurmak.

Onbeş. Resûl-i Kibriya aleyhi ekmelüttahaya efendimizi canından, malından, çoluk çocuğundan çok sevmek, onu en büyük örnek ve model olarak kabul etmek, kendisini onun askeri bilmek, hayatını onun Sünnetine muvafık hale getirmek için çalışmak.

Onaltı. Dünya hayatında zühd ve kanaati kendisine ana ilke kabul etmek. Lüksten, israftan, aşırı tüketimden, gösterişten kaçınmak.

Onyedi. Gelip geçici, aldatıcı, oyalayıcı dünyaya kanmamak.

Onsekiz. Ahirete dönük olmak.

Ondokuz. Şu anda gaib olan, bilinmeyen İmam-ı Kebir’e biat etmek.

Yirmi. Allah’ın rahmetine nâil olmak için merhametli olmak. Zulümden, gadrden, azgınlıktan uzak durmak. 05 Temmuz 2005