SalıKısa bir müddet önce, ülkemizin çok büyük bir hukuk-adalet kurumunun başındaki bir zatın militan Sabataycı olduğunu yazmıştım. Bu kişi maalesef binlerce Müslüman memurun karakuşî bir kararnâme ile işlerinden atılmasını isteyerek bir hukukçuya yakışmayan beyanlarda bulunmuştur.

Geçen gün Yargıtay Başkanı çok önemli, çok isabetli, çok doğru bir konuşma yaptı. Türkiye bu anayasa, bu sistemle nurlu ufuklara gitmez; mutlaka büyük bir değişim yapılmalıdır dedi. Aynı gün memleketimizin başka büyük bir hukukçusu ise, Yargıtay başkanının söylediklerinin tam tersine konuştu; irtica tehlikesi vardır gibisinden laflar etti. İşte bu zat da Sabataycıdır, Selanik Dönmesi’dir.

Peki bir kısım militan Sabataycılar bu Müslüman millete niçin bu kadar düşmanlık etmektedir? Zorları nedir? Herhangi bir azınlığın, içinde yaşadığı millete düşmanlık etmesi, onun dinine, imanına, kimliğine saldırması, onu düşman olarak görmesi doğru mudur?

17’nci yüzyılın 60’lı yıllarında Türkiye Yahudileri ikiye ayrıldılar. Bir kısmı, mesihliğini ilan eden İzmirli Sabatay Sevi’nin peşine düştü, bir kısmı ise onun mesihliğini kabul etmedi. Sabatay Sevi yalancıktan Müslüman olduktan sonra, onun bağlılarının bir kısmı da zâhiren Müslüman göründü. Böylece günümüze kadar iki kimlikli olarak geldiler. Yahudi dehasına sahip güçlü bir cemaat veya azınlık teşkil ediyorlardı. Çocuklarını en iyi okullarda, Amerika’da, Avrupa ülkelerinde okuttular, yüksek makamlara çıkarttılar.

Bir azınlığa mensup kimselerin yükselmesi suç değildir ama içinde yaşadıkları milletin dinine, imanına, tarihine, kültürüne, kimliğine düşmanlık etmeleri, onlarla savaşmaları büyük bir suçtur.

Bir vatandaş ister ateist, ister Musevî, ister Hıristiyan olsun; İslâm’a ve Müslümanlara saldırmamalı, hakaret etmemeli, dindar çoğunluğun temel haklarının çiğnenmesini istememelidir. Müslümanlığı ve Müslümanları tenkit etmek isteyenler ilmî, ciddî, seviyeli kitaplar yazabilir. Müslümanların ilim sahipleri de bunlara cevap verir. Lakin bu memlekette İslâm’ı dışlamak, Müslümanları düşman ilân etmek hakkı diye bir hak olamaz. Bugün ülkemizde İslâm’a ve bağlılarına karşı açılmış olan savaş bir vahşilik ve zorbalık savaşıdır. Maalesef bu savaşı açanların içinde büyük miktarda militan Sabataycı vardır.

Biz Müslümanlar onlara hakaret etmiyoruz, saldırmıyoruz. Müslüman olmayan birtakım araştırıcılar Sabataycılarda mum söndü âyinleri olduğunu yazmaktadır. Biz bu bilgilere dayanarak onları tahkir etmeyiz.

Bizim tek istediğimiz onların artık iki kimlikli olmaktan vaz geçerek, olmadıkları halde Müslüman görünmekten vaz geçmeleri, Sabataycı-Yahudi kimliği ile ortaya çıkmalarıdır. O cemaate mensup Ilgaz Zorlu bey de bunu istemektedir.

Militan Sabataycılar Müslümanlardan ne kötülük görmüşlerdir ki, onlara bu kadar insafsızca hücum ediyorlar?

Binlerce dindar memur işinden atılmalıymış. Niçin? Müslüman olmak suç mudur? Namaz kılmak, tesettüre uymak, oruç tutmak, İslâmî bir tarikata mensup olmak kabahat midir? Bir vatandaşın Mason locasına, Rotary cemiyetine, Lions Kulübüne üye olması suç teşkil etmiyor da, bir Müslümanın dinî bir topluluğa mensup bulunması niçin suç oluyor?

Başta militan Sabataycılar olmak üzere çok küçük bir azınlık on milyonlarca Müslümana kan kusturuyor. Çok medeni, çok vakarlı, çok seviyeli bir protesto eyleminde bulunduğu için onbeş yaşındaki tesettürlü bir Müslüman kız tutuklanmış bulunuyor. Aynı şey marksist, Sabataist, ateist, Kemalist bir çocuğa yapılsaydı canhıraş feryatlar ve yaygaralar kopartarak hak ararlardı.

Müslümanları insan olarak kabul etmiyorlar. Müslümanların da temel haklarının olduğunu kabul etmiyorlar.

Bir takım Sabataycılar “Cumhuriyeti yıktırmayız!” diyorlar. Hangi Cumhuriyet’i? Cumhuriyet hepimizin değil midir? Biz de onlara, “Cumhuriyetimizi bir Sabataycı-Yahudi Cumhuriyeti haline getirmenize izin vermeyeceğiz” diyoruz.

Dünyada sömürgecilik kalmadı ama bu adamlar Türkiye’nin Müslüman halkını sömürge yerlisi, ikinci sınıf vatandaş, parya veya zenci gibi görmeye devam ediyor.

Sabataycıların İstanbul’da gizli sinagogları vardır. Zaman zaman oralarda toplanan bir kısım Dönmeler kendi inançlarına göre âyinler yaparlar. Polis buraları bassa, Sabataycıları toplayıp nezarete atsa, savcılar bu kişilerin cezalandırılması için iddianameler hazırlasa böyle şeylere onlar razı olur mu? Peki Müslümanların dinlerine, ibadetlerine, zikirlerine, tarikatlarına niçin karışıyorlar?

Türkiye’de irtica tehlikesi varmış… Hayır, böyle bir tehlike kesinlikle yoktur. Bu masalı uyduranlar militan Sabataycılardır.

Dindarlara, başörtülülere, namaz kılan memurlara, eşlerinin başı örtülü olan devlet vazifelilerine yapılan bütün baskılar, zulümler gayr-i meşrudur, zorbalıktır, insan haklarına ve medeniyete aykırıdır.

Militan Sabataycıların, zulümlerinden, hücumlarından, iftiralarından kurtulmak için yapılacak ilk şey onların gerçek kimliklerini ifşa etmektir.

Militan Sabataycıların, zâhirdeki Türk ve Müslüman isimlerinden başka bir de Yahudi adları vardır. Araştırma yapılmalı ve bu isimler öğrenilerek ilan edilmelidir.

Toplum Sabataycı cemaat hakkında bilgilendirilmelidir. Bu bilgilendirme esnasında da kesinlikle hakaret ve saldırı olmamalıdır. “Onların Türklüğü ve Müslümanlığı zâhiridir, asıl kimlikleri Yahudi-Sabataycı kimliğidir” denilmesi yeterlidir.

Hangi yüksek makamlarda hangi Sabataycıların bulunduğu listeler halinde yazılmalıdır.

Militan Sabataycıların İslâm ve Müslümanlar aleyhindeki beyanları ve eylemleri toplanıp küçük bir kitap haline getirilmeli ve bundan yüzbinlerce adet basılmalıdır.

Militan Sabataycılar demokrasiye, hukuka, insan haklarına, medeniyete aykırı işler ediyorlar. Onlar Türkiye’yi 30’lu yıllara döndürmek istiyor, onlar Cumhuriyetimizi kendi tekellerine almak istiyor, onlar ülkemizi bir sömürge, halkımızı yerliler olarak idare etmek istiyor.

İngilizce, Almanca, Fransızca, Arapça broşürler çıkartarak Sabataizmi ve militan Sabataycıları dünyaya tanıtmamız gerekir. Bir gayr-i Yahudi, Yahudilerin aleyhinde bulunsa, antisemitizm yaptığı iddiasıyla büyük tepki görüyor. Peki bizdeki birtakım militan Sabataycılar İslâm’a ve Müslümanlara bu kadar amansızca ve insafsızca saldırırken niçin hakettikleri tepkiyi görmüyorlar? Antisemitizm suç da, İslâm ve Müslüman düşmanlığı suç değil mi? 13 Eylül 2000