Sadece bir tek nüsha yayınlanacak (süreli yayın değil) çok ciddî, kağıt şekil tasarım ve muhteva (içerik) bakımından harika, yazıları (radikal değil ama) vurucu, uyarıcı, aydınlatıcı, bilgilendirici, ıslah edici, birbirinden önemli fotoğraf, resim, belge ile dolu, şimdiye kadar benzeri tarihte görülmemiş, (kitap mı olur, dergi mi, bülten mi?) bir yayın. (Başarılı olursa ileride ikincisi üçüncüsü de yayınlanabilir…)

Yazılarının, resimlerinin hepsi de son derece faydalı, meraklı, lüzumlu…

Kalıcı… Kimse atmayacak, herkes saklayacak.

Tirajı en az bir milyon adet olacak. Merakla ibretle heyecanla okunacak.

Uyarıcı, aydınlatıcı, bilgilendirici, hayra yönlendirici, ıslah edici…

Millî kimliğe, kültüre, ahlaka, fazilete hizmet edici…

Ne muvafık, ne muhalif… Ne yağcılık yapacak, ne de yıkıcı tenkit.

Cemaatler, tarikatler, hizipler, fırkalar, sektler üstü olacak.

Bir şahsın veya topluluğun ticaretine âlet edilmeyecek.

Bir defalık makalesi, köşe yazısı, kroniği, fıkrası yayınlanan yazarlara telif ücreti, para ödenmeyecek, maddî bir menfaat sağlanmayacak.

Sadece emek sarf edilen incelemelere, dosyalara, araştırmalara, özel haber ve resimlere ücret ödenecek.

Bu süreli yayın gerçeğe hizmet için, vatan millet için, (rejim için değil) devlet için, Türkiye’nin bütünlüğü ve selameti için çıkartılacak.

İhlasla ve samimiyetle çıkartılacak.

Adaletli ve insaflı olacak.

İçinde hatır için basılmış tek lüzumsuz haber, lüzumsuz yazı, lüzumsuz malzeme yer almayacak.

Kitap, gazete, dergi, cemaat, tarikat reklamı almayacak.

Şu veya bu parçayı değil, Türkiye’yi, bütünü temsil edecek.

Dinci veya sekter bir yayın olmayacak.

Soruyorum: Böyle bir yayın faydalı olur mu olmaz mı?

Sizin cevabınızı bilmiyorum ama bendenize göre çok faydalı ve muaddil, ıslah edici olur.

Halkı aydınlatır, iyiliğe yönlendirir. İdarecilere ışık tutar.

Bunun masrafları ne kadar olur acaba?

Diyelim birkaç milyon lira. Mâlî durumu müsait olan Müslüman halk, birtakım kuruluşlar bu parayı veremezler mi?

Türkiye gibi nüfusu seksen milyon olan, eskisine nispetle son derece zenginleşmiş bulunan bir ülkede bu para büyük bir rakam değildir.

Bu konuda bendeniz ne yapabilirim?.. Teklif ve proje sahibi olarak, uygun görülürse kurucu heyet içinde yer alabilirim. Danışmanlık yapabilirim. (Beğenilip yayınlanırsa) yazılarım ve diğer hizmetlerim için bir kuruş ücret, maaş, aferin, alkış istemem.

Yazılarım yeminli heyet tarafından beğenilmezse, ille de basılsın diye ısrar etmem.

Bu yayının beş kişilik bir müteşebbis heyeti olacaksa, hepsi de bundan dünyevî maddî ve mânevî menfaat ve prestij elde etmeyeceklerine dair, Kur’an üzerine el basarak yemin edecekler, yazılı taahhütte bulunacaklar, yeminimizi ve taahhüdümüzü bozarsak Allah’ın laneti üzerimize olsun diyeceklerdir.

Bu yayın nasıl dağıtılacak?.. Bedava dağıtılması mı uygundur, çok ucuz bir fiyatla satılması mı?

Önemli:

Bu yayın, bilhassa ondan faydalanacak vatandaşların, ailelerin eline geçmelidir.

Çok faydalı, çok hayırlı olduğunu tahmin ve ümit ettiğim bir proje… İlgilenen çıkar mı acaba?

(Önemli not: Bendeniz Kur’an, Sünnet, Sevâd-ı Âzam Müslümanıyım. Dinde reform, dinde yenilik, dinde değişim, tarihsellik, bid’at, İslam Protestanlığı, hadîsleri AB kriterlerine göre ayıklama, İslamın içini boşaltma, dini tahrif etme, mezhepsizlik, telfik-i mezahib, Afganîcilik, üç hak ibrahimî din vardır, Fazlurrahmanın tarihsellik dini gibi bozuk, sapık ve yıkıcı cereyanlara karşıyım. Kurucu heyetin tamamının Ehl-i Kur’an, Ehl-i Sünnet, Ehl-i Cemaat Müslümanı olmasını, sahih itikad sahibi bulunmasını, namaz kılmasını, fâsık-ı mütecâhir olmamasını zarurî görürüm. Böyle olmazsa bir milyon yayın ve harcanan paralar boşa gider, emekler heba olur.)

(İkinci Yazı) Bunları hiç unutmayalım

Aşağıdaki maddeleri bin kere yazsam yeridir. Bunlar hiç unutulmamalıdır.

1. Siyasal İslam güçlendikçe gerçek dindarlık gerilemektedir.

2. Ahlâk konusunda büyük bir düşüş vardır.

3. Namaz kılanlar azınlığa düştüğü için İslam toplumunun binası çatlamakta, yıkılma emâreleri görülmektedir.

4. Mürekkep cahillik yaygın hâle gelmiştir.

5. İslam, Kur’an, Sünnet, Şeriat kriterlerine göre kadın ve kızların büyük kısmının hali çok kötüdür ve yürekler acısıdır.

6. Âhir zamanın üç büyük alameti riba, zina, bina çoğalmıştır.

7. İsraf, beyinsizlik, saçıp savurma korkunç boyutlara ulaşmıştır.

8. İlmihalini doğru ve yeterli olarak bilen Müslümanların nispeti yüzde kaçtır?

9. Ümmet birliği ve teşkilatı yoktur.

10. Kendisine biat ve itaat edilecek râşid ve âdil bir İmam yoktur.

11. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın, bana ne, ben suya sabuna dokunmam, ben kötülük yapmıyorum ya zihniyeti Müslüman çoğunluğu felç etmiştir.

12. Medenî kültür azalmakta, bedevî şifahî kültür yaygın hale gelmektedir.

13. Gelir dağılımında korkunç uçurumlar vardır.

14.Otuz milyon nüfuslu dev İstanbul, hiçbir hazırlıksız ve tedbirsiz depremini beklemektedir.

15.

Ülkenin bir kısmında savaş vardır.

16. Ortadoğu’daki yangınlar büyümekte ve yaygın hale gelmektedir,

üçüncü cihan harbi

çıkabilir.

Bunları unutmayalım. 11.09.2015