Gerçek İslâm Toplumunun Özellikleri

Gerçek ve olgun İslâm toplumunun başlıca özellikleri nelerdir?

Birincisi: Kur’ana, Sünnete uygun sahih=doğru bir inanç vardır.

2. Halkın yüzde 95’i beş vakit namazlarını muntazaman kılar.

3. Hür ve mukim erkekler farz namazları, ehliyetli imamların ardında cemaatle kılar.

4. Çocuklar ve gençler Tevhidî eğitim veren İslâm Mekteplerinde veya İslâm medreselerinde eğitilir.

5. Bu mektep ve medreselerde, kışla ve garnizonlarda beş vakit namaz kılınır.

6. Kadınlar ve kızlar tesettürlüdür.

7. İslâmın emr-i mâruf ve nehy-i münker farizası hayata uygulanır.

8. Riba yasaktır.

9. Zina büyük günah ve suç olarak kabul edilir, zanilere ve zaniyelere ağır cezalar verilir.

10. Cuma ezanı okununca ticaret durur, dükkanlar ve iş yerleri kapatılır.

11. Seks köleliği yasaktır, devlet TC vesikaları vererek KDV’li yasal seks yaptırmaz, genelevler önünde resmî koruyucu polis bekletmez.

12. Alkollü içkiler, uyuşturucu, piyango yasaktır.

13. Müslümanlar tek bir Ümmet oluştururlar; cemaat, hizip, fırka, grup tefrikasına izin verilmez.

14. Ümmetin başında râşid, âdil, muktedir, müdebbir, firasetli bir İmam-ı Kebir bulunur ve Müslümanlar bu sâlih ve kâmil zata biat ve itaat ederler.

15. İslâm idaresini ve hakimiyetini kabul eden gayr-i Müslimlerle zimmet ahdi yapılır ve onlar kimliklerini ve kültürlerini koruyarak hürriyet ve güvenlik içinde yaşar.

16. Kur’anın, Sünnetin, Şeriatın ve İslâm ahlâkının fuhşiyyat=azgınlık olarak gördüğü her şey yasaktır.

17. Kadınlar kesinlikle seks aleti olarak görülemez. Haysiyetlerini ve şereflerini korumaları, rahatsız edilmemeleri için nakil vasıtalarında ve toplantı mekanlarında yerleri ayrıdır.

18. Karma eğitime izin verilmez.

19. Her türlü mafya, çetecilik yasaktır.

20. Mahkemeler işsiz, cezaevleri ıssızdır.

21. Ziraat ve hayvancılık yapılan arazide yapılaşma, binalar dikme yasaktır.

22. Deprem bölgelerinde yüksek bina yapımına izin verilmez.

23. Her türlü müstehcen yayınlar, şehevî resimler yasaktır.

24. Lüksü, israfı, saçıp savurmayı, beyinsizliği önlemek için her türlü radikal tedbirler alınır.

25. Gizlenen özel hayata karışılmaz, tecessüs edilmez; açıkça, açıkta, küstahça ve meydan okurcasına işlenen kötülüklere müdahale edilir.

26. Din sömürüsü, mukaddesat ticareti büyük suç olarak kabul edilir ve bunları yapanlara izin ve fırsat verilmez, âdil şekilde tepelenir.

27. Kara, haram, kirli, necis servetler araştırılır ve nereden buldun diye sorulur, bunlar meşru değilse, âdil mahkeme kararıyla el konulur.

28. İmam-ı Kebirin dokunulmazlığı yoktur. Hakaret etmemek şartıyla herkes ondan hesap sorabilir.

29. Vasıflı Müslüman toplumun, bazı özelliklerini yukarıda saydığım idaresi ve düzeni bir Darülİslâmdır, Darülemn’ü adalettir ve gayr-i müslimler bile böyle bir yurtta ve düzende yaşamak isterler.

30. Toplumun işleri ehil kimselerle istişare ederek görülür.

31. Ümmet Şûrası, Âqiller Meclisi, Fetva Heyeti, Meclis-i Meşayih vardır.

32. Gerçek İslâm toplumunun düzeni ve sisteminin üstünlüğünü insaflı düşmanlar bile kabul ve tasdik eder.

33. Bu toplumun uluslararası adalet, temizlik, şeffaflık, ahlâk, fazilet notu, 10 üzerinden 9 küsurdur ve bu konuda dünyanın birincisidir.

* (İkinci yazı) İslâm Dünyası Uyanır ve Birleşirse

Rejim, düzen, sistem konusunda Kuzey Kore’ye müdahale etmeyen ABD, AB, Rusya, İsrail; İslâm dünyasının İslâmî rejimlerle idare edilmesine izin vermiyor.

Amerika’daki Ameesh’lerin kendi inançlarına uygun şekilde yaşamaları çok tabiî görülüyor ama bir buçuk milyarlık Müslüman âleminin buna hakkı yoktur.

Pakistan’da, ismen ve dış şekil itibarıyla bir İslâm Cumhuriyeti olmasına izin veriyorlar ama

gerçek bir İslâm devleti kurulmasına izin vermiyorlar.

Afganistan’da İslâmî bir rejim kurulmuştu. Bunu savaş sebebi saydılar ve saldırdılar.

Bırakın gerçek bir İslâm devleti kurulmasını,

demokratik ılımlı bir İslâmî düzeni bile

kabul etmiyorlar.

Mısır’da

diktatörlük yıkıldı, serbest seçimler yapıldı, Müslüman bir zat başa geçti ve

bir sene sonra çeşitli entrikalarla onu devirdiler, diktatörlük getirdiler.

1923’te Lausanne’da

Türkiyeye,

İslâm’a cephe alması, sırt dönmesi şartıyla bağımsızlık vermişlerdi.

Hilafet kaldırılacak, Şeriat ilga edilecek, din eğitimi yasaklanacaktı…

Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra bir numaralı düşmanları İslâm oldu.

İslâm dünyasını içten yıkmak maksadıyla

gerçek İslâmın yerine yapay, beşerî İslâmlar, İslâmcılıklar türetmeye yeltendiler.

Dinde reform, dinde yenilik, dinde değişim, Fazlurrahmancılık, hadîs ayıklaması gibi bozuk cereyanları

teşvik edip desteklediler.

Var güçleriyle lâik, seküler bir din uydurmaya çalıştılar.

Osmanlı Hilafetinin yıkılmasından sonra

Ortadoğuyu bölmüşlerdi

. Daha da bölmek için yeni haritalar çizdiler, planlar yaptılar.

Irak’ı parçaladılar, Suriye parçalanmanın arefesindedir, Libyada iç savaş var, Mısırda fırsat ve imkân bulurlarsa ayrı bir Kıbtî devleti kurmak istiyorlar…

Arazisi ve nüfusu küçük yapay devletler, korunması zor yapay sınırlar, her küçük devlet kendi ordusunu kuracak, bütçesinin büyük kısmını silah alımına ayıracak, kışkırtma savaşları çıkartılacak ve böylece akıllarınca İslâm ve Müslüman tehlikesi kontrol altında tutulacak.

Başta ABD olmak üzere Batının İslâm dünyası siyaseti şeytanî kuruntulardan ibarettir.

Hani Irak’a hürriyet ve demokrasi getireceklerdi…

Müslümanlar bölünür, birbirine düşürülebilir ama İslâm kesinlikle durdurulamaz. Dinimiz ABD ve AB’de barışçı yollardan hızla ilerlemektedir.

11 Eylül İkiz kuleler hadisesinden sonra

ihtida

(İslâmı kabul etme)

vak’aları çoğalmış ve hızlanmıştır.

Londra bir Londonistan, İslâmistan olmuştur.

Katoliklikten, protestanlıktan, ateizmden İslâma geçen

nice kültürlü Batı kadını çarşafa girmektedir.

Hattâ hattâ hattâ, nice mühtedi genç Ortadoğuya giderek savaşmaktadır.

Açın ciddî internet sitelerini ve okuyun…

Avrupa bir İslâm ülkesi olmaya doğru ilerliyor.

Yerlileri Müslümanlar kadar çoğalmıyor…

Peyrefitte isimli bir Fransız düşünürü

1970’li yıllarda

“Çin Uyanırsa”

başlıklı bir kitap yazmıştı.

Çin uyandı ve dünyaya hakim olmaya başladı.

İslâm dünyası da bir gün uyanacak, birleşecek, başına râşid bir lider geçirecektir.

Bundan kimsenin şüphesi ve kuşkusu olmasın. 19.06.2014