Hayırlı Müslüman Tv
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 24 Kasım 2018
* ŞEYTÂNÎ medeniyetin televizyonları, Müslümanların imanlarına, ebedî saadetlerine, dünyadaki dirliklerine, âsâyişe, huzura, iç barışa büyük zarar veriyor. Kötü tv’ler halk yığınlarını zombileştiriyor.
* Şeytanî küfür ve nifak televizyonlarını kötülemek, zararlarını engellemek, bu konuda Müslümanları uyarmak büyük ve önemli bir nehy-i münker (Kötü şeyleri yasaklamak) hizmetidir. Bu hizmet, Ümmetin bilenleri ve imkânlıları için farzdır.
* Ümmet içinde bu farz tamamen terk edilirse yahut yeterli derecede yapılmazsa bütün Müslümanlar günahkâr ve sorumlu olur.
* Bazı büyük tv kanalları İslâm’ın küfür, büyük günah, fuhşiyyat, azgınlık olarak gördüğü kötülükleri, rezillikleri, ahlâksızlıkları iyi gösteriyor, teşvik ediyor.
* Küfür ve nifak tv’leri İslâm kadınlarına, kızlarına, ailelere, çocuklara büyük zarar veriyor.
* Kadınlara ve kızlara yapılan saygısızlıklarda, tâciz ve tecâvüzlerdetv’nin büyük rolü bulunmaktadır.
* Küfür tv’leri İslâm ahlâkının yerine pagan ve müşrik ahlâkını getirmek istiyor.
* Kötü medya ile savaşmak, elinde imkân fırsat iktidar olan her Müslüman’ın boynuna borçtur.
* Bu mücadele şiddete başvurulmaksızın, yasal sınırlar içinde yapılmalıdır.
* Siyasî iktidar, müstehcen yayınlarla mücadele etmeye ısrarla ve devamlı olarak çağrılmalıdır.
* Televizyon bağımlığı, eroin kokain uyuşturucu kumar içki bağımlılığı gibi kötüdür, yıkıcıdır, tahripkârdır.
* Diyanet İşleri Başkanlığı, doğrudan doğruya olmasa da dolaylı olarak kötü medyaya, ahlâksız ve rezil tv’lere karşı harekete geçmeli, halkı uyarmalıdır.
* Kötü tv’leri seyretmenin günah olduğu Cuma hutbelerinde açıkça söylenmelidir.
* Bütün Müslüman vazifeliler, hizmetkârlar, sorumlular birleşerek faydalı, temiz, ahlâklı, hikmetli bir tv kanalı kurmalıdır.
* Bu kanal en kısa zamanda Türkiye’nin en güçlü, en etkili tv’si olmalıdır.
* Hiçbir cemaat, tarikat, vakıf, grup, hizip bu işi tek başına yapamaz.
* Her cemaatin BİZİM gazetemiz, BİZİM tv’miz, BİZİM dergimiz, BİZİM BİZİMBİZİM demesi çok yanlış bir metottur. Bütün Ümmetin gazetesi, bütün Ümmetin tv’si, bütün Ümmetin (aylık bayi satışı bir milyonluk) dergisi olmalıdır.
* Her “parça” kendi bağımsız tv’sini kurmak isterse durum bugünkü gibi olur, amaçlanan başarı elde edilemez, küfrün karşısında durulamaz.
* Her akşam ana haber programı yayına başlayınca en az on milyon vatandaş HAYIRLI TV’yi açıp seyr etmelidir.
* Müslümanların çoğunlukta olduğu bir ülkede, en güçlü tv’nin Müslüman tv’si olmaması büyük bir yenilgi, başarısızlık ve hezimettir. Müslümanlara bu hezimeti tattıranlara yazıklar olsun!
* Hayırlı Müslüman tv, ahlâksız yayın yapamaz… Yalan yayın yapamaz… İftira ve gıybet edemez… Kur’an’ın Sünnetin Şeriatın kötü gördüğü şeyleri iyi gösteremez… Çıplak dekolte karılar sergileyemez… Riba reklâmı yapamaz… Fitne ve fesada yol açacak yayınlar yapamaz…
* Hayırlı Müslüman tv, siyasî muhalif olmamalıdır ama sosyal kültürel muhalefet yapmalıdır.
* Müslüman tv, yıkıcı muhalefet yapmadığı gibi yağcılık yalakalık dalkavukluk da yapmayacaktır.
* Müslüman tv’nin üstünlüğünü, faziletini, iyiliğini, faydalı olduğunu, vatanseverliğini insaflı düşmanlar ve karşıtlar bile kabul etmelidir.
* Böyle bir tv’nin başına geçip başarılı olacak kabiliyette, şu seksen milyonluk Türkiye’de sadece üç adam bulunduğunu düşünüyorum. Bu iş onlardan birine (sıkı araştırma, istişare ve istihâre yapılarak) verilmelidir.
* Tv’ye bağımlılık olacaksa, benim anlattığım faziletli tv’ye olmalıdır.
* Müslüman tv, halkımıza bilhassa gençliği yüksek İslâm ahlâkını, görgüsünü, nezaketini, kibarlığını, dürüstlüğünü öğretmelidir.
* Müslüman tv’nin roman dizileri sadece Türkiye’de değil, bütün İslâm dünyasında beğeni ve merak ile izlenmelidir.
* Müslüman tv en sancılı konulara cesaretle yaklaşıp neşter vurabilmelidir.
* Müslüman tv her sabah erkenden Türkiye’nin üzerine güneş gibi doğmalıdır.
* Müslüman iyi tv diye yola çıkacaklar, sonra küfür ve nifak tv’lerinin yaptığı bütün kötülükleri, günahları ve ahlâksızlıkları teşhir edecek ve işleyecekler. Böyle bir şey İslâm’a ve Ümmete hıyanet olur.
* Tekrar ediyorum: Bu büyük hizmet A’cıların, B’cilerin, C’cilerin, şunların, bunların, onların işi değildir. Bunu yapacaksa Ümmet hep birlikte yapacaktır.
* Bu hizmet ihlâsla yapılmazsa başarılı olmaz.
Bu tv’nin bütçesinden, faydalı ve başarılı olmayan kimseye zırnık verilmeyecektir.
(Bir teklif: Böyle bir, Müslüman ahlâklı tv kanalı kurulursa, faydalı olacağım, hizmet edebileceğim düşünülürse hiçbir ücret ve menfaat talep etmeksizin ayda bir veya iki, biraz zorlanarak belki dört defa kültürel konulu bir program yapabileceğimi bildiriyorum. Üç beş program sonra başarılı olmadığım görülürse parasız işime son verilir… Televizyon konusunda, yine ücretsiz olmak üzere, yazılı teklifler ve raporlar sunarak danışmanlık da yapabilirim. Yazdıklarımın kıymeti olmazsa, çöpe atmak zor değil…) 08.10.2016