“Haricîler, Karmatîler, Anarşistler!..”
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 29 Ocak 2019
Perşembe
Kutsal Ramazan ayındayız… Bu mübarek ayın 26’ncı günü Müslümanlar için bilhassa önemlidir. O günün akşamından itibaren Kur’ân’da “Bin aydan hayırlı” olduğu bildirilen Kadir Gecesi başlayacaktır. İşte o günde ve o gecede, Darü’l-İslâm olan Irak topraklarında Felluce şehrinde hayasız bir savaş yaşanmaktadır. İşgalci Haçlılar o kutsal günlerde ve gecelerde muharip sivil demeden; kadın, çocuk, ihtiyar, hasta, yaralı ayırımı yapmadan Müslümanları tavuk gibi boğazlamışlar, oluk oluk muvahhid kanı akıtmışlardır. Ben televizyona bakmıyorum, görenler anlattı:
-Zalimler camilerin kubbelerini top ateşiyle yıkıyormuş…
-Minareleri yıkıyormuş…
Uluslararası insan hakları kuruluşları protesto ediyor, feryatlar kopartıyor. Felluce’de savaş hukuku ayaklar altına alınmıştır. Medeniyet ve insanlığın kabul etmediği vahşetler, zulümler, hunharlıklar (kan dökücülükler) sergilenmiştir. Bütün dünya televizyonlarının gösterdiği ve milyarlarca insanın dehşetle seyr ettiği bir manzara: Felluce’de bir camide ağır yaralı Müslümanlar yerlerde kanlar içinde yatıyor. Bir Amerikan askeri, inleyerek kıpırdanmaya çalışan bir Müslümana silâhının namlusunu çeviriyor, nişan alıyor ve birkaç kurşunla öldürüyor.
Bu bir vahşet değil midir? Bu, savaşla ilgili uluslararası hukuka aykırı değil midir? Haçlı Amerikalılar, uluslararası Kızılay ve Kızılhaç teşkilâtlarının Felluce’deki yaralılara ve sivillere insanî yardım göndermelerini engellediler. Bu da ayrı bir vahşet, ayrı bir zulüm, ayrı bir medeniyetsizliktir.
Haçlı Amerikalıların Müslümanlara karşı bu kadar kindar, bu kadar merhametsiz, bu kadar vahşi hareket etmelerinin sebebi nedir? Başkan Bush Müslümanlara karşı niçin bu çağın Çingiz’i ve Hülâgû’su gibi davranmaktadır?
1. Başkan Bush’un mürşidi Protestanların Papa’sı Billy Graham’ın, kendisi gibi papaz olan oğlu Franklin Graham 2001 Eylülünde şöyle demişti:
“İslâm’ın Allah’ı, bizim Allah’ımız değildir.İslâm kötü ve sapık bir dindir.”
Billy Graham şu anda çok yaşlıdır. Oğlu Franklin Graham Başkan Bush’a akıl hocalığı, mürşidlik, rehberlik yapmaktadır.
Bush’un başka rehberleri de vardır.
Bunlardan papaz Jerry Falwell, Peygamberimiz Muhammed Mustafa aleyhissalatü vesselam için “terörist” diyecek kadar saygısız, saldırgan, ağzıbozuk, küstah bir Haçlıdır.
Papaz Pat Roberson kutsal dinimiz için “İslâm Deccal’dir” demiştir.
Bugün yeryüzünde İslâm’ın ve Müslümanların en amansız, en acımasız, en aşırı, en azgın, en saldırgan, en fanatik düşmanları Amerikalı Evangelistlerdir. Onlar, dinimizi ve ümmetimizi yeryüzünden silip kazımaya ahd etmişlerdir. Bunların bellibaşlı İslâm düşmanı papazlarını öğrenmek isteyenler şu internet adresine başvurabilirler: http://www.proislam.com
Evangelistler, Siyonist Yahudilerden daha fazla İsrail taraftarıdır, Filistinli düşmanıdır. Onlar İsrail’in Filistin toprakları üzerinde, “Tevrat’ın kehanetlerine dayanan ilâhî bir meşruiyet hakkına sahip” olduğuna inanmaktadırlar.
Şu anda ülkemizde 55 bin Evangelist misyoneri gece gündüz faaliyet göstermektedir. Bu Evangelistler Anadolu ve Trakya’da binlerce ev-kilise açmışlardır. Yüzlerce müstakil, çan kuleli kiliseleri faaliyete geçmiştir. Yüzlercesi de inşaat halindedir. İktidar, Evangelistlere bütün kolaylıkları sağlamaktadır. İzmir’de yeni bir kilisenin açılışı törenlerle kutlanmış, törene TC’nin bürokratları katılmış, ayrıca küçük okul çocukları da getirilmiştir. Öyle ya, Irak’ta Müslümanları Kadir gecesinde tavuk gibi boğazlayan Haçlılara şirin görünmekte yarar var.
İktidara mensup kodaman bir zat, tenkitlere karşı gürlüyor ve şöyle diyor:
-Müslümanlar Roma’da cami açıyor da, Hıristiyanlar Türkiye’de niçin kilise açamasın?
Aman ne mantık, aman ne mantık… Sen önce Türkiye’nin Müslüman halkına, Batı dünyasında olduğu kadar din, inanç, inandığı gibi yaşamak hürriyeti ver, ondan sonra konuş. Türkiye Müslümanının dinî dernek kurmaya hakkı var mı? Birkaç Türkiyeli Müslüman bir araya gelip de “İslâm Dinini Yayma ve Tanıtma Derneği” adında bir dernek kurabilir mi? Kuramaz!.. Niçin?.. Çünkü bizim Dernekler Kanunu’muzda açıkça, “Din derneği kurmak yasaktır” yazılıdır.
Evet, Irak’ta camiler top ateşiyle yıkılırken, minareler gümbür gümbür devrilirken; Müslümanlar tavuk gibi boğazlanırken; kadın, çocuk, ihtiyar, yaralı, sivil bütün Tevhid ehlinin kanları oluk oluk akıtılırken, hapishanelerde Müslümanlara en iğrenç işkenceler yapılırken, Hitler ve Stalin’in rejimlerinde bile görülmemiş cinsel işkencelere başvurulurken ZAMAN gazetesinin
15 Kasım 2004 tarihli nüshasında (İst. baskısı sayfa 18)
tam sayfalık zehir zemberek bir yazı yayınlandı. Başlığının ikinci satırında “Haricîler, Karmatîler, Anarşistler” yazılıydı.
Bu yazıda Müslüman kanı döken, sevgili Peygamberimize terörist diyen, İslâm dinini Deccal olarak gören, İslâm’ı ve Muhammed Ümmeti’ni yeryüzünden silip kazımaya ahd etmiş bulunan zalim, hunhar, vahşi Evangelistler mi tenkit ediliyordu?
İslâm düşmanlarına mı Haricî, Karmatî, Anarşist deniliyordu?..Heyhat!.. Yazının birinci başlığının birinci satırında şu kelimeler yer almaktaydı:
Diyaloğun karşısında duran üç zümre…
Evet,Irak’ta kutsal Ramazan ayında, kutsal Kadir Gecesi’nde Müslümanlar şehid edilirken, Evangelist Haçlılar din ve iman kardeşlerimizi tavuk gibi boğazlarken Zaman gazetesindeki bu şiddetli yazıda Dinlerarası Diyalog ve Hoşgörü’yü tenkit eden Müslümanlar en ağır şekilde suçlanıyordu.
Haricîler… deniliyordu onlara. Hazret-i Ali kerremallahu vecheh ve radiyallahu anhu efendimizi şehid eden o zâlim ve bozuk tâife…
Karmatîler… deniliyordu o Müslümanlara. Karmatîler, İslâm tarihinin görüp göreceği en zalim, en sapık, en bozuk tâifedir. Bir ara Mekke’ye saldırmışlar, Kâbe’nin köşesindeki Hacer-i Esved’i yerinden kopartıp götürmüşler,binlerce hacıyı öldürmüşlerdi.
Anarşistlere gelince: Onların ana prensibi “Ne Allah, ne devlet…”tir. Yani dinleri, imanları yoktur.
İslâm düşmanı, Resulullah düşmanı, Kur’ân düşmanı, Ümmet-i Muhammed düşmanı Evangelistlerle hoşgörü, diyalog, evrensel kardeşlik yapanlar; onları bu yüzden tenkit eden, uyaran Müslümanlara karşı ne kadar sert, şiddetli, galiz, acımasız, hoşgörüsüz hareket ediyorlar.
Azılı, agresif, fanatik, azgın, vahşi İslâm düşmanına hoşgörü; tenkit ettiği için din ve iman kardeşine düşmanlık… Böyle bir şey din kardeşliğine yakışır mı?
Kur’ân “(Harbî ve saldırgan) Küffara karşı şiddetli, kendi aralarında merhametli…” buyuruyor. Bizim diyalogçular, toleransçılar ise tam tersini yapıyor. Bu ne biçim Müslümanlıktır?
Bendeniz, diyaloğa, Evangelistlerle dostluğa karşı olan bir Ehl-i Sünnet Müslümanıyım. Bu konudaki tenkit ve uyarılarım dolayısıyla beni Haricî, Karmatî, Anarşist olarak göstermeye ne hakları var? Ben, diyalog hareketini tenkit ederken dinî, şer’î, aklî, mantıkî delillere ve gerekçelere dayanıyorum. Kur’ân,Sünnet, Şeriat, İslâm, hikmet diyaloğu uygun görmüyor. Ehl-i Sünnet uleması böyle bir şeye fetva, ruhsat, izin, cevaz vermiyor. Bize Haricî, Karmatî, Anarşist diyenlerin şer’î, mantıkî, hikemî bir tek delilleri ve gerekçeleri bile yok.
Levm edenlerin levmlerinden korkup da doğruyu söylemekten vaz geçeceğimizi sanıyorlarsa aldanıyorlar. (ZAMAN’da çıkan yazıyı görmek isteyenler http://www.tr.fgulen.com web sitesine başvurabilir.) 19 Kasım 2004