SORU: Ey çocuk, ey genç, sen hayatta ne olmak istiyorsun?

YANLIŞ CEVAP: Doktor, mühendis, hukukçu, siyasalcı, işletmeci veya bunlara benzer bir meslek sahibi olmak istiyorum.

DOĞRU CEVAP: Ben hayatta iyi bir insan, iyi bir Müslüman olmak istiyorum.

S. İyi Müslüman ne demektir?

C. İyi insan demektir.

S. Nasıl iyi Müslüman eşittir iyi insan olabilirim?

C. Ehliyetli iyi öğretmenlerden, üstadlardan, planlı ve programlı bir eğitim alarak iyi Müslüman olunabilir?

S. Bu iş sadece kuru bilgiyle, teoriyle olabilir mi?

C. Olamaz. İyi bir Müslüman olabilmek için İslam’ı doğru olarak öğrenmek ve öğrendiklerini hayata geçirmek gerekir.

S. İnsan kendi kendine Müslüman olabilir mi?

C. Elbette olabilir ama iyi, salih, vasıflı, kaliteli, güçlü bir Müslüman olabilmek için mutlaka üstadlardan, mürşidlerden, muallimlerden eğitim almak gerekir.

S. Niçin?

C. Bir genç evinde hukuk kitapları okumak suretiyle hukukçu, tıp kitapları okumak suretiyle doktor olamayacağı gibi…

S. İyi Müslüman olabilmek için hangi kurumların bulunması şarttır.

C. Gerçek İslam mekteplerinin ve gerçek İslam medreselerinin bulunması şarttır. Bunlar olmazsa olmaz.

S. İstisnalar olamaz mı?

C. Milyonda bir olabilir ama onlar kuralı bozmaz.

S. Bugün, Türkiye’mizde İslam mektebi var mıdır?

C. Bir tane bile yoktur.

S. İstenilse açılamaz mı?

C. Eskiden açılamazdı. Bugün açılabilir ama çoğunluğu oluşturan Müslüman kesimde bu konuda niyet, irade, azim, cehd, yeterli kültür yoktur.

S. Para var mıdır?

C. Fazlasıyla vardır.

S. İslam mektebinin belli başlı özelliklerini sayar mısınız?

C. Altı özelliği vardır: Bütün öğrencileri beş vakit namazı okul camiinde, okul imamının ardında cemaatle kılacak… Ehl-i Sünnet ve Cemaat İslamlığı öğretilecek… Çok zengin edebî Türkçe/Osmanlıca öğretilecek… Çok sağlam İslam kültürü kazandırılacak… Bilgi yanında ahlak ve karakter terbiyesi verilecek… Sanat, estetik, güzellik kültürü verilecek.

S. İmam-Hatip okulları İslam mektebi sayılır mı?

C. Sayılmaz. Namaz mecburî değildir. Tedrisat programları yetersizdir.

S. İslam mektebi nasıl olmalıdır?

C. İngiltere’deki Eton kolejinden üstün olmalıdır.

S. Eton’un dengi olsa yetmez mi?

C. Yetmez, ondan daha üstün olacaktır.

S. Lise bitirmiş her Müslüman’ın mutlaka Osmanlı/Türk edebiyatını bilmesi gerekir mi?

C. Mutlaka bilmesi gerekir. Türkolog, Türk edebiyatı uzmanı olması gerekmez ama yeterli edebiyat kültürüne sahip olması gerekir.

S. Niçin?

C. Zengin lisansız, edebiyatsız kültür ve düşünce olmayacağı için.

S. Üç beş yüz kelimelik sokak, çarşı pazar, iletişim Türkçesi bize yetmez mi?

C. Kesinlikle yetmez. Lisanı fakir olan kişinin zengin kültüre sahip olması mümkün değildir.

S. Her Müslüman genç mutlaka Osmanlıca öğrenmeli midir?

C. Mutlaka öğrenmelidir.

S. Ne derecede?

C. En yüksek seviyede.

S. Ben çat pat kekeleye kekeleye gak guk Osmanlıca matbu kitapları okuyabiliyorum…

C. Yetmez yetmezyetmez!.. Ölçü şudur: Her Müslüman gencin Osmanlıcası, Latincesinden üstün olmalıdır.

S. Bu dediklerin ütopya değil midir?

C. Değildir. Yazıcı Nurcular Hayrat Vakfı kardeşlerimiz kendilerine bağlı gençlerin bir kısmına mükemmel Osmanlıca öğretiyor ve onlar özel notlarını İslam-Kur’an yazıyla tutuyor.

S. Bediüzzaman hazretleri Latin yazısına izin ve ruhsat vermiş midir?

C. Geçici olarak ladini hurufata izin vermiştir ama ladini hurufatın benimsenmesine izin vermemiştir. Esas olan İslam Kur’an yazısıdır.

S. İngilizlerin Eton koleji var da biz Müslümanların niçin o ayarda bir mektebimiz yok?

C. Müslümanların İslamcıların kültür seviyesi çok düşük de ondan.

S. Müslümanlar hangi konularda geri kalmıştır?

C. İki şeyin gerisinde geri kalmışlardır. İslam’ın ve çağın/modernitenin.

S. Müslümanların düzelmesi, ıslahı için neler lazımdır?

C. Öncelikle iki şey lazımdır: Biri, Ümmet birliği, ikincisi Ümmetin başında, Müslümanların kendisine biat ve itaat ettiği râşid bir İmamın bulunması.

S. Müslüman gençlere kimi örnek gösterirsiniz?

C. Şeyh Şamili… O hem icazetli din âlimiydi… Hem icazetli tarikat şeyhiydi, hem de İmamü’l-müslimîndi. Yani üç boyutluydu. Bu üç sıfatla cihad fi sebilillah yapmıştır.

S. Tasavvuf tarikatlarının Müslümanları pasifleştirdiğini iddia edenler var…

C. Bu iddialar hezeyandır. En samimî, en güzel, en ihlâslıcihad fi sebilillah, tarikat ve tasavvufla olur.

S. Sizce Müslümanlar derlenip toparlanabilir mi?

C. Bence toparlanamazlar… Bir sille ve darbe yerlerse o zaman akılları başlarına gelir belki.

S. Müslümanlar niçin birleşip tek bir Ümmet olamıyor?

C. Böyle bir birleşme din baronlarının, sahte şeyhlerin, mukaddesat sömürücüsü eşkıyanın, sahte mücahidlerin, arivistlerin, aktivistlerin, din tâcirlerinin işine gelmez.

S. Günümüzde, birleşmek, tek bir Ümmet olmak için imkân, fırsat, hürriyet var mıdır?

C. Vardır. İsteseler, Müslüman sivil toplum kuruluşları bir araya gelip bir Konfederasyon veya Federasyon kurabilirler. Kanunlar buna müsaittir.

S. Niçin birleşmiyorlar?

C. Çünkü birleşmemek konusunda ittifak etmişlerdir.

S. İslam ile İslamcılık…

C. İslamcılık İslam’ın önündeki en büyük engel ve tuzaktır.

S. Senin bu konudaki bakış açın nedir?

C. Bendeniz elhamdülillah Müslümanım ama İslamcı değilim.

S. Din hizmeti ne demektir?

C. Şu altı şeye Allah rızası için ihlâsla doğru dürüst hizmettir: İmana, İslam’a, Kur’an’a, Sünnete, Şeriata, Ümmete.

S. İhlâs olmazsa hizmet olur mu?

C. Olmaz.

S. İlimsiz, irfansız, hikmetsiz, plansız programsız hizmet olur mu?

C. Olmaz.

S. Her yıl islamî hizmetler için yekûn olarak milyarlarca dolar toplanıyor. Bunlar yerli yerinde, ehemmimühimme tercih ederek, planlı programlı bir şekilde harcanıyor mu?

C. Bu soruyu harcayanlara sorunuz. Gerekçeli ve tatminkâr cevap versinler.

24.06.2018