Şu anlatacaklarım ne güzel, ne harika, ne büyük şeylerdir:

* Sahih bir imana sahip olmak.

*O imanla ebedî mutluluğu kazanabilmek.

* Allaha ibadet (kulluk) edebilmek.

* İyi olmak, iyilik yapmak.

* Hiç yalan söylememek.

* Gıybet etmemek.

* İftira etmemek.

*Kendi ayıp ve günahlarına bakmaktan ve üzülmekten dolayı başkalarınınkileri görememek.

* Kendisine yapılan kötülükleri iyilikle uzaklaştırmak.

* Faydalı ve lüzumlu bilgileri öğrenmek ve onları hayata uygulamak.

* Sıkıntıda olanlara yardım etmek.

* Hayırlı işler yapmak.

* Komşularının, çevresinin meleği olmak.

* Vaktini ve ömrünü ziyan etmemek.

* Sakin yerlere, kırlara, bayırlara, dağlara, vâdilere gidip tabiat (doğa) içinde yaşayabilmek.

* Hatâlarını noksanlarını görüp onları düzeltmeye çalışmak.

* İnsanlara tebessüm etmek.

* Afv etmek.

* Fitne ve fesada yol açacak sözlerden ve işlerden kaçınmak.

* Duvarın üzerinde oturan kediyi sevmek, onun mutlu olmasınavesile olmak.

* Parkta simit yerken, bir kısmını kuşlara vermek.

* Faydalı, hikmetli, dinlendirici kitaplar, yazılar okumak.

* Güzel sanatların bir dalında ürün vermek.

* Gururdan, kibirden, büyüklük taslamaktan kurtulup alabildiğine mütevâzı olmak.

* Faydalı, hayırlı bir işe yaramak.

* Hoparlörsüz okunan güzel bir ezanı dinlemek.

* İnsanların uyanmasına, aydınlanmasına, hidayetine vesile olmak.

* İnsaflı düşman ve karşıtlarına fazilet ve iyiliklerini tasdik ettirebilmek.

* Zararlı kötü bir iş yapmamak.

* Acıkmadan sofraya oturmamak, doymadan öncesofradan kalkmak.

* Küçük şeylerle mutlu olabilmek, işte bu gerçekten çok büyük bir harikadır.

* Yaz aylarında kırlangıçların, gagalarıyla çamur taşıyıp pencere kenarlarına yaptıkları yuvalarındaki yavrularını beslemelerini seyretmek.

* Hastahanelerin önünden geçerken hastalara, hapishanelerin önünden geçerken tutuklu ve mahkumlara acımak ve onların şifa bulmaları,(hakkedenlerin) kurtulmaları için dua etmek.

* İkindiye doğrugüzel bir çay, simit, kaşar peyniri ile harika bir kahvaltı yapmak.

* Galata köprüsünden geçerken Süleymaniye camiini seyretmek. Yahut vapurla Üsküdar’a giderken Şemsi Paşa camiine ve külliyesine alıcı gözle bakmak.

* Nâdan, câhil, kaba, hoyrat, kırıcı, yıkıcı, gururlu, kibirli, kendini beğenmiş haminsanlardan uzakta olmak.

* Ehl-i dil insanlarla oturup nezih sohbetler yapmak.

* Tarlalardaki ekinlerin rüzgarla nazlı nazlı salınmalarınıtemaşa etmek.

* Boğaz’da vapurla seyahat ederken çığlıklar atarak uçuşan martılara ekmek vermek.

* Korularda, bahçelerde kuş sesleri dinlemek.

* Sesi ve kıraati güzel gönül ehli bir imamın ardında sabah namazı kılmak.

* Bir hastayı ziyarete gidip onun hayır duasını kazanmak.

* Bir örümceğin bahçedeki çalıya ağ germesini seyretmek.

* Evet efendim… Estağfirullah… Bendeniz… Bu fakir… Devlethâneleri… Fakirhâne… diyerek konuşan İstanbul ahlak ve görgüsüne sahip biriyle yârenlik etmek.

* Bir zikir meclisinde bulunmak.

* Faydalı kitaplar okumak.

* Şehirden uzakta ormanlarda, kırlarda, vadilerde gezip tozmak, (mangalsız) piknik yapmak.

* Kötülüklere, münkerlere, çirkin işlere kalben buğz etmek.

* Acımasız sahiplerinin sokağa attıkları zavallı kedi yavrusunu eve götürüp bakmak.

* Hatâ, günah ve isyanlarına üzülüp ağlamak.

*Üzüntülü ve kederli bir insanı teselli edip ferahlamasına vesile olmak.

* Kendisi dâhil herkes için ıslah duası etmek.

* Haleb’te Müslümanların çektikleri acıları düşünüp ağlamak.

* Bir dolunay gecesi, yüksek bir yerden ay ışığının Marmara’da ta Adalar’a kadar döşediği altunî yolu hayranlıkla seyretmek. 30.10.2016