Gerçek Nakşînin Vasıfları
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 18 Kasım 2018
Nakşî sahih bir itikada sahiptir. İtikadı bozuk dall ve mudillerden gerçek Nakşî olmaz, sahte Nakşî olur.
Nakşî, kendisine yetecek miktarda
(akaid, fıkıh, ahlâk) bilir.
Nakşî beş vakit namazı dosdoğru kılar. Şer’î bir özrü yoksa namazların farzlarını cemaatle kılar.
Nakşînin bağlı olduğu, el aldığı şeyh,
Sahte şeyhe bağlanan kişi gerçek Nakşî olamaz.
Derviş olan Nakşînin mutlaka
ve mürşid-i kâmilin kontrol ve nezaretinde
gerekir.
Dervişlik şartlarına sahip olmayan Nakşînin kendini derviş olarak göstermesi yalancılıktır, sanması gaflet ve ahmaklıktır.
Muhib olduğunu ve haddini bilene bir söz yoktur.
Ahlâksızdan Nakşî olmaz. Gerçek Nakşî İslâm, Kur’ân, Sünnet ahlâkı ile ahlâklı faziletli bir Müslümandır. Fâsık-ı mütecahirden, yani büyük günahları açıkça, açıkta, küstahça, meydan okurcasına işleyen azgın kişiden Nakşî olmaz.
Nakşî tarikat-i celilesi banka, holding, anonim şirket ticarethane değildir. Nakşî firasetli Müslümandır, Allahın nuruyla görür.
Nakşî, bir delikten çıkan zararlı mahlûk tarafından ikinci defa sokulmaz.
O zengin de olsa mütevazı yaşar. Ben zekatımı verdikten sonra canımın her istediğini yaparım, her haltı yerim diyen kişi Nakşî değildir.
Nakşî cömert, sahi ve kerimdir. Cimriden Nakşî olmaz.
(tecessüs etmez), dilini tutar. Geveze ve zevzekten Nakşî olmaz.
Nakşî iki kanatlıdır, zülcenaheyndir.
Nakşî bütün mü’minlerin
oldukları şuuruna sahiptir.
Nakşî, zamanın Halifesini arar ve bulursa ona biat ve itaat eder. O,
hadisini bilir.
Nakşî, kendi şeyhine nasıl hürmet ediyorsa, öteki icazetli gerçek şeyhlere de hürmet eder.
Nakşî komşularının meleğidir.
Nakşî beddua etmez. Islah için duâ eder. Nakşî, kendisine kötülük yapan kimse için “Allah seni ıslah etsin!” demez;
der.
Nakşî, Allah katında üstünlüğün Nakşîlikle değil, taqva ile olduğunu iyi bilir. Nakşî hem ilim, her irfan sahibidir. Nakşî, Allahtan sabırla ve namazla yardım ister. Nakşî, ruhbanları erbab edinmez, bunun şirk olduğunu bilir.
Nakşî ibadetleri dolayısıyla ‘ucba ve gurura kapılmaz. Nakşî, ehliyeti yoksa hiçbir emaneti, vazifeyi, başkanlığı, memuriyeti, hizmeti, makamı kabul etmez.
Nakşînin faziletlerini düşmanları da kabul ve teslim eder. Nakşî Allah için sever, Allah için buğz eder. Deccalları ve kezzabları seven kişi Nakşî olamaz.
Ben ölüm döşeğine düşünce, şeyhim yetişir beni Cennete postalar diyen kişi Nakşî değildir. Nakşî İslâma, Kur’âna, Sünnete, Şeriata, Ümmete hasbeten lillah, muhlisen lillah hizmet eder.
Nakşî, kendi tarikatına mensup olmayan Müslüman kardeşlerini ötekileştirmez, dışlamaz. Nakşî lüks, şatafatlı, debdebeli, israflı, gösterişli bir hayat sürmez.
Nakşî, zaruret olmadıkça
Hele böyle yerlerde iftar ziyafeti vermez ve bunlara katılmaz.
Nakşî, İslâm Kur’ân yazısına taraftardır. Nakşî İslâma Kur’âna Sünnete Şeriata aykırı düzen ve sistemlere; iyi demez, eskisine göre daha iyi de demez.
İş, çalışma, ticaret, sanayi işlerinde Nakşî fütüvvet ahlâkına sahiptir. Tarikat militanlığı, holiganlığı, fanatizmi yapan kişi gerçek Nakşî değildir.
Bir tarikata mensup olmak, bir mürşidden el almak bir nasip meselesidir; Nakşî bunu bilir, tarikata genel davet yapmaz.
Tarikat gaye değildir, vasıtadır.
Nakşî patron, iş yerindeki işçilere çalışanlara çıkan yemekten yer, ayrıca lüks ve leziz yemekler yemez. Nakşî parayı, servetini kenz yapmaz. Kenz haramdır.
Nakşî lüks, ihtişamlı, israflı, gururlu, kibirli, gösterişli, tantanalı, debdebeli turistik umre yapmaz,
Nakşî (hangi derecede ise) fiilen, lisanen, kalben
yapar.
Nakşî ruhbanları (şeyhleri, hocaları, büyükleri) erbab haline getirmez, onları putlaştırmaz. Nakşî muslihtir (ıslah edicidir, iyileştiricidir), müfsid (fitne ve fesat çıkarıcı) değildir
Nakşî elbette tesbihat yapar ama
Nakşînin tarikatı, Nakşî tarikatından önce
Nakşî nafile ibadetlerini söylemez, onların reklamını yapmaz.
Nakşî mü’minleri sever, mü’minlere düşmanlık etmez.
hadisini bilir.
Bütün gerçek Nakşîlerin, Nakşî olsun veya olmasın bütün gerçek şeyhlerin, her tarikatın gerçek dervişlerinin ellerinden hürmetle öper, duâlarını beklerim. Bu yazım dolayısıyla herhangi bir kusurum ve hatam olmuşsa, sürç-i lisan etmişsem bağışlamalarını istirham ediyorum. 21.09.2017