Hem Vesayet Düzeni Bitirilmeli Hem de Kokuşma Son Bulmalıdır
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 21 Aralık 2018
Perşembe
Son karakol baskınında ve fakir vatan çocuklarının şehit olmasında:
1. Büyük ve affedilmez ihmal vardır. Teröristlerin saldırı yapacaklarına dair medyada haberler çıkmış olmasına rağmen gereken tedbirler alınmamıştır.
2. Halkoyuyla seçilmiş iktidarı,
devirmek isteyenler karakol baskını ve askerlerin şehit olması karşısında (a) Çok üzülmüş göründüler timsah gözyaşları döktüler, (b) Pek belli etmiyorlar ama hayli de sevinmişe benziyorlar.
3. Gereken tedbirler alınmış olsaydı… Baskına uğrayan karakola terörle mücadele konusunda uzman askerî personel yerleştirilmiş olsaydı… İşe yarar istihbarat yapılmış olsaydı… Medyada çıkan
haber ve uyarıları gözardı edilmemiş olsaydı, teröristler başarılı olamayacaktı, askerlerimiz ölmeyecekti.
4. Görülüyor ve anlaşılıyor ki,
‘un henüz dişleri sökülmemiştir. Ergenekon hâlâ ayaktadır. Ergenekon, yumruğunu vurmakta (vurdurmakta), balyozunu indirmekte (indirtmektedir.)
5. 1919 ve 1922 yılları arasında İstanbul galip devletler tarafından işgal edilmişti. İşgal kuvvetleri elbette hayli zulüm yapmıştır.
İşgal altındaki İstanbul’da Müslüman kız öğrenciler başörtüleriyle okullarda ve üniversitede okuyabilmişlerdir. Din okullarında din ilimleri okutulmuştur.
Ayasofya’da ezanlar okunmuş, beş vakit namaz kılınmıştır. Bugün, İslâm yurdu Türkiye’de
6. Şu anda ülkemizde büyük ve tarihî bir
devrimi yapılmaktadır. Statükocular, vesayet demokrasisi taraftarları, Kemal’le ilgisi olmayan
buna karşı koymaktadırlar ama başarılı olamayacaklardır. Çünkü artık ülkemizde darbeler, tepeden inme devrimler, zalimane realpolitikler devri kapanmıştır.
7. İslâm dinini ve Müslüman çoğunluğu ülke için büyük bir tehlike ve tehdit olarak gören zihniyet iflâs etmiştir. Müslüman bir ülkede İslâm’ı ve dindar Müslümanları tehdit ve tehlike olarak görmekten daha büyük bir yanılgı, gaflet ve dalalet olabilir mi?
8. Ülkemizdeki terör hiçbir zaman millî bir hareket olmamıştır.
9. Kürt halkını, Kürt vatandaşlarımızı çileden, bir kısmını dağa çıkartmak için
10. Ülkemizdeki terör hareketini kimler planlamış, kışkırtmış, desteklemiş ve teşvik etmiştir: (a)
(b)
(c)
(İyonya, Pontus)
. (ç)
(d)
(e) Antalya’daki bir toplantıda Türkiye’nin parçalanmasını kabul eden
.
11. Türkiye’ye tam, gerçek, yüzde yüz bir demokrasi, halk iradesi, hukukun üstünlüğü, insan haklarının uygulanması, din ve vicdan hürriyeti, inancına göre yaşamak hürriyeti, eğitim hürriyeti, kılık kıyafet ve serpuş hürriyeti, zikrullah yapma hürriyeti gelmesine karşı çıkan statükocuların, resmî ideoloji taraftarlarının, Ergenekoncuların hiçbir meşruiyetleri yoktur.
12. Türkiye’de olup bitenler (a)
(b)
(otoritesinin)
13.
.
14. İleride bir partinin iktidarı yerine birkaç partiden oluşan bir
kurulursa,
Ergenekona karşı verilen haklı, hukukî ve zarurî mücadele devam etmeli,
15.
kesinlikle hukuk sınırları zorlanmamalıdır. Ergenekonun dişlerini sökmek ve zararsız hale getirmek için
16. Ergenekona
asla karıştırılmamalıdır.
17.
Kokuşma önlenmezse Türkiye hiçbir zaman selamet bulamaz.
Cenâb-ı Hak bu vatanı, bu halkı, bu devleti
saçı bitmedik yetimlerin bile haklarını yiyen
korusun.
Genel ve yoğun kokuşma devam ederse:
A. Tam ve gerçek bir demokrasi ve halk iradesi gelmez.
B. Âdil hukukun üstünlüğü gelmez.
C. Sosyal adalet olmaz.
Ç. Ülke iyi idare edilmez.
D. Millî kültür ve kimlik yaşamaz ve yücelmez.
Ülke, halk ve devlet olarak Türkiye iki ateş arasındadır, örs ile çekiç arasındadır.
1. Ergenekon, resmî ideoloji,
2. Kokuşma, pislik, haram yeme,
İkisinin de tasfiye edilmesi, Türkiye’nin temiz, şeffaf, âdil, bilge, ahlâklı, erdemli bir rejime kavuşturulması gerekir.
Türkiye’de halkı (1) bilgilendirecek, (2) yönlendirecek, (3) aydınlatacak, (4) uyaracak gerçek aydınlar, gerçek bilgeler, gerçek rehberler, gerçek liderler, gerçek büyük düşünürler var olmazsa ne olur?
Ülke, halk, devlet bugünkü berbat ve perişan duruma düşer…
Türkiye’de hiç mi aydın, bilge yok?
Var ama sayıları son derece az ve yetersiz. Bunlar istisnadır ve istisnalar kuralı bozmaz.
Aydınlar meselesini ele alalım.
Aydın olmak o kadar kolay ve ucuz değildir.Bu ülkede, benim ölçülerime göre 20 aydın yoktur. (Kendimi aydın saymam ve göstermem…)
Bilgelere gelince:
Ülkemizde siyaset sahasında
yoktur.
çapında devlet adamları yoktur.
‘ler yoktur.
lar yoktur.
ler yoktur.
‘ler yoktur.
‘ler yoktur.
‘ler yoktur.
‘ler yoktur.
ve iş adamları yoktur.
(İkisi de rahmetli oldu)
ve
çapında şahsiyetler yoktur.
Türkiye’de
(adam yokluğu)
Halk bugünkü modern cahiliye karanlıklarında kendi gözüyle, kendi iradesiyle, kendi kültürüyle yolunu bulamaz.
Tecrübeli kılavuz ve rehberler lazımdır. Gerçek aydınlar, gerçek bilgeler, gerçek büyük düşünürler lazımdır. Eski ayları kırptılar kırptılar bir sürü yıldız yaptılar.
Çoğunluğu oluşturan Müslümanlar bin parçaya ayrılmış, akılları karmakarışık olmuş. Müslümanların yüzde doksanı, namaz kılma hürriyeti olmasına rağmen namaz bile kılmıyor.
Din sömürüsü korkunç boyutlarda. Yüz milyon liraya güzel ve sanatlı bir cami yapıyorlar. Halbuki bu para ile çok güzel, çok sanatlı bir cami yapılabilirdi.
Bunlar olmadan islâmî hizmet ve faaliyet yapılabilir mi?
Varlıkları elzem (en lüzumlu) olan gerçek aydınları, gerçek bilgeleri, gerçek rehberleri, gerçek büyük düşünürleri, gerçek kahramanları, gerçek muhlis hizmetkârları nereden bulacağız? Bulamazsak işimiz bitiktir… 07 Mayıs 2010